81 yaşında hayatını kaybeden Sir Clive Sinclair, İngiltere'nin en üretken mücitlerinden biriydi.
Kendi kendine öğrendiği yöntemlerle, daha okul çağındayken çok sayıda alet icat etti.
Geliştirdiği ve uygun fiyatlarla piyasaya sürdüğü ZX Spectrum ile evlere bilgisayarların girmesini sağladı. ZX Spectrum bilgisayarları dünya çapında milyonlarca adet sattı.
Ama elektrikli araç üretme girişimleri başarısız oldu, ciddi maddi sıkıntılar yaşadı.
Clive Marles Sinclair, 30 Temmuz 1940'ta, Londra'nın güneyinde Surrey, Richmond'da doğdu.
Çocukken içe kapanık olan Sinclair, kendi yaş grubundakilerden ziyade kendisinden büyük olanlarla arkadaşlık etmeyi tercih ediyordu.
BBC'nin çocuk programı Toytown'daki 'The Inventor' (Mücit) karakterinden esinlenip çocuk yaşta icatlara ilgi duymaya başladı.
Ormanlık alanlarda saklandığında iletişim kurabilmek için bir elektronik sistem geliştirdi ve minyatür radyolar ve yükselteçler (amplifikatörler) üretti.
Üniversite sınavlarına hazırlanırken basit bir radyo için elektrik devresi tasarladı, bu tasarımını daha sonra bir imalatçı aracılığıyla bireylerin kendi kendilerine oluşturabilecekleri bir sisteme dönüştürdü.
Yarattığı kitler, daha önce kendisinin de ara ara makaleler yazdığı 'Practical Wireless' adlı dergi tarafından dağıtıldı.
İcatlara dönüş
Sonraki dört yılda radyo alıcıları ve transistör devreleri dahil çok sayıda elektronik cihazın nasıl oluşturulabileceğini anlattığı kitaplar yazdı.
Her ne kadar kitapları çok satsa da, Sinclair icatlarına devam etmek istiyordu ve 1961'de Sinclair Radionics adını verdiği şirketi kurdu.
Bir dizi devre kartı ve minyatür transistör radyo üretti ama şirketi ilerletmeye yetecek kadar sermaye biriktiremedi.
Para kazanmaya yönelik ilk girişimi, Plessey şirketinin iyi durumda olmayan yeni transistörleri ıskartaya çıkarmaya başladığını duyması üzerine geldi.
Reddedilen transistörlerin hala çalışır halde olduğunu keşfeden Sinclair, ıskartaya çıkarılan aletleri toptan satın almaya başladı ve üstüne kar koyup sattı ve bazılarını kendi ürünleri için kullandı.
Yarattığı elektrik devresi kitlerin üstüne, bir de yüksek duyarlıklı parçalar üretti ve minyatür bir televizyon tasarladı.
Apple'ın kurucusu Steve Jobs gibi o da tasarımın her şey olduğuna inanıyordu ve ürünleri o dönem modern ve çağdaş görülüyordu.
Ucuz hesap makineleri
1972'de Sinclair Executive adlı hesap makinesini tasarlayıp piyasaya sürdü.
Ceplere giren tek hesap makinesi olan bu icat teknik olarak çok ileri seviyede olmasa da güzel görünüyordu ve her şeyden önemlisi ucuzdu.
Bu tasarım Tasarım Konseyi'nden ödül aldı ve New York'taki Modern Sanat Müzesi'nde sergilendi.
Ama Sinclair'in ürünleri giderek hata veriyordu ve şirket mali sorunlar yaşamaya başlamıştı.
Yenilikçi quartz saati hiçbir zaman düzgün çalışmadı ve binlerce müşteri ürünü iade etti.
Sonunda şirket hükümetin Ulusal Şirket Kurulu'na gitti ve dağıldı.
Sinclair bir röportajında, "Ben doğuştan bir iş adamı değilim. Ama hepimiz hayatlarımızda bir bakıma işten anlayan insanlar olmalıyız" dedi.
Heyecan verici icatlar
Sinclair, Science of Cambridge adlı küçük elektronik şirketinin sahibi Chris Curry ile ortak oldu şirket daha sonra Sinclair Research olarak adını değiştirdi.
1980 yılında ZX80 piyasaya sürüldü. Bu küçük bilgisayarın satış fiyatı 100 sterlinden azdı. Bazıları aletleri takım halinde 20 sterlinden de daha ucuza alabiliyordu.
Bu ürün Sinclair'in az sayıda parçayla neler icat edebildiğinin da kanıtı olmuştu.
Devamında gelen ZX81 de modern standartlara göre hala tam kapasite değildi, çok basit uygulamaları ve çok basit oyunları çalıştırabiliyordu.
Ama Sinclair ile Curry'nin ilişkisi, BBC'nin bilgisayarlarla ilgili yaptığı seriden ve programı için en iyi bilgisayarı seçmesinden sonra bozulmaya başladı.
BBC, teknik olarak çok daha gelişmiş ama fiyat olarak da çok daha yüksek olan Curry'nin Acorn bilgisayarını seçmiş, ZX81 kaybetmişti.
Sinclair, bunun üzerine ZX Spectrum'u icat etti. En büyük özelliği renk alıcısıydı ve Sinclair beş milyondan fazla sattı.
Elektrikli araç
Sinclair enerjisini ve parasını elektronik araç gelişimine yatırınca mali sorunlar yaşamaya başladı.
Sinclair C5 1985 yılında piyasaya sürüldü. Tüketiciler elektrikli aracın sınırlı menzilinden, düşük hızından ve tepeleri çıkamamasından hayal kırıklığı yaşıyordu.
Bazıları aracı güvenlik açısından da yetersiz buluyordu. Sinclair ise bu iddiaları reddediyordu.
Ama daha sonra piyasa sürmek için doğru bir zaman olmadığını kendisi de itiraf etmişti:
"Zemin karla kaplıydı, bataryanın bu soğukta gözle görünür bir şekilde işe yaramayacağını ön görememiştim. Piyasaya sürmek için doğru bir zaman değildi."
Üzerindeki baskı özel hayatını da etkiledi. Eşi Anne ile 20 yıllık evliliği boşanmayla sonuçlandı.
Sinclair, genç ve güzel kadınlarla görülüyor, 'playboy' olarak anılıyordu.
Risk alma tutkusu ve her şeye rağmen parasını ortaya atma hevesi onu pokere çekti.
Sinclair, QL adlı yeni bilgisayarın sürümünde de sorunlar yaşadı. Yenilikçi tasarımına rağmen bilgisayarın satışları sınırlı kaldı.
Nakit sıkıntıları artmaya başlayınca Sinclair bilgisayarlarının haklarını Alan Sugar'ın sahibi olduğu Amstrad'a sattı.
Sinclair Research, küçük bir araştırma geliştirme şirketi olarak faaliyetlerine devam etti. Şirket Sinclair'in kişisel malvarlığıyla finanse ediliyordu ve mucidin icatlarını pazarladı.
Ama aklından elektrikli araç üretimini çıkaramıyordu ve 1992'de hafif elektrikli bisiklet Zike'ı üretti. C5 gibi bu icadı da satılmadı.
Bir valize sığabilecek katlanabilir bisiklet olarak kullanımı neredeyse imkansızdı.
Sinclair 2011'de X1 adını verdiği yeni bir elektrikli araç üstünde çalıştığını duyurdu.
Sir Clive Sinclair, şimdi herkesin evinde giren kişisel bilgisayarın üretiminde öncü olarak değerlendiriliyor.
Milyonlarca sterlin kazanan bir şirket kurdu, çok sayıda ödül aldı, Margaret Thatcher tarafından fahri şövalyelik nişanı ile ödüllendirildi. Ama elektronik araçları kitleselleştirme girişimlerinin başarısız olmasından dolayı yaşadığı mali sıkıntılar çabalarını da boşa çıkardı.
Her şeye rağmen Sinclair, İngiltere'nin, hayallerini gerçeğe dönüştürebilen en büyük mucitlerinden biri olarak anılıyor. Bir röportajında mücitlikle ilgili şunları söylemişti:
"Bir mucidin muhteşem bir fikirle gelip bunu başkasının gerçekleştirmesini beklemesi saçmalık.
"Ya kendi kendine yapacaksın ya da hiç yapılmayacak."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.