K .T. Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber’in basın açıklaması:
Maliye Bakanı Sayın Zeren Mungan, iki yıllık bakanlığının geçmişini bir basın toplantısı ile değerlendirerek maliyeyi iyi bir noktaya getirdiğini, hatta o kadar iyi ki, bundan sonrası için de maliyenin artık sürdürülebilir olduğunu iddia etti.
İddia, büyük bir iddia… Ülkenin bu ortamı içinde bu iddiada bulunmak cesareti de gerektirir.
Bir kez daha söylemek gerekirse, ülke en ağır, yoğun krizlerinden bir tanesini daha yaşamaktadır. Ülke ne körfez krizi, ne de 2000’li yıllarda yaşanan devalüasyonlarla içine düştüğü durumla karşılaştırılamayacak kadar ağır hastadır.
Bir taraftan işsizlik, göç tavan yaparken, diğer taraftan üretimin genel ekonomi içindeki payı azalmakta, borçlanmalar, iflaslar rekor üzerine rekor kırmakta, ithalat azıtmaktadır. Tekelleşmelerin, haksız rekabetin hız kazanmasıyla küçük işletmelerin, vergi, sigorta borçlarının dahi ödenemeyecek duruma geldiği ise diğer bir gerçekliktir.
Bu kadar ağır koşullara rağmen maliye, “iyiyiz” deme cesareti ortaya koyuyorsa, burada bir sorun var demektir.
Pek çoğumuzun bildiği gibi tümüyle ithalatçı bir ülke durumundayız. Tükettiğimiz emtianın, eşyanın yüzde 90’ı yurt dışından ve ezici ağırlıkla döviz olarak fiyatlandırılmış bir şekilde gümrüklerden giriş yapmaktadır. Bizim Maliye Bakanlığı da malın geldiği günkü döviz kurlarının TL karşılığı neyse çarpıma sokarak, alacağını öyle almaktadır; KDV, stopaj, gümrük, fon, harç, güvenlik ve ne varsa… Bu yöntemle dolar, sterlin, euro, para birimlerinde Ocak ayından bu yana TL karşılıklarında yüzde yirmilerin üzerinde artış olduğu düşünülürse, Maliye’nin tahsilatının da yüzde yirmiler oranında artışlı olacağını kestirmek mümkündür.
Dövizin artışı üzerinden sürdürülebilir maliye yaratmak nerde görüldü? “Taş attı, yoruldu da kazandı”. Yok öyle bir şey… Olsa, olsa buna “kazları yolmak” denir.
Ayrıca, kamu alacaklarının tahsili için geçen yıl yapılmış olan taksitlendirme ve faiz indiriminin maliyenin kasasına yaradığı da aşikardır.
Sadece TL’deki değer kaybından dolayı, milli gelir kişi başına ortalama 15 bin dolardan 13 bin dolarlara seyrederken, yani toplum ekonomisi sıkışırken, sen maliyenle övünç duy. “Bana ne ülkenden” dercesine… Sayın Zeren Bey’in yaptığı iş de böyle bir şey. Bu tür iktisatçı yaklaşımların dünyayı kıyamete taşıdığı çoktan kabul edildiği halde, bu küçücük ülkede, bu şartlarda “iyiyiz” sözcüklerini duymak bizi üzüyor gerçekten.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.