Birileri biryerlerde çantalarını unutuyor.
İçinde özel birkaç eşyası.
İhbar hemen yapılıyor.
Bomba imha ekipleri olay yerine intikal ediyor.
Güvenlik şeritleri çekiliyor.
Fünye falan güm.
Çantadan bir tshirt çıkıyor.
Ya da birkaç parça özel eşya.
Ama haber yapılacak ya.
Şüpheli çanta patlatıldı.
Buralarda hergün bomba patlatılıyormuş gibi.
Halbuki şüpheli diye patlatılan çantaların içinden kullanılmış bir kaç parça eşya çıkıyor.
Lakin ısrarla Türkiye’de yaşanan olumsuz havanın etkisini birileri buralara da taşıma gayreti içerisine girmiş.
Lefkoşa’da bomba ihbarı, Mağusa’da bomba ihbarı, İskele’de bomba ihbarı, Güzelyurt’ta çöp içerisinde bulunduğu söylenen havan topu mermisi, yok efendim bomba düzeneği yerleştirilmiş otomobillere dikkat, yok plaka veriliyor, yok model söyleniyor, yok İngiliz istihbaratı içişleri bakanlığını uyardı yalanları vs.
Maksatlı haberler peşe peşe servis ediliyor.
O kadar ki konu Türkiye basınına kadar ulaştırılıyor.
Kıbrıs’ın güvenli olmadığı, burada teröristlerin kol gezdiği, hatta yuvalandıkları, örgütlendikleri yalanları ile maksatlı yayınlar yapılıyor.
Bunlar yetmezmiş gibi ekran sevdalısı birkaç işgüzar sorumsuz akademisyen ve siyasetçi de televizyon kanallarına çıkıp ya da gazete sayfalarında yer bulup terör uzmanlığına soyununca, sanırsınız ki Kıbrıs terör alanı.
Burada peş peşe bombalar patlar, kanlı çatışmalar olur.
Maksat başka tabi.
Yukarıda da belirttiğim gibi 3, bilemediniz 5 kraldan daha kralcı işgüzarlar sürekli ülke hakkında olumsuz birkaç haberi seçerek Türkiye medyasına girmesini sağlıyorlar.
Burada güdülen amaç, Kıbrıs’ın çok da güvenli bir yer olmadığı izlenimini vermektir.
Peki neden?
Tabi ki yüksek eğitim sektörüne darbe vurmaktır amaç.
Malum burada ki üniversitelere en çok öğrenciyi Türkiye’den alıyorlar.
Dolayısı ile bu anlamda Türkiye önemli bir pazar.
Ama diyeceksiniz ki Kıbrıs’a gelen öğrenci sayısı Türkiye nüfusuna baktığınız zaman devede kulak kalır.
Çok doğru.
Lakin unutmamak gerekir ki Türkiye’de de, son 5 yıldır yeni yeni ünivetsiteler açılmıştır.
Dolayısı ile ister istemez Kıbrıs’taki üniversitelerle bir rekabet ortamı yaratılmıştır.
Bugün Türkiye’den Kıbrıs’a 60 bin civarında bir öğrenci nüfusu gelmektedir.
Bu rakamın her yıl biraz daha arttığı da görülmektedir.
Hoş bu durum, yani Türkiye’den gelen ya da sağlanan öğrenci akışı konusu her zaman Türkiye hükümetlerinin politikaları ile mümkün olmuştur.
Lakin son yıllarda Türkiye’de de açılan üniversite sayılarında artışlar yaşanınca, tabi ki bir takım sermaye gruplarının da etkisi ile bu politika zayıflatılmıştır.
Şimdi hınca hınç bir rekabet yaşanmaktadır yüksek öğretimde.
Dolayısı ile bir takım çevrelerin, burada ki uzantıları ile maksatlı olarak Kıbrıs üzerinden çıkartmaya çalıştıkları olumsuz haberlerle Türkiye’deki öğrenci ailelerine ve tabi buraya gelmek isteyen öğrencilere Kıbrıs’ın güvensiz bir yer olduğuna dair algı yaratmaya çalışmalarını doğru bulmuyorum.
Bu dayanksız, temelsiz bir argümandır.
Kıbrıs her zaman çok kültürlülüğü benimsemiş bir coğrafyadır.
İnsanların barış ve huzur içerisinde hep birarada yaşayabileceği gerçeğini her zaman benimsemiştir.
İnsana saygıyı ırka millete dayalı hoşgörüyü hep önüne koymuştur.
Dolayısı ile yaratılmak istenen algının aksine Kıbrıs dünyanın en güvenli coğrafyalarından birisidir.
3,5 işgüzarın maksatlı tavırları bu gerçeği değiştiremeyecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.