Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil yaptığı açıklamada, seçimlere açık müdahale yapıldığını belirterek, Ersin Tatar’ın UBP’nin değil AKP’nin adayı olduğunu iddia etti; Büyükelçiliğin görevlendirdiği dini misyonerlerin köylerde oy avcılığı yaptığını söyledi.
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik değerlendirmede bulundu.
Elcil yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetinin, Başbakan Ersin Tatar’ın kişiliğinin arkasında durarak, seçimlere müdahale ettiğini, Kıbrıs Türkünün iradesini ortadan kaldırmayı bir kan davasına dönüştürdüklerini dile getirdi.
Elçil’in açıklaması şöyle:
“Öğretmen sorunları ile toplum sorunları iç içedir, ayrılamaz ilkesi temelinde toplumsal mücadelenin her alanında yerini almaktadır.
Kıbrıs Türk toplumunun siyasi eşitlik başta olmak üzere Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kuran uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan kazanılmış haklarının, toplumumuzun kültürünün, laik, demokratik karakterinin korunması, insan haklarına saygının yerleşmesi, eşitlik ve adaletin egemen olması, emek sömürüsünün son bulması, kendi kendimizi yönetme, ülkemizde ve dünyada savaşların son bularak, barışın egemen olması için yıllardan beri mücadele ediyoruz.
18 Ekim tarihinde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı aynı zamanda toplum liderliği seçiminde sendikamız Sn. Mustafa Akıncı’yı ortaya koyduğu vizyonun genel kurul kararlarımız ve yıllardan beri sürdürdüğümüz mücadele ile örtüşmesinden dolayı destekleme kararını oy birliği ile almıştır. Faşizme karşı demokrasiyi, bağımlılığa karşı kendi ayakları üzerinde durmayı, biat etme yerine, kendi kendini yönetmeyi, tarikatlara sığınma yerine bilimi, yobazlık yerine laikliği, savaş yerine barışı, bölünme yerine ülkemizin bütünlüğünü, gerek Kıbrıslı Rumlar ile gerekse Türkiye ile siyasi eşitler düzeyinde karşılıklı sevgiye dayalı bir ilişkiyi savunan vizyon bizim de ortak vizyonumuzdur.
"AKP HÜKÜMETİ KIBRIS TÜRKÜNÜN İRADESİNİ ORTADAN KALDIRMAYI KAN DAVASINA DÖNÜŞTÜRDÜ"
‘Bizde ne varsa sizde de olacak’ prensibi ile hareket eden AKP’li Türkiye Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti, bu vizyona karşı adamızdaki işbirlikçi Başbakan Ersin Tatar’ın kişiliğinin arkasında durarak, seçimlerimize müdahale ederek ve irademizi ortadan kaldırmayı bir kan davasına dönüştürmüşlerdir. Seçimin ilk turundan beri bu müdahaleler artarak devam etmektedir. Buna göre;
AKP seçim için adamıza uzmanlarını göndermiş, çok büyük miktarda paralar harcamaktadır. Harcanan paralar dört okul yapacak boyuta ulaşmıştır.
TC Elçiliği AKP’nin seçim bürosu gibi çalışmakta, elçilik görevindeki şahıs TC devletinin itibarını hiçe sayarak AKP’nin parti militanı gibi köy köy gezmektedir.
TC Elçiliği’nden yardım adı altında spor kulüplerine seçim öncesi malzeme desteği verilmektedir.
AKP ve MHP milletvekilleri köy köy gezerek insanlarımıza telkin ve baskı yaparak istedikleri adaya oy verdirmeye çalışmaktadırlar.
AKP’li TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isminin yer aldığı yardım paketleri seçim rüşveti olarak dağıtılmaktadır.
"ELÇİLİĞİN GÖREVLENDİRDİĞİ DİNİ MİSYONERLER OY AVCILIĞI YAPIYOR"
Elçiliğin görevlendirdiği dini misyonerler köylerde oy avcılığı yapmaktadırlar.
