• BIST 9672.75
  • Altın 2962.961
  • Dolar 35.2472
  • Euro 36.7735
  • Lefkoşa 11 °C
  • Mağusa 10 °C
  • Girne 13 °C
  • Güzelyurt 11 °C
  • İskele 10 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 6 °C

“El alem  ne der!!!”

Ayşegül Garabli

Bir evladın yok oluşunu izlemek mi; yoksa,“etraf ne der” diye, gerçekleri gizlemek mi? Ne yazık ki, tarih boyunca, biz annelerin yaptığı en büyük yanlış, “el, alem, ne der” kaygısı ile yaşamak ve çocuklarımızı bu kaygı ile büyütmek. İçinden çıkılmaz sorunlarla bile, bu kaygı yüzünden, tek başımıza savaşmak. Küçücük çocuk, altını ıslatır; “el, alem, ne der” diye saklarız. Gece yatılı bir misafirliğe bile gitmeyiz. Gitsek bile, sabaha kadar uyumayıp, defalarca çocuğun uykusunu, tuvalet için böleriz. Oysaki; bu durum, fiziksel ya da psikolojik bir sebeple bir çok çocuğun yaşadığı bir sorundur. Çocuk, kırık not alır; “el, alem, ne der” diye, yine  saklarız. Ne çocuğun, kırık not aldığı derse, ilgisinin olup olmadığına bakarız; ne de o dersin, çocuğa uygun bir sistemde anlatılıp anlatılmadığına. Hatta, çocuğun kırık not almasının sebebinin, ailemizden ya da çocuğun yaşadığı çevreden kaynaklandığını bile hesaba katmayız. Kırık not almanın, bir sorundan kaynaklandığını ve aslında bu sorunun bulunup çözülmesi gerektiğini aklımıza getirmeyiz. Sadece bu durumdan utanır ve saklarız. Çocuk, cinsel bir deneyim yaşar; eğer kız çocuğuysa, “el, alem, ne der” diyerek, olayı daha bir sıkı saklarız. Oysa ki; böylesi çarpık ilişkiler, cinsellik konusunun çocuğa, yakınları tarafından, sağlıklı bir şekilde öğretilmemesinin sonucudur. Çocuk, tecavüze uğramışsa bile, tecavüz edenin arsızlığını, tecavüze uğrayana, “ar” eder, tecavüzü bile saklarız. Ne çocuğun yaşadığı psikolojik travma önemlidir; ne de suçlunun cezasını çekmesi. Zira, duyulursa; “el, alem, ne der”!!! Çocuk, farklı bir cinsel kimliği tercih eder; bu durumu, kendimizden bile saklarız. Öyle ki; çocuğumuzun, cinselliği, gizli saklı, çarpık bir biçimde yaşaması pahasına, bu seçimle, yüzleşmeyi reddederiz. Herkes, her şeyi görür, bilir, ama biz yine, “el, alem ne der” diye, çocuğumuzu, toplumda korumasız bırakır, kullanılmaya iteriz. Çocuk bir şekilde, uyuşturucuya bulaşır; biz “el, alem, ne der” diye, daha bir telaşla saklarız. Gizli, gizli, tedavi yöntemleri arayarak, baskı kurarak ve hatta çocuğumuzla birlikte hapis hayatı yaşayarak, soruna çözüm bulmaya çalışır, hayatı kendimize de çocuğumuza da zindan ederiz.. Ama hep susarak ve tek başımıza. Ben, tek başıma, Siz, tek başınıza, Onlar, tek başlarına, Milyonlarca anne tek başına , “el, alem, ne der” diye , gizlice ve sessizce mücadele eder. “el, alem, ne der” diye saklanan tüm sorunlar, toplumsal sorunlardır aslında. Ancak, ne yazık ki, biz anneler, öylesine alıştırılmışız ki; “el alem ne der” kaygısına, tüm sorunları, ayrı ayrı, tek başımıza yükleniyor, dolayısıyla da altında eziliyoruz. Biz ezildikçe de, tecavüzcüsü, uyuşturucu taciri, kötü niyetlisi, hırlısı, hırsızı, arsızı, nursuzu, kendisini güçlü görüp, bir o kadar daha çekiyor çocuklarımızı batağa. Biz küçüldükçe, onlar büyüyor. Biz, gizlendikçe, onlar daha yayılıyor. Biz “el, alem, ne der” diye sustukça, çocuklarımız hakkında son sözü, onlar söylüyor. Oysa ki; “el” de biziz; “alem” de….  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları