2002 yılında dönemin kadın hareketlerinin mücadelesi sayesinde, büyük uğraş, emek ve umutlarla kurulan Kadın Çalışmaları Dairesi Yasası hiçbir zaman hayat bulamamış, daireye bütçe ayrılmamış ve alınan 4 personeli de Sosyal Hizmetler Dairesi’nde görevlendirilerek, nice beklentilerle kurulan bu dairenin üzeri küllerle örtülmüştür. Şimdilerde bu yasada tanımlanan amaçlar, ihtiyaçları karşılamada yetersiz kalsa da, düşünün o amaçlar üzerine minik minik katkılar konulsa, 12 yılda dağ gibi kazanımlar sağlanabilirdi. 2002 yılında bu yasayı topluma kazandıranlar, UBP-DP hükümeti idi. Yasayı çıkardıktan sonra, tam 22 ay daha iktidarda kaldılar. Ne yaptılar diye soracak olursanız, cevap pek tabii ki, kocaman bir HİÇ olacaktır. Daha sonra, nice vaat ve umutlarla iktidar olan ve Ocak 2004-Mayıs 2009 arasında 69 ay iktidar koltuğunda oturan CTP ile ortakları, DP ve ÖRP de, “hep yapılagelenler gibi” bu konuda da koskoca bir HİÇ yaptılar. Devam edelim… Mayıs 2009-Haziran 2013 yılları arasında ve tam 51 ay, TEK BAŞINA ülkeyi yönettiğini iddia eden UBP de, HİÇLER ORMANINI geliştirmeye devam etmekten geri kalmamıştır. Önceki zaman idaresinde ektiği fidanı gene susuz bırakarak kurumasına göz yummuştur. Siber Hükümeti 3 aylık kısacık sürede tabii ki bu işi halledemezdi. Programlarında, bu konu ile ilgili görüş belirtmiş olmalarına rağmen… “Ayrılmaz ortakların” günümüze değin devam eden iktidarları 14 aydır sürüyor. Çalışmalar yine hız kazanmışa benziyor. Umut ve inançla bekleyeceğiz. 7 Ocak 1994 tarihinde, Cumhuriyet Meclisi’nde okunan DP-CTP Hükümet Programında: “Kıbrıs Türk Kadınlarının 1994 Uluslararası Aile Yılı etkinliklerine katılabilmeleri, toplumun bu konuda bilgilendirilmesi, kadın hakları ile ilgili uluslararası konvansiyonların toplumun bilgisine getirilmesi, gerekli olanların yasalaştırılması veya mevzuatın bu konvansiyonlara uygun hale getirilmesi için çaba harcanacaktır.” demekteydiniz. 1996 yılında, KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ, KKTC Cumhuriyet Meclisi’nce kabul edilerek yasalaştırılmıştır. 2011 yılında, KADINLARA YÖNELİK ŞİDDET ve EV İÇİ ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ve BUNLARLA MÜCADELEYE DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ de kabul edilerek yasalaşmıştır. Demek ki, 1994 ve 2011 yılındaki çabaları yeterli saymış olacaksınız ki, hükümet ettiğiniz diğer dönemlerde kılınızı kıpırdatma gereği duymadınız. Dile kolay 20 yıl. Gelip geçen hükümetler, yukarıdaki yasaların her ay bir maddesini yürürlüğe koysa şimdiye “KADIN HAKLARI” ya da “TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ” konularında kimselere yapacak iş bırakmaz, hatta bu konularda oluşması gereken KÜLTÜRÜ de çoktan oluşturmuş ve yerleştirmiş olurdunuz. Hiç açmadan kapatacağınız Kadın Çalışmaları Dairesi ve yerine kuracağınız Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi için hazırlanan yasa metninde çok güzel girişimlerden bahsedilmektedir. İlk yasada çalışan sayısı 14 iken, yeni yasada bu miktar 42 olmuştur.Müdür baremi de 18 B’den 18 A’ya çıkarılmış 2 amirlik daha eklenmiştir. Neyse bunlar teferruat. Yeter ki olsun da istihdam yaratmanıza da bu halk razıdır. Haddim olmayarak, yasama görevini yerine getiren “halkın vekillerine” Uluslararası Anlaşmalar eğer meclis tarafından onaylanmışsa, bunların yasalaştığını ve uyulması gereken mutlak kurallar olduğunu eğer bunu bilmiyorlarsa hatırlatma gereği doğmaktadır. KKTC Anayasası’nın 90’ncı maddesi; Uluslararası Anlaşmaları Uygun Bulma ile ilgilidir. “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle veya uluslararası kuruluşlarla yapılacak anlaşmaların onaylanması Cumhuriyet Meclisinin onaylamayı, bir yasa ile uygun bulmasına bağlıdır.” demekte ve devamla “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşmalar yasa hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi olarak görev yapan Yüksek Mahkemeye başvurulamaz.” hükmü bulunmaktadır. Şimdi siyasilere sorulacak soru şu: 1996 ve 2011 yılında kabul etmiş olduğunuz dünya kadın haklarının büyük aşama kaydetmesinde etkin rol oynayan uluslararası sözleşmeleri hayata geçirmenize kim engel olmuştur? Eğer engel olan yoksa, 18 yıldır neden ve neyi bekliyorsunuz? Yapamadıklarınız ya da yapmadıklarınız, yapamayacaklarınızın garantisi olsun mu? Yoksa “en son umutlar ölür” mü diyelim? Kadınlara da bir çift sözümüz olsun ve lütfen yanlış anlaşılmasın: KOL OLMAYI KABUL ETMEYİN ASLA, BEYİN OLUN!
Erkek Egemen Meclis, Kadın Haklarını Engelliyor
- 12:59 - "Ani sıcaklık değişimi kalp krizini tetikleyebilir"
- 12:25 - Aykut'un davası 6 Aralık'ta yeniden görüşülecek , Avukatları tutukluluğun devamına itiraz etti
- 12:15 - ESPA Başkanı Mete Boyacı, ülke iyi yönetilmiyor
- 12:03 - 83 yaşındaki Esentepe’de sakin İsmet KİM bulundu
- 09:49 - BES Başkanı Yalınkaya: "Bu, Ekmeğin Kavgasıdır!"
- 09:35 - Putin: 'Ukrayna'yı durdurulması imkansız balistik füze ile vurduk'
- 09:34 - Türkiye'de gazeteci Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında soruşturma başlatıldı
- 09:28 - Hulusi Akar'dan 3. Dünya Savaşı uyarısı: Şakası yok, hazır olmamız lazım
- 09:26 - Sendikalardan Kitlesel Eylem Uyarısı
- 09:24 - 13’üncü maaşlar 24 Aralık’ta ödenecek
- 09:18 - Rum Polisi bir Rus vatandaşını tutuklandı
- 09:16 - Gök gürültülü sağanak yağmur bekleniyor
- 21:00 - Alzheimer hastası İsmet Kim halen kayıp ve bulunamadı
- 19:53 - Josep Borrell: Netanyahu hakkındaki tutuklama emrine saygı duyulmalı ve uygulanmalı
- 15:01 - UCM: Netanyahu İçin Yakalama Kararı
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.