“Koronavirüsün (COVİD-19) dünyada yaşamını altüst etmesi ile daha da büyük bir önem kazanan hijyen uygulamalarını yaygınlaştırmak ve bu konudaki bilinci arttırmak önemli bir toplum sağlık hizmetidir” diyen Şelimen, kendimizi ve çevremizdekileri enfeksiyonlardan korumanın ve sağlıklı ortam koşullarını yaratarak, hastalık yapıcı etkenleri etkisiz hale getirmenin en etkin yolunun ellerin gerekli şartlarda doğru yöntemle yıkanması olduğunu ifade etti.
Şelimen sözlerine şöyle devam etti; “Ancak ne yazık ki tüm dünyada “el yıkama” yeteri kadar yaygın olan bir alışkanlık değildir. İnsanların el yıkama alışkanlığının olmaması ya da ihmal edilmesi sonucunda; bulaşıcı hastalıklar, besin kaynaklı enfeksiyonlar, okullarda görülen isaller, tuvaletlerden bulaşan parazit, bakteri ve mantar enfeksiyonlarının önüne geçmek zorlaşmaktadır. Özellikle içinden geçtiğimiz pandemi sürecinde koronavirüse karşı sürdürdüğümüz sağlık savaşında en etkin silahlardan biridir el yıkama. Hepimiz gün boyunca her şeyi ellerimizle yaparız ve ellerimiz mikroorganizmalar için uygun bir ortam oluştururlar. El yıkamayı gerektiren zamanların ne olduğunu iyi bilip uygulamalıyız. Genel alışkanlık olarak eller yemekten sonra ve tuvalete çıktıktan sonra yıkanmaktadır. Ancak ellerin yemekten önce ve tuvalete çıkmadan önce de yıkanması geremektedir”.
Bulaşıcı hastalıklardan korumanın en etkili yolu el yıkama alışkanlığı kazanmak
“Son günlerde dünyanın her yerinde; Yeni Tip Koronavirüs “COVID-19” salgını nedeniyle el hijyeni konusunun önemi ve farkındalığı artmıştır. El yıkama konusunda özellikle çocukları hepatit A, ishal, tüberküloz ve bağırsak parazitleri gibi bulaşıcı hastalıklardan korumanın en etkili yolunun onlara el yıkama alışkanlığı kazandırmaktır” diyen Şelimen açıklamasının devamında şunlara değindi; “Yapılan araştırmalar göstermektedir ki; özellikle yemeklerden önce ve tuvaletten önce ve sonra sabunla el yıkama alışkanlığı aşı veya tıbbi bir girişimden daha fazla yaşam kurtarıcı bir öneme sahiptir. El yıkama sadece çocuklarda değil ne yazık ki bugün hala yetişkinlerde de önemli bir kişisel hijyen sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda gerek güncel yaşamımızda gerekse hastane ortamlarında enfeksiyonlar ciddi boyutlarda sağlığımızı tehdit etmektedirler. Bu amaçdan yola çıkarak Dünya Sağlık Örgütü, el hijyenin önemine dikkat çekmek üzere 2009 yılından itibaren 5 Mayıs’ı Dünya El Hijyeni Günü olarak ilan etmiştir. Ayrıca Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNİCEF) 15 Ekim tarihini “Küresel El Yıkama Günü” olarak kabul etmiştir. Küresel El Yıkama Günü 2008 yılından bu yana tüm dünyada kutlanmaktadır ve hükümetler tarafından ulusal bir kutlama etkinliği olarak benimsenmiştir”.
El yıkama alışkanlığı okul öncesi dönemden başlayarak kazandırılmalı
“En değerli varlığımız olan sağlık açısından doğru el yıkama alışkanlığını kazanır ve çevremize de bu alışkanlığı aşılayabilirsek pek çok bulaşıcı hastalığın ve diğer sağlık sorunlarının önüne geçebilmek adına büyük bir adım atmış oluruz” diyen Şelimen, el yıkama alışkanlığının okul öncesi dönemden başlayarak kazandırılması ve yaşam boyu sürdürülmesi için bilinçlendirme yapmak ve farkındalık yaratmanın toplumsal bir görev olduğunu ve başta sağlık çalışanları olmak üzere, öğretmenlere, kurum ve kuruluşlara büyük sorumluluk düşmekte olduğunu sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.