• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 12 °C
  • Mağusa 9 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 9 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 5 °C

Estetikte İlk Sırayı Burun Alıyor

Estetikte İlk Sırayı Burun Alıyor
Estetikte İlk Sırayı Burun Alıyor

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Metin Yavuz, estetik cerrahi ameliyatlarda 1’inci sırayı burun ameliyatının aldığını söyledi. Prof. Dr. Yavuz, estetik ameliyatlar ile gelişmeleri hakkında bilgi de verdi.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Metin Yavuz, estetik cerrahi ameliyat içerisinde birinci sırayı hala burun ameliyatının aldığını söyledi.

Prof. Dr. Yavuz, "Hem nefes almada güçlüğün giderilmesine yönelik fonksiyonel burun ameliyatları (septoplasti), hem de burundaki şekil bozukluğuna yönelik estetik burun ameliyatları (rinoplasti) popülerliğini korumaktadır. Her iki işlemin (septorinoplasti) aynı seansta başarılması mümkündür. İkinci sırayı meme büyütme, 3'üncü sırayı ise meme küçültme ameliyatı alırken 4'üncü sırada liposakşın var. Bu liste sırasıyla karın germe, kepçe kulak, yüz germe, erkeklerde meme küçültme, kanser ameliyatı sonrası yeni meme yapımı ve mide ameliyatı sonrası aşırı kilo veren kişilerdeki sarkan dokuların düzeltilmesi ameliyatları takip etmektedir" dedi.

"KİLO VERME YÖNTEMİ DEĞİLDİR"

Prof. Dr. Yavuz, "Meme büyütme ameliyatları, genellikle doğuştan meme küçüklüğü olan hastalara, kas altına veya kas üstüne, yuvarlak veya damla şeklinde silikon protezlerin yerleştirilmesi şeklindedir. Meme küçük değil sadece sarkık ise, bu durumda meme toparlama ameliyatı (mastopeksi) yapmak gerekir. Ancak memeler hem sarkık hem de küçük ise, toparlama ve meme büyütme (ogmentasyon mastopeksi) işlemini aynı seansta gerçekleştirmek yerinde olur. Meme küçültme ameliyatlarıysa doğuştan büyük olan veya emzirmelere bağlı olarak büyümüş meme dokusuna sahip olan kadınlara yapılır. Küçültme işlemi sırasında, orijinal meme başının korunması ve ameliyat teknikleri ile kalacak izlerin dizaynı önem arz etmektedir. Liposakşın, vücudun her bölgesine uygulanabilir ancak liposakşın bir kilo verme yöntemi olarak algılanmamalıdır" diye konuştu.

MEME KANSERİNDE YENİ TEKNİK

Prof. Dr. Yavuz, ayrıca çeşitli estetik ameliyatlar ve gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Meme kanseri sonrası kaybedilen dokunun yokluğunu giderebilmek için yeni tekniklerin geliştirildiğini belirten Prof. Dr. Yavuz, "Meme kanseri ameliyatlarından sonra kadın, en önemli organlarından birisi olan meme dokusundan yoksun kalmaktadır. Mastektomi sonrası organ yokluğunu gidermek için, yeniden meme yapılabilmektedir. Post mastektomi meme rekonstrüksiyonu olarak adlandırdığımız bu alanda, son yıllarda çeşitli yeni yaklaşımlar tanımlanmıştır. Teknik olarak yaşanan en önemli gelişme, yeni meme protezinin kas altı yerine kas önüne yerleştirilip, üzerinin asellüler dermal matrix (ADM) içeren dokularla kaplanmasıdır" diye konuştu.

ERKEKLERDE MEME BÜYÜMESİ

Memede iz bırakmadan sorunların çözülebileceğini söyleyen Yavuz, "Enerji kaynaklı liposakşın teknikleri kullanılarak, erkeklerde aşırı meme büyüme (jinekomasti) sorunları, memede hiç iz bırakmadan çözülebilmektedir. Bu sayede meme başında iz olmadığı için, geçmişteki jinekomasti imajı, tamamen sıfırlanmaktadır. Endoskopik yaklaşım, diğer branşlarda olduğu gibi esteteik cerrahi alanına da girmiştir. Ancak plastik cerrahlar, genellikle yüzeysel bölgelerde şekillendirme yaptıkları için, uygulama alanı, alın germe ve orta yüz cerrahisi gibi sınırlı kalmıştır. Günümüzde memede hiç iz bırakmadan, koltuk altı yaklaşımla meme büyütme ameliyatlarını yapmak mümkün olmaktadır. Bu teknikte uygun vakalarda kas altına yuvarlak protezler uygulanmaktadır." dedi.

"ALTIN ORANLA ESTETİK YAPILABİLİR"

Prof. Dr. Yavuz, "Estetik ameliyat planı yapılırken, sonucun altın oran kurallarına uygun, ancak estetik kaygılarla aşırıya kaçmadan, doğal bir sonuç oluşturacak şekilde yapılmasının gerektiğini düşünmekteyim. Estetik cerrahi uygulamaları yapılırken, her estetik cerrahın bir tarzı olmalıdır çünkü hastalar ve sorunlar, kişiye özeldir ve hiçbiri diğeriyle aynı değildir. Bu nedenle yapılacak işlemlerin ve planlamaların, o hastaya özgü olması gerekir. Ayrıca belli bir estetik sorunun çözümü için, estetik cerrahların yaklaşımı da birbirinden farklı olabilir. Bu ufak tefek yaklaşım farklılıkları, o cerrahın tarzını oluşturur." diyerek sözlerini tamamladı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler