Otizm Spektrum Bozukluğu, hayatın ilk yıllarında ortaya çıkan, erken teşhis ve erkenden özel eğitimle desteklenmesi gereken nöro-gelişimsel bir farklılıktır. İnsan beyninin yapısal değil işlevsel olarak farklı çalışmasından kaynaklanan, bireyin yaşamında dünya ile ilişkisini, diğer insanlarla ilişkisini, sosyal etkileşimini olumsuz yönde etkileyen nöro-gelişimsel bir engel durumudur. Bu spekrumda olan bireylerin her birisi kendi içerisinde biricik ve kendine özgü olmaktadır. Günümüzde Otizm Spektrum Bozukluğu tanısı alan çocuk sayısı globalleşen ve teknolojinin egemen olduğunu dünyamızda ne yazık ki giderek artan bir ivme göstermektedir.
2 Nisan tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de otizmle ilgili toplumsal farkındalığın artırılması için “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak anılmaktadır. Nisan ayı boyunca, Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların ve ailelerinin yaşadığı sorunlar konuşularak çözüm yolları aranmakta, bu çocukların daha erken fark edilerek, daha erken özel eğitime desteğine ulaşmaları için farkındalık yaratılmaya çalışılmaktadır. Yıllar içerisinde yapılan bu farkındalık çalışmaları sonuç vermiş ve günümüzde daha fazla çocuk erken yaşlarda tanı alabilmeye başlamıştır.
Otizm Spektrumdaki bireyler, toplumun diğer üyelerinden farklı olsalar da, diğer bireylerle eşit hak ve özgürlüklere sahiptirler. Otizmle ilgili farkındalığın artması artık yeterli değildir. Günümüzde bu bireylerin toplum tarafından kabul edilmesi gerekliliğini vurgulamak adına 2023 yılı Dünya Otizm Farkındalık Günü temasını “Hikâyeyi dönüştür: Evde, işte, sanatta ve politika üretmekte katkı koy” olarak belirlenmiştir. Bu çağrı Otizm Spektrumdaki bireylerin evde, okulda, iş yerlerinde ve toplumsal yaşantıda kabul edilerek desteklenmesi gerektiğini, söz hakları ve tercih belirtme hakları olduğunu vurgulamak adına oluşturulmuştur. Bir başka değişle Otizimli bireylerin sadece fark edilerek iyileştirilmesi ve dönüştürülmesi odağından uzaklaşılarak, Otizmli insanları kabul etmeye, desteklemeye ve dahil etmeye odaklanan kapsayıcı bir yaklaşıma dönüştürülmesi gerektiğinin altı çizilmeye çalışılmaktadır.
Otizm Spektrum Belirtileri genellikle 3 yaş öncesinde çocukların etrafındaki bireyler tarafından fark edilmektedir. Genellikle konuşma gecikmesi ilk fark edilen belirti olmaktadır. Otizm Spektrum Bozukluğunun kırmızı bayrak belirtileri belirtileri diye adlandırılan belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir:
▪️Göz teması kurmama,
▪️İsmi söylediğinde bakmama,
▪️Sallanma, kanat çırpma gibi tekrarlayıcı hareketler,
▪️İşitme testi normal olmasına rağmen konuşmasında gerilik,
▪️Bazı kelimelerin tekrar tekrar ve uygunsuz yerlerde söylenmesi,
▪️Bazı eşyaları döndürmek veya dönen şeyleri izlemek gibi hareketler,
▪️İşitme testi normal olmasına rağmen söyleneni işitmiyor gibi davranmak,
▪️Parmağıyla istediklerini gösterememek,
▪️Yaşıtları ile karşılıklı olarak oynayamamak,
▪️Oyuncaklarla işlevine uygun şekilde oynamayı bilmemek, yan yana veya üst üste dizmek,
▪️Taklit davranışının olmaması
Yukarıdaki belirti veya bulguları bulunan çocukların mutlaka hızlıca bir Çocuk Psikiyatirisi tarafından değerlendirmesi gerekmektedir. Otizm tanısı aileden alınan öykü ve Çocuk psikiyatristi tarafından yapılan klinik değerlendirme sonucu konulan bir tanıdır. Bir kan testi bulunmamaktadır. Çocuklara gelişimlerini değerlendirmek adına gelişim testi yapılmakta, işitme ve konuşma patolojileri açısından değerlendirilmesi için Kulak Burun Boğaz ve Odyolojik muayene istenmektedir. Gerek görülmesi durumunda Nörolojik muayenelerinin yapılması da önerilmektedir. Erken tanı, erken ve yetkin tedavi ile bulgular azalmakta ve bu çocuklar hayata kazandırılabilmektedir.
Kıbrıs’ın kuzeyinde de, rutin çocuk izlem polikliniklerinde öncelikle şüphelenilen, fakat mümkün olan en kısa sürede tüm çocuklara gelişim testi yapılmalıdır.
Ülkemize, tanı almış çocuklarımızın ihtiyaçları olan etkin ve deneyimli özel eğitim merkezleri yeterince yoktur, sayıları kamu ve özelde artırılmalıdır. Ayrıca mevcut merkezlerin eğitici kadrosu ve donanımı geliştirilmeli ve daha sıkı denetlenmelidir. İhtiyacı olan ve Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan tüm çocuklara yeterli ve etkin hizmet verebilecek sayıya ve donanıma ulaşmalıdır. Çocukların Kaynaştırma Eğitimi ile normal gelişen çocuklarla okullara devam edebilmesi için uygulanan çalışmalar artırılmalıdır. Ayrıca bu bireylerin çalışma yaşamına kazandırılmaları için gerekli düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Otizm hastalık değil, farklılıktır. Günümüzde artık nöroçeşitlilikten (bireylerin dünyayı pek çok farklı şekilde deneyimlediği ve etkileşimde bulunduğu fikri) kavramı benimsenmektedir. Bu kavram Otizm Spektrumunda olan her bir bireyin biricik ve kendine özgü olduğunu vurgulamak için de kullanılan bir kavramdır. Farklılıklara kucak açmak ve toplum olarak barındırmak için olanaklar sağlamak toplumsal gelişimimiz adına önemlidir. Dünyaya önemli katkı koyan ve izler bırakan birçok Otizmli birey olduğu unutulmamalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.