Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışma ihtimaline ilişkin "Rusya ile Ukrayna arasındaki mevcut gerilimin yeni bir krize dönüşmeden çözülmesini istiyoruz. Bunun için elimizden gelen desteği vermeye hazır olduğumuzu tekrar söylüyorum. Devlet başkanları Putin ve Zelenski'ye de bu mesajlarımı ilettim, iletmeye de devam edeceğim" dedi.
Türkiye'nin arabuluculuk rolü oynayabileceğini bir kez daha ifade eden Erdoğan "İki lideri arzu ederlerse ülkemizde bir araya getirerek, barış ortamının yeniden tesisine giden yolu açabiliriz" diye konuştu.
"İki bölge ülkesinin birbiriyle savaşmasının ne taraflara ne de bölgemize bir getirisi olamaz" diyen Erdoğan "Bölge istikrarsızlıktan yeterince çekti, bu bize de ziyadesiyle olumsuz yansıyor. Daha fazla savaş, daha fazla acı istemiyoruz. Kaldı ki işin bir de Rusya'nın Batı camiasıyla olan ilişkisiyle alakalı kısmı da var. Burada yaşanan olumsuzluklardan da rahatsızız. Meselenin diyalogla halledilmesini, güç kullanılmasından kaçınılmasını, Türkiye olarak biz gerekli görüyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması halinde Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin yanında bir tutum izlemeyi sürdüreceğini ifade etti. Erdoğan "Rusya'nın Ukrayna'ya silahlı bir saldırı ve işgal yoluna gitmeyeceğini temenni ediyorum. Zira böyle bir adım, ne Rusya için ne de bölgemiz için akılcı bir hareket olamaz. Umarım gerginlik böyle bir noktaya ulaşmaz. Biz de zaten bu anlayışla ve sorumlu bir bölge ülkesi olarak gerginliğin bir silahlı çatışmaya dönüşmesini engellemek için elimizden gelen her çabayı göstermeye hazır olduğumuzu belirtiyoruz" diye konuştu.
"Rusya ile diyaloğa ihtiyaç olduğu anlaşılıyor"
"Rusya'yı dinlemeye ve varsa makul güvenlik kaygılarını gidermeye yönelik anlamlı bir diyaloğa da ihtiyaç olduğu anlaşılıyor" diyen Erdoğan "Rusya'ya da bazı taleplerinin niye kabul edilemez olduğunu anlatmamız lazım ve bu yönde de bir diyaloğuna NATO'nun Rusya tarafından daha iyi anlaşılmasını veya anlatılmasını sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu.
"Hakaret şahsıma değil, temsil ettiğim makama"
Gazeteci Sedef Kabaş'ın Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasından tutuklanmasına ilişkin olarak da Erdoğan "Buradaki hakaret her şeyden önce şahsımla ilgili değil, temsil ettiğim makama yöneliktir. Devleti yöneten Cumhurbaşkanının ve Cumhurbaşkanlığı makamının hedef alınması burada söz konusu. Biz, Cumhurbaşkanlığı makamının ve millet iradesinin izzetini korumakla yükümlüyüz. Bulunduğum makam bunu gerektiriyor. Bunu ben mi söylüyorum? Yok. Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesi Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenliyor" dedi.
"Benim oradaki muhatabım Sezen Aksu değildir"
Erdoğan, Sezen Aksu'nun bir şarkısıyla ilgili tartışmalara ilişkin geçen Cuma günü Büyük Çamlıca Camii'nde ettiği sözlerle ilgili de açıklamalarda bulundu. Erdoğan ''Hakaretlerin bini bir para. Bütün bunların karşısında dimdik duracak olanlar sizlersiniz. Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yer geldiğinde koparmak bizim görevimizdir. Havva validemize kimsenin dili uzanamaz. Onlara da had bildirmek bizim görevimizdir'' demişti.
Erdoğan bu sözlerine ilişkin "Şimdi burada çok açık net bir gerçeği ortaya koymakta fayda var. Öncelikle benim oradaki hitabımın muhatabı Sezen Aksu değildir. Sezen Aksu, Türk müziğinin önemli bir ismidir. Şarkılarıyla insanımızın duygularına tercüman olmuş bir sanatçımızdır. Bu başka bir şey, bunu bir kenara koyalım. Ama diğer taraftan ben ülkenin Cumhurbaşkanı olarak insanımızın hangi inançtan olursa olsun dini değerlerine, yani kutsalına laf edilmesine müsaade etmem. Yani burayı birbirinden ayırmamız lazım" dedi.
"Kaldı ki burada sadece Hazreti Adem aleyhissalatü vesselam ile Havva validemiz değil, aynı zamanda burada Meryem validemize de aynı şekilde hakaret var" diyen Erdoğan "İnsanımızın kutsallarına yönelik hassas bir duruşum var. Bunu da herkes bilir. 'Dilini koparma' ifadesini bir kişinin şahsına değil, kutsallarına karşı hakarete dönük bir tavır olarak ifade ettim" diye konuştu.
"İstanbul'umuzu kaderine terk edemeyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni de yoğun kar yağışına karşı gerekenleri yapmadığı yönünde eleştirdi.
"İstanbul'un neresinde ne var, sıkıntılar nelerdir, nasıl oluyor, onlar nasıl giderilir bunları da bilen birisiyim. Tabii sizler eğer tuzlanmayan yollarda araçlar kilometrelerce kuyrukları oluşturursa herhalde bunun bir sorumlusu vardır veya sorumluları vardır" diyen Erdoğan "Tabii bunu yapmayanlar belli, bu tam anlamıyla bir basiretsizliktir. Siz kar yağdıktan sonra tedbir alamazsınız, kış mevsimine girerken bütün tedbirlerinizi almalısınız. Tabii ne yazık ki daha önceki yürüyen uygulamaları bile devam ettiremeyen bir yönetim elinde şu anda İstanbul. Biz İstanbul'umuzu bir defa kaderine terk edemeyiz" diye konuştu.
Erdoğan "Siz kalkar da yani belediyenizde vesaire insanları dışarı döker, onların yerine hiç İstanbul'u tanımayan, bilmeyen insanları belediyeye boca ederseniz ondan sonra da işte böyle sıkışır kalırsınız" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.