• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 19 °C
  • Güzelyurt 15 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 8 °C

Ergenlik Döneminde Beslenme

Gaye TAŞKENTLİ

Ergenlik, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 10-19 yaş grubunu ergenlik dönemi olarak tanımlamaktadır. Bu dönemde fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden önemli değişiklikler olduğu için yeterli ve dengeli beslenmek gereklidir. Ergenlik döneminde büyüme ve gelişme hızlı olduğu için protein, vitamin ve mineral gibi besin öğelerine gereksinim artar. Kemik kitlesinin gelişimi için kalsiyumdan zengin olan süt ve ürünleri her gün düzenli olarak tüketilmelidir. Bu dönemde doğru beslenilmesi, boy uzaması ve cinsiyet gelişimi için gereklidir. Yeterli ve dengeli beslenilmediğinde boy uzaması yavaşlar, iyot yetersizliği ve demir yetersizliği anemisi (kansızlık) görülebilir. Ayrıca enfeksiyonlara karşı direnç azalır. Bu dönemde boy uzunluğu; ergenliğe girme yaşı, anne babanın boyu, ergenliğin süresi,  ırk ve sosyoekonomik durumdan etkilenmektedir. Erkeklerde boy uzaması 19-20 yaşlarına kadar devam edebilirken, kızlarda boydaki büyüme daha erken sürede sonlanır. Kızlarda yaklaşık 10-20 cm, erkeklerde ise 15-25 cm arasında boy artışı olur. Ergenlik döneminde yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, genetik faktörler, sosyal-çevresel etmenler ve psikolojik yapıya bağlı olarak obezite gelişmektedir. Kızlarda adipoz (yağ) dokusunun gelişimi, erkeklere oranla daha fazla olduğu için obezitenin görülme oranı daha yüksektir. Bu dönemde fiziki görünüm daha fazla önemsenir ve aileden, arkadaş çevresinden, medyadan etkilenilir. Özellikle kızlarda bulimia nervosa, anoreksiya nervosa gibi yeme bozuklukları görülebilir. Bu durumlarda diyetisyen ve psikolog işbirliği ile gerekli tedavi uygulanmalıdır. Ayrıca bilinçsizce yapılan yanlış diyetlerden kaçınılmalıdır. Bu diyetler büyüme-gelişme geriliği, derslerde ilgi ve öğrenmede azalma, kalpte ritm bozukluğu, kansızlık, kanda ürik asit miktarının artması ve osteoporoz (kemik erimesi) riskinin artması gibi sorunlara neden olmaktadır. Ergenlik döneminde iştahsızlık, abur cubur tüketimi ve öğün atlama gibi beslenme sorunları görülebilir. En fazla atlanılan öğün kahvaltıdır. Oysa kahvaltı günün en önemli öğünüdür ve atlanıldığı zaman yorgunluk, baş ağrısı ve dikkat azlığı gibi sorunlar yaşanabilmektedir. Fast food tarzı beslenme, adölesan dönemde yaygın olarak görülmektedir. Bu beslenme tarzının posa içeriği düşük, enerji ve yağ içeriği yüksektir. Fazla kilo alımına neden olacağı için sık tüketilmemelidir. Ana öğünlerde dört besin grubu (et, süt, sebze-meyve, tahıllar) da bulunmalıdır. Gün içerisinde öğün atlanmamalı ve 2-3 saat arayla beslenilmelidir. Ara öğünlerde taze meyve, kuru meyve, ayran ve yağlı tohumlar (badem, ceviz, fındık v.s) gibi besinler tüketilebilir. Sağlıklı beslenmenin yanında düzenli fiziksel aktivite de yapılmalıdır. Yaşamımızdaki doğru alışkanlıklar sağlığımızı olumlu etkiler.  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları