• BIST 9954.86
  • Altın 2962.961
  • Dolar 35.2472
  • Euro 36.7735
  • Lefkoşa 16 °C
  • Mağusa 16 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 14 °C
  • İskele 16 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 9 °C

’Evlenince değişir diyerek’’ evlenilmez

Melin ULUÇ

Günümüzün neredeyse rekabete vesile olacak kurumu: Evlilik. Hani o ince eleyip sık dokumaktan uzak, ‘’nasılsa evlenince düzelir, evlilik ciddi bir kurumdur kesin farkına varır’’ diyerek resmi evraka imza atmak gibi bir davranışla kişilerin de ciddileşeceğini düşündüren müessese...

Kiminle olursak olalım partnerimizde beğenmediğimiz ya da bizi zora sürecek davranışlar illaki olacaktır ama taviz verilecek boyut önemli. Durup sıralarsak Gılgamış Destan’ına uzunlukta meydan okuruz.

Olmazsa, olamayız Benzerlikler ve ortak noktalar iyi bir ilişkinin demirbaşlarıdır.

Hele ki yaşayış biçimi, yaşam algısı, dünya görüşü aynıysa ‘’bir ömür yaşarım ben seninle’’ misali sürer gider.

Öyle ki iki tarafın da kafasında yarattığı roller ve ilişki senaryosunun benzemesi ilişkiyi daha sağlıktır zemine oturtur, böylece devamlılık sağlanır.

Aşk hormonunun mantıkla kavgasında kazanan siz olursunuz Roller yerine oturdu mu ya da oturmuş gibi oldu mu, istekler arttı mı, kıskanılmaya başlanıldı mı düşünce modeli; ‘’Kesin seviyordur’’ halini almaktadır.

Önce bir sormak lazım; ’’bu istekler mantıklı mı?’’ ya da ‘‘ömür boyu bu istekleri karşılamam mümkün mü?’’ ya da ‘‘bu denli kıskanılmak abartılı mı yoksa ben bu yönde hayatımı ikiletmeden şekillendirmem doğru mu?’’ diye.

Hayat evrelerle şekillenir. Küçücük bir değişiklik yıllar sonra size yıllar boyu garipsemediğiniz hatta sevgi belirtisi olarak nitelendirip kendinize mekanizma yarattığınız davranışı sorunlaştırabiliyor.

Örneğin; zorunlu olarak değiştirdiğiniz iş ortamınız yıllardır yoğun duygularla eşleştirdiğiniz ve sorun saymadığınız kıskançlığı bir kere daha sorgulamanızı hatta ilişkinizi gözden geçirmenizi doğurabilir.

Demem o ki bu noktada ‘‘âşık olmak önemli ama âşıkken evlenmemek daha önemli’’ fikri ‘’her başlangıç güzeldir’’ sözüyle birleşince konu daha da bir anlam bulacaktır.

Kişilik özellikleri varsayılan şekliyle pek müsait. Ayarlara dokunmayınız Acaba sonumuz nedir, nedir?

İlişkilerde her şey güzel hatta kusursuz gitmeye, kendi hayat görüşümüze benzer bir tutum görmeye başladıktan sonra hele bir de aileden biri öğrenir de sohbetini etme imkânı doğmuşsa vay halimize. Evlilik yakın. ‘’Aşk mı mantık mı’’ deseler, aşk diyenlerimiz çok olacaktır.

Peki ya mantık?

Ama kastım sevginin geri plana atıldığı, bir nevi kişilik özelliklerinin paralelliğinden ötürü evlenme kararına varılması olarak bilinen mantık evliliği değil...

Aksine sevgi ile benzer kişilik özelliklerinin hep birlikte yürüdüğü ilişki üzerinden konuşuyorum.

Hani o ‘’acaba bu halimiz ahir zaman sürer mi’’ sorusuna verdiğimiz cevap ‘’evlenince fikriyle’’ ölümüne kapışır ama evlenince değişmeyen kişilikten ötürü savaşın mağlubu partnerlerden en az biri olur.

Partnerimizin kişiliğini olduğu gibi kabul edebildiğimiz ölçüde sağlıklı kararlar veririz.

Başka bir deyişle varsayılan kişilik özellikleri değiştirilmeden ilişki değerlendirmesi yapmak daha akılcıldır.

Üçlü Paket Kuralı Sağlıklı bir ilişki için 3 temek nokta vardır.

Bunları iki tarafın da psikolojik anlamda sağlıklı olması, kendimize uygun partnerin seçimi ve ilişkiyi doğru ölçütlerle yaşamak olarak adlandırmak yerinde olacaktır.

Üçünden birinde sorun olması hali ilişkinin ömrüne kısıtlama getirecektir. Tabiki insan önce kendini değerlendirmelidir.

Bunu yaparken konuyu hem hata, eksiklik yönünden hem de verebileceği tavizler yönünden ele almalıdır ki sonunda Avrupa’ya tavizler verdiği için değerinden düşen, yok sayılma durumuna gelen Osmanlı Devlet’i haline gelinmesin. ‘’Bir sevgiyi anlamak, bir yaşam harcamaktır harcayacaksın’’ demiş Cemal Süreya Doğru kişiye doğru yatırımı doğru zamanda doğrulukla yaparsanız mutluluk kaçınılmazdır.

Ancak ‘’değişir elbet’’ diyerek olmayacak kişiyi oldurmaya çalışırsak kendinize şunu söyleyin; ‘’İlişkimden hayatım boyunca şikayet etmeyeceğim çünkü benim seçimimdi.

’’ Hakikattir ki bir yola girerken o insanı değiştirebilirim diyerek girmek değil ben bu kişiye katlanabilir miyim diye sormak ilerde hayal kırıklığı yaşamanızı engeller. Unutmayın, yaşam seçimler ve bedeller üzerine şekillenir.

Büyümek rollerin ediniminin çeşitlenmesidir, olgunlaşmak ise hangi rolün daha mantıklı olduğunu kestirebilmektir.

Evlenecek konuma gelmek büyümek gerektirir fakat bu müesseseye doğru şekilde dâhil olmak olgunlaşmayı gerektirir.

Olgun bir yaşamda sonsuz mutluluklar dileğimle…

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları