Kıbrıs Türk Eczacılık Öğrencileri İnisiyatifi, hükümet tarafından çıkarılan yeni yasayı protesto etmeye devam ediyor.
Yapılan açıklama şöyle:
Kıbrıs Türk Eczacılık Öğrencileri İnisiyatifi, bir süre önce Sağlık Bakanlığı’nın Bakanlar Kurulu’ndan geçirtmiş olduğu “Eczane Açılmasına Sınırlandırma Getirilmesi” tüzüğünde, bu bölümü okuyan öğrencilerin muaf tutulmamasına şiddetle karşı çıkmaktadır.
Bizler eski yasaya göre bu bölümü seçip okumaya başladık. Hatta bazılarımız birkaç gün sonra mezun olmayı beklemektedir. Harcanan bunca yılı, bunca emeği ve bunca maddi harcamaları görmezden gelip, “sizler 350 metre mesafe içerisinde eczane açamazsınız” demek, bu mesleği yapmayınız demekten adeta farksızdır. Yasalar karşısında haksızsınız diyerek, bunun arkasına saklanamazsınız. Üstelik yakın bir tarihte TC Devleti’nde de benzer bir yasa geçirilmiş ve bu bölümü şu anda okuyan ve gereken sınavları verip okumaya hak kazananlar dahi yeni düzenlemeden muaf tutulmuştur. Yetkilileri adaletin nasıl olduğunu görmeye davet ediyoruz.
Gelecekteki meslektaşlarını yok sayarak hareket etmek, mesleki etik ve adalet açısından Eczacılar Birliğine hiç yakışmamıştır. Tüm KKTC halkı adına görev yapıldığının unutulması ve adil olamaması nedeni ile de Sağlık Bakanlığı’na hiç yakışmamıştır. Tüzüğü geçirip bizleri yani gençleri, geleceğin eczacılarını devre dışı bırakanları adalete, hakkaniyete ve vicdaniyete davet ediyoruz. Bir süre önce gerçekleştirdiğimiz ‘HAK ARAYIŞI MİTİNGİ’nde Sağlık Bakanı Sn.Ahmet Gülle, hak arayışımızı anladığını ve kendilerine güvenmemizi istemiştir. Yasa çalışmasının devam ettiğini, kendisine bir süre tanımamızı istemiştir.
Bizler bu samimiyete hem güvenmek hem de bu sürece katılmak istiyoruz. Tüzük çalışmasında olduğu gibi, kapalı kapılar arkasında bunun yapılmasına itirazımız vardır. Tüzük yapıldı ve bizler kenarına köşesine dahi konmadık, adeta yok sayıldık. Ancak Sağlık Bakanlığı’ndan, yasa çalışmasında böyle davranmaması en büyük beklentimizdir. Bizler iltimas istemiyoruz, kayırılmayı hiç istemiyoruz. Bizler adalet istiyoruz. Bizlerin de içinde olmayı istediğimiz yeni yasa çalışmasının her aşamasında çalışmaya da hazırız. Eczacılar Birliğinin birkaç gün önce basında çıkan açıklamalarında, Eczacılık öğrencilerini ‘kendini bilmez birkaç kişi’ olarak tanımlaması asla kabul edilebilir değildir. Bizler, öncelikle birkaç değiliz, kendini bilmez de değiliz. Ve sizin gözünüzde gördüğünüz gibi ‘HİÇ’ hiç değiliz. Sizleri, bizlerden ve özellikle kamuoyundan özür dilemeye davet ediyoruz. Bu demokratik ülkede hak aramak sizlerin olduğu kadar bizlerin de en doğal hakkıdır. Takındığınız tavır ile ayni yolda olmamıza rağmen sizler ve bizleri yarattınız. Meslek grupları, o camiaya yeni adım atan ve atacak olan meslektaşlarını kucaklar ve bağrına basar. Bizleri hem sırtından bıçaklayıp, hem de kendini bilmez kişiler diye sıfatlandıramazsınız. Kızgınız ve kırgınız. Hukuk önünde herkese hakkını teslim edeceğinizi ifade ediyorsunuz. Ancak adil olmayı, eşitliği, etiği ve vicdani değerleri yok sayıyorsunuz. Sadece hukukun arkasına sığılamayacağını, saklanılamayacağını bilmelisiniz. Hükümeti ve KKTC Meclisini de artık bu konuya taraf olmaya çağırıyoruz. Bu konunun artık eczacılığı, Sağlık Bakanlığı’nı aştığı uyarısını yapmak zorunda kalmaktan da, ülke gençliği olarak son derece rahatsız. Eczacılar Birliği ve Sağlık Bakanlığı tüm üniversite gençliğini etkileyecek çok tehlikeli bir yola girmiştir. Bu yola, ülke şartlarını, üniversiteler gerçeğini, genç nüfusu hesaba katmadan, adeta ‘tepeden inme’ ya da tabiri caiz ise ‘orta yerden’ girilmiştir. Sanki insanların canı en şiddetli nasıl yakılır diye hesaplanarak girilmiştir. Ve ne acıdır ki eczacılıkta, öğrencileri hiçe sayarak alınmaya çalışılan bu kararlar, yarın diğer meslek gruplarında da benzer yanlışlığı doğurabilecektir.
Hem KKTC meclisinin, hem de kamuoyunun dikkatini buna çekmek istiyoruz. Bu bölümleri okuyan öğrencileri de benzer sorunlarla ve işsizlikle karşı karşıya bırakacak tepeden inme kararların atılmaması uyarısında bulunmak istiyoruz. Bunun kimseye faydası olmayacaktır. Son olarak öze dönmek gerekirse; sözde, mesleğin önünü açmak için çalışma yaptıklarını savunanlar, aslında meslekte var olanları korumak ve kollamak gibi bir göreve soyunduklarını, bu yolu yürümeye başlayan öğrencileri yarı yolda bırakmaktan hiç mi hiç kaçınmadıkları gerçeğini kamuoyundan asla gizleyemeyeceklerdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.