ELEKTRİK ZATEN ÖZELİN ELİNDE DEĞİL Mİ?

2002 yılına kadar ucuz elektrik alıyorduk. Ancak üretilen elektrik yeterli gelmiyordu.

Ne yapıldı?

AKSA şirketi ile bir anlaşma imzalandı ve alım garantisi verildi.

2007 yılında KIB-TEK e ait ikinci santral devreye girdi.

Artık KIB_TEK elektrik üretimi için yeterliydi.

Ancak siyasiler ne yaptı ?

Kıb-Tek’e ait Teknecik Dizel Santralleri’nde, AKSA’nın Kalecik’teki bire bir aynı dizel santrallerinden 2 tanesini devre dışı bırakıp, çalıştırmayarak AKSA’dan hizmet almaya devam ettiler.

Hem de ihtiyacın fazlası üretimi bile alma garantisi verdiler.

2012 yılında sayıştay bir rapor düzenledi.

Bu rapora göre,

1. AKSA KIB-TEK’den daha pahalıya elektrik üretiyor.
2. AKSA Elektrik Kurumunu büyük zarara uğratıyor.
3. AKSA filitre dahi takmadığı için halkı zehirliyor.
4. AKSA’dan hizmet alınması ve alım garantisi sözleşmesinin uzatılması uygun değildir.
5. Elektrik kurumunun santralleri devreye konarak kendi üretimini yapması daha uygundur.

Peki bu rapor dikkate alındı mı?

HAYIR.

Ne yapıldı?

AKSA’nın sözleşmesi uzatıldı ve daha fazla enerji alınacağının garantisi verildi.

Yani AKSA’ya daha fazla elektrik alınacağının garantisi verildi.

Bu garantinin faturası kime çıkarıldı?

Tabi ki HALKA.

Sadece AKSA’dan dolayı mı faturalar kabarıktı?

Elbette ki büük oranda faturaların kabarık olmasının sebebi buydu ancak, ışıl ışılcasinolardan, büyük otellerden, gece clüplerinden tahsil edilemeyen yüklü elektrik paraları da halkın faturasına yansıtıldı.

Çünkü hedef halka ait olan kurumu batırıp özele devretmekti.

Planları gayet güzel işledi, halk isyan etti.

Aslında elektrikte aslan payını üreten AKSA idi ve ürettiğinin üstünde bedel AKSA’ya ödeniyordu ama göz önünde olan KIB-TEK’ti.

Çünkü  özelleştirmede yapılması gereken belliydi.

Önce kurum zarara uğratılacaktı.

Kurum çalışanlarının yaptığı işin riskine bakılmaksızın, aldıkları ücret bilinçli abartılıp sorgulatılacaktı.

Medya kullanılarak kurum itibarsızlaştırılacaktı.

Bilinçli olarak faturalar kabartılıp  halk kuruma karşı kışkırtılacaktı.

Sonuçta halk sorgulamadan siyasilerin sunduğu özelleştirmeyi savunur hale gelecekti.

Süreç bir bir izlendi ve sonuca gelindi.

Ancak herkesin kendisine şunları sorması gerekmiyor mu?

1. 2002 yılından beri elektriğin neredeyse %70 i gibi bir kısmını üreten kim?

AKSA değil mi?

2. Hükümetn alım garantisi vermesinden dolayı biz elektrik paralarını kime ödüyoruz?

AKSA’ya ödemiyor muyuz?

3. Peki AKSA özel bir şirket değil mi?

Yani 2002 yılından beri elektrik özelin elinde değil mi?

4. O zaman biz neden “ÖZELLEŞSİN” diye bağırıyoruz?
5. İlk kez KIB- TEK Yönetim Kuruluna atanan 4 partiden 7 üye hem fikir ve KIB-TEK’i kurtarıp , kendi üretimini sağlayacak ve halka daha ucuz elektrik sağlayacak proje yaptı.

Yani yıllar önce özelin eline terk edilen elektriği özelden kurtarıp halkına kazandırmak istiyor.

Buna karşı çıkma sebebimiz ne ?

6. Türkiye’den kablo ile elektriği getirecek olan kim?

Türkiye’ye ait bir özel şirket değil mi?

7. Türkiye’ de  elektrikte özelleşti diye Türkiye halkı neden mutsuz ve neden elektrik daha pahalı?
8. Elektrik kablolarının geçeceği alan suyun özelleşmesinde olduğu gibi özele mi devredilecek?
9. Madem bu kurum zarar ediyor, özel sektör zarar eden bir kurumu alıp nasıl daha ucuza elektrik verecek?
10. Telefonlar özelleştikten sonra daha mı ucuza konuşuyoruz?

Kısacası özelleşmenin temelinde rekabet vardır. Rekabet olursa bir üretim ucuzlar. KKTC’de rekabet ortamı olmadığına göre, yapılmak istenen özelin tekelleşmesidir.

Bir ülke ürettiği oranda güçlüdür.

Üretimden koparılan halk yok olmaya mahkumdur.

O yüzden KIB-TEK bu ülkenin üreten son kalesidir ve halkın malıdır.

Onu kaybetmek siyasilerin umurunda olmayabilir ancak halkın varlığını güçlendirme sebebidir ve özelleştirilmesi bu halka yapılacak bir ihanettir.

Elektriği özelin ve siyasilerin elinden kurtarmak ve halka kazandırmak isteyen KIB-TEK’e destek ve güç vermek her yurt severin görevidir.

Aksi ihanettir!!!!