TP lideri Tufan Erhürman, ADA TV’ye katıldığı Gündem Özel programında Cüneyt Oruç’un sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı Seçim sürecinin maalesef bilginin, becerilerin ve projelerin tartışıldığı bir seçim olmadığını söyleyen Erhürman, “Biz çok uğraştık böyle bir hüviyete kavuşsun bu seçim diye ama maalesef seçim, cepheleşmenin belirlediği bir seçim oldu.
Bu cepheleşme, bloklaşma ve kutuplaşma olduğu zaman, iki kutup noktasını besleyen bir şeydir. Kutuplardan birine yapılan bir destek, otomatik olarak, öteki kutba da destektir. Çünkü etki, tepkiyi yaratır” dedi.
Seçimin son bir haftasında Maraş konusunun, her insana 2 bin TL dağıtılması konusunun ve sporculara malzeme dağıtılması konusunun da gündeme geldiğini söyleyen Erhürman, “Bunlar ardı ardına geldiğinde etkidir bu, doğal olarak tepkiyi de besliyor. Biz bu iki adreste de değildik, olmak gibi bir niyetimiz de yoktu.
Seçim stratejisi açısından çoğu zaman kutuplarda yer almak mantıklı bir şeydir, ama bir seçim daha olsa ben yine daha önce durduğum yerde dururdum.
Çünkü söylediğim şey hep şuydu; "19 Ekim’den sonraya bakalım. Biz 19 Ekim’e nasıl geldik? Toplum içinde ciddi bir kutuplaşmayla ve demokrasi üzerinde yaratılan bir tahribatla geldik. Bu tahribatları gidermek çok zaman alacak” dedi.
“NE BAŞBAKAN, NE BAKANLAR KURULU VAR”
Acemice, beceriksizce ve ülkenin içinden geçtiği koşulları görmezden gelen tavırlarla karşı karşıya kaldıklarını belirten Erhürman, “Halkın Partisi Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turundan önce, hükümetten çekildiğini açıkladı. Bu, ‘hükümetin mecliste artık çoğunluğu yok’ anlamına geliyor. Çünkü UBP’nin Ersin Tatar milletvekiliyken de toplamda 21 milletvekili var. Bir hükümet her şeyden önce mecliste, çoğunluğa sahip olmak zorundadır. Aksi takdirde, hiçbir şey yapamazsınız. O yüzden istifa edilmesi gerekiyordu. Yeni bakanlar gelinceye kadar da, eski bakanlar görevlerini sürdüreceklerdi. Yapılmadı” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu öncesinde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, süreç hakkında uyarılarda bulunduğunu da söyleyen Erhürman, “Cumhuriyet Meclisi’nde Salı günü ben Sayın Tatar’da oradayken, bir bakana vekalet bırakmasını söyledim. Uyarılarımıza rağmen, yapmadılar. Şimdi ne Başbakan var, ne de Bakanlar Kurulu var. Hukuken yok hükmünde bir Bakanlar Kurulu var. O yüzden bu Bakanlar Kurulu’nun hukuken bir karar üretmesi mümkün değil. Bakanlar kendi işlerini tek tek idari olan işlerini yapabilirler. Bunlar da günlük işlerdir. Sayın Özersay da bunu söylüyor” dedi.
“DERTLERİSORUN ÇÖZMEK DEĞİL, SORUN YARATMAK”
UBP-HP Hükümeti’nden şu ana kadar resmi bir istifa gelmediğini söyleyen Erhürman, “Hükümetin istifasını kim gidip de sunacak? Ne Başbakan vekili var, ne Başbakan var. Kim gidecek ve Cumhurbaşkanı’na bu hükümet istifa etti diyecek? Bu kadar bilgi eksikliği, sorumluluk ve ciddiyet eksikliğiyle bu pandemi süreci yönetildi, aynı şekilde devam ediyor. Bu denklem her şekilde hukuka aykırı bir şekilde çözülecek. Bu hale getirmeye hakkınız var mı bu ülkeyi? Sorun çözmek değil bu arkadaşların derdi, sorun yaratmaktır” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.