Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Malatya bugün de ülkemizin her mücadelesinde en önde yer alıyor. Malatya'ya şahsım, partim, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
(Malatya'daki deprem)
5 bin 24 konut inşa etmek için çalışmalara başladık. 446 konutu vatandaşlarımıza teslim ediyoruz. Kalan konutlar da etaplar halinde teslim edilecek. Elazığ ve Malatya'da 9 ay gibi kısa bir sürede vatandaşlarımıza evlerini teslim eden bakanlığımızı ve yüklenici firmayı şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. Biz de Malatya'nın hem kalkınma gayretinde hem de yaşadığı felaketlerde hep yanında olduk.
Bizleri bir kez daha coşkuyla bağrınıza bastığınız için her birinize teşekkür ediyorum.
Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesi uzun ve meşakkatli süreci ifade eder. Bir yandan halka rağmen halkçılık, bir diğer yandan güya halkının yanında olduğunu ifade ederken halkının duygularını sömürenler. Güya ülkeyi asilleştirmek isteyen jakoben bir zihniyet, diğer yanda ise gönlü ve gözü milletle aynı istikamete bakan bir anlayış var. Milletimizin değerlerine savaş açanlar, kimi zaman darbe ve siyasi ve ekonomik krizlerle somutlaştığı şekliyle dışarıdan destek almışlardır. Dünyanın pek çok yerinde ve bölgemizdeki kimi ülkelerde de benzer mücadeleler yaşandı. Bu ülkelerin bir kısmında kendi tarihine, inancına, kültürüne yabancı, hatta husumet besleyen yönetimlerin yol açtığı felaketlere şahit olduk.
(Avrupa'ya faşizm tepkisi)
Son zamanlarda Fransa’nın başındaki zat şaşırmış. Yatıyor kalkıyor Erdoğan ile uğraşıyor. Sen önce kendine bak, nereye gidiyorsun ona bak. Bu bir vaka. Bunun için bir kontrolden geçmesi lazım. Hollanda’da milletvekili müsveddesi var. O da kalkmış bizimle ilgili bir şeyler yapıyor. Bir defa haddini bil, haddini bil. Kiminle yol yürüdüğünü hiç hesap ettin mi? Haddini bileceksin. Faşizm bizim kitabımızda yok, sizin kitabınızda var. Faşizmi Almanya’da yaşadık, İtalya’da yaşadık. Nazizmi yaşadık. Siz onlarla yol yürüdünüz. Bizim kitabımızda sosyal adalet var. Biz bu sosyal adaletle yol yürüyoruz
Oyunlarını bozduğumuz, gerçek yüzlerini ortaya çıkardığımız için bizi de hedef tahtasına koymuşlar. Varsınlar koysunlar. Ölmek var, dönmek yok.
Bunların sözlerine inanılmaz. Biz dedik ki... 'STK'larımızla bu yola devam ederiz. Oradaki briket evleri yaparız.'
Biz batıda teşekkür beklerken sınırlarımızda terör koridorları oluşturmaya başladılar.
Zalim Esed'in davetine gerek yok. Biz o mazlum milletin davetiyle varız. Ne var... Fırat'ın doğusunda terör devleti kurma hazırlıkları var. Libya'da bizi dışlamak istediler. Ama meşru yönetimlerin davetiyle oradayız.
(ABD'ye yaptırım resti)
F-35 için adım attık, bizi tehdit ettiniz. 'S400'leri Rusya'ya geri gönderin' dediniz. Bazı Amerikalılar çıkıyor, İlham kardeşimi arıyor, diyor ki 'Biz sizin yanınızda kimin yer aldığını biliyoruz, Erdoğan var, Türkiye var. Biz Türkiye'ye de yeri gelirse yaptırım uygularız.' Sen kiminle dans ettiğinin farkında değilsin. Yaptırımın neyse geç kalma yap. Biz Türkiye'yiz Türkiye.
Avrupa'da yükselen ırkçılığı ortaya çıkardığımız için bizi hedef haline getirdiler. Tek gayemiz inancımızın gereğini yerine getirmek. Türkiye, mazlumların hamisi, hakkın ve haklının destekçisi olarak gönüllerde taht kurmuştur. Bundan sonra da sorumluluklarımızın gereğini yapacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar bu kutlu yürüyüşüyünü durduramayacaklar.
Ellerinden gelse Türkiye'yi bir kaşık suda boğacaklar. Heveslerini kursaklarında bıraktık. Yeni sinsiliklerle karşımıza çıkıyorlar.
(15 Aralık'ta açılıyor)
Buradan müjdeyi verelim. 15 Aralık'ta Kömürhan Köprüsü'nü trafiğe açıyoruz.
Son dönemde gücümüze yönelik saldırıların arttığını görüyoruz. Daha önce de olduğu gibi milletimiz bu sinsi tuzağı boşa çıkardı. Fitne, fesat ve bencillik bataklığına saplananların sonu hüsran olacaktır. Birbirimizi makam, mevki için değil, Allah için seveceğiz. Çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.