Oysa fotoğraf karelerine yansımıştı mutlulukları.
Dönemin Başbakanı İrsen Küçük, dönemin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner, dönemin Maliye Bakanı Ersin Tatar ve Taşyapı şirketi sahibi Emrullah Turanlı ve şirket yetkilileri o meşhur sembolik çekle görüntü vermişlerdi.
Hepsinin ağzı kulaklarına gelmişti.
Sözüm ona büyük iş başarmışlardı.
Onlara göre harika bir icraata imza atmışlardı.
Peki ne oldu?
Şimdi hergün yeni bir dava ile mahkemeleşiyorlar.
Taşyapı yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınıyor.
Ve her seferinde ne hikmetse yapılan sözleşmenin arkasına sığınıyor.
Anlayacağınız,yapılan sözleşmenin noksan olan hukuksal açıklarını fırsata çevirmeye çalışıyor.
Malum önceki gün eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, şimdilerin Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu,konu ile ilgili çok önemli bir iddiada bulundu.
Ve dedi ki, Taşyapı yükümlülüklerini yerine getirmemek için herşeyi yapıyor.
Başka ne dedi Tahsin Ertuğruloğlu, Ercan sürecinin ta başından bu yana mercek altına alınması gerektiğini söyledi.
Peki bu ne demek?
Şu demek; Bu sürecin başından itibaren yanlışlar var.
Ve bu yanlışlar araştırılsın, ortaya çıkartılsın.
Peki kim veyahut kimler yaptı bu yanlışları?
a)Yurttaş Ali
b)Yurttaş Mustafa
c)Yurttaş Mehmet
d)Dönemin hükümeti UBP
Doğru cevap haliyle dönemin hükümeti UBP!
Ve bu hükümette sözkonusu icraatın içerisinde aktif rol alanlar.
Şimdi yine UBP hükümeti iktdar.
Koalisyonun büyük ortağı.
Hade gelin de bu insanlar özelleştirme diye konuşmaya başlayınca kuşku duymayın?
Doğru temeller üzerinde özelleştirme yapabileceklerine inanın.
Tabi ki inanamazsınız.
Doğru işler yapabilecekleri konusunda şüphe duyarsınız.
Malum Tahsin Ertuğruloğlu da UBP’nin bir mensubu.
Şimdi de UBP-DP koalisyon hükümetinde Dışişleri Bakanı olarak görev yapıyor.
Ve zamanı ile yine UBP hükümeti tarafından yapılan ve altına imza konulan Ercan ihalesinin başından bu yana mercek altına alınması gerektiğini söylüyor.
Tahsin Bey benim altına imza koyduğum 11 milyon 250 bin dolarlık hizmet alımından önce bunu araştırın bakalım diyor.
Mutlaka bildikleri vardır.
Oysa o fotoğraf karesine yansıyan görüntüyü hepimiz hatırlıyoruz.
Ellerinde koskoca sembolik bir çek onu bir taraflarından tutmaya çalışan devlet erkanı ve Taşyapı yetkilileri.
Tarihi bir işe imza atıldığını söyleyip duruyorlardı o günlerde..
Şimdi aynı partiye mensup insanlar bu işte yanlışlar var diyorlar.
Araştırılmasını istiyorlar.
Tabi ki araştırılsın, varsa yanlışlar ki olduğu anlaşılıyor ortaya çıkartılsın.
Sorumlulardan izahat istensin.
Hukuk devreye girsin.
Bundan öncekiler gibi bu iddialar da havaya bırakılmasın.
İnsanların vicdanına yeni yaralar açılmasın.
Malum ki, bu icraata imza atanlar ve bundan gururla bahsedenlerden birisi dönemin başbakanı.
Şimdi gaylesiz evinde oturuyor.
Kabinedeki bakanları hala milletvekili ve içlerinde hala bakan olanlar var.
Ve şimdi UBP’nin bir başka bakanı yapılan icraatın yanlış hatalı hatta tartışmalı olabileceğine dair imalarda bulunuyor.
Böyle mi olması gerekir?
Kesinlikle hayır.
Siyaset bu topraklarda böylesi kirlilikle yürütülmemeli.
Yanlış yapan veyahut yapanlar hiçbirşey olmamış, hiçbirşey yaşanmamış gibi siyasi hayatlarında yalanlarla dolanlarla kariyer yapmaya devam etmemeli.
Halk herşeyi nasılsa unutur deyip geçmemeli.
Zira hiçbirşey unutulmuyor.
LTB’de yaşananlar da unutulmadı.
Onca yolsuzluk iddiaları, raporlar sadece birileri tarafından hasıraltı edildi.
Milli piyangolar idaresinde yaşananlar da unutulmadı.
Sadece birileri tarafından halının altına süpürüldü.
KTHY batıranlar da hala hafızalarda.
Ercan’a ihale şartları uygulanmadan alınan 11 milyon 250 milyon dolarlık usülüne uygun olmadığı iddia edilen ve Yüksek Yönetim Denetçisinin bulguları sıralayarak rapor haline getirdiği hizmet alımı da hafızalarımızdaki günelliğini koruyor elbette.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.