Türkiye’den su sağlayan boru tamir edilmesine rağmen, günlerce kötü hava koşulları yalanı ile bekletilerek insanlarımız susuz bırakılmış ve seçimden birkaç gün önce törenle açılış yapılarak seçim malzemesi yapılmıştır.
Maraş’ta BM kararlarına aykırı olarak bir cadde açılışı yapılarak Maraş, konusu her zaman olduğu gibi ‘Maraş namustur verilemez’ diyenler tarafından seçim malzemesi yapılmıştır.
Maraş konusu ile birlikte Rum faşistler tahrik edilmiş, seçim için ELAM’dan bile destek alınarak örnek bir faşist dayanışması yaratılmıştır.
Başta AKP’li TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP’li yetkililer, Kıbrıslı Türkleri Sn. Akıncı üzerinden aşağılayan ve Sn. Tatar’ı öven medya yayınları ile açık destek vermektedirler.
UBP-HP Hükümeti işe aldığı binlerce geçici işçi ve öğretmene ekmeği silah yaparak Ersin Tatar’ı desteklemek için baskı yapmaktadır.
TC Elçiliği projelere verdiği desteği şantaj olarak kullanıp belediye başkanlarımızı tehdit ve baskı altına almıştır.
Öğretmen Akademisi sınavında başarılı olup, yedek listesinde olan öğrenci aileleri okula kabul için Ersin Tatar’a oy verme şartı ile tehdit edilmektedirler.
Bazı yerleşim yerlerinde kişi başı 3,000 TL karşılığı oy satın alma piyasası açılmıştır.
Aylardır ödenmeyen savunma bütçesi AKP tarafından ödenmiş, böylece askere bizim bütçemizden bugüne kadar ödenen miktar geri alındığından dolayı, ek mesailer, sosyal yardım alanlara pandemi yardımı, öğretmen hazırlık ödeneklerinin ödenmesi, seçimlere birkaç gün kala seçim rüşveti olarak ödenebilmiştir.
TC Elçiliği tarafından kurdurulan YDP Partisi insanlarımızı aynen AKP yaptığı gibi ırkçılık üzerinden bölerek seçime malzeme yapmış, ‘AKP’yi sevenler ve sevmeyenler’ yerine ‘Türkiye’yi sevenler ve sevmeyenler’ olarak propaganda yapmaya devam etmektedir.
Çalışanlarının sosyal sigortasını, kullandığı elektriği, suyu bile ödemeyen üniversite baronu, teşviklerden beslenen ganimet zenginleri yanlarında çalıştırdıkları personele yazılı ve sözlü mobbing ve baskı yaparak AKP’nin adayı Ersin Tatar’a oy toplamaya çalışmaktadırlar.
Son iki hafta içerisinde Türkiye’den binlerce kişi seçim maksatlı Kıbrıs’a getirilmiş, bir kısmı karantina merkezlerinden göz yumularak oy vermeye taşınmış, bu hafta ki seçimlerde de bunların hazırlığının yapıldığı duyumları basına yansımıştır.
"TATAR, UBP'NİN DEĞİL AKP'NİN ADAYIDIR"
Tüm bu yapılanlar seçimlere açık bir müdahaledir ve bu seçimleri şaibeli yapmaktadır. Buradan da görüleceği gibi Sn. Ersin Tatar UBP’nin değil, AKP’nin adayıdır ve sonuç ne olursa olsun seçim sonrası da mücadelenin “irademize sahip” olma hedefi ile devam edeceği açıktır.
Tüm olumsuzluklara rağmen ülkemizin dini gericiliğin karanlığına gömülmemesi, tarikatlara şeyhlere teslim olmaması, AKP’nin kuklalarının esaretine girmemesi, Arap kültürünün karanlığına değil, batının ve demokratik AB değerlerinin kalıcılaşması, savaşın değil barışın egemen olması, çözümle birlikte Kıbrıs Türk toplumunun dünyaya açılması hepsinden önemlisi irademize yapılan saygısızlığı protesto etmek için Sn. Mustafa Akıncı’ya destek vererek vizyonuna sahip çıkıyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.