Bazı olaylar vardır ki, dikkatten kaçar, önemsizmiş gibi görünür…
Ancak bir anlayan, iyi değerlendiren çıkarsa işin rengi değişir!
Bir örnekleme ile ne demek istediğimi anlatayım…
İkinci Dünya Savaşı öncesi…
Hitler harıl harıl Alman silahlı kuvvetlerini Avrupa’yı işgale hazırlıyor…
Silah fabrikaları yüzde beş yüz kapasite ile çalışıyor!
İhtiyaç duyduğu hammaddeyi de yine Avrupa ülkelerinden ve özellikle SSCB(*)’den satın alıyor!
Avrupa diken üstünde!
İngiltere, neler olup bittiğini anlayabilmek için gazeteci kılığında on istihbarat subayını Berlin’e gönderiyor!
Gelen raporlar ürkütücü…
Hitler öyle bir askeri güce ulaştı ki…
24 saatte tüm Avrupa’yı işgal edebilir!
Ancak bu istihbarat elemanlarından biri, Alman ordusunun disiplinsiz olduğunu ve gücüne rağmen yenilebileceğini rapor ediyor!
Ve bu iddiadaki eleman derhal geri Londra’ya çağrılıyor!
Gözlemlediği olay şu:
Resmi geçiş düzenindeki bir Alman askeri birliğinin en arka sırasındaki bir Alman askeri, bir çeşmenin yanından geçerken, birliğini terk edip çeşmeden matarasını doldurduktan sonra, koşarak birliğine katılır!
Kararı kesindir…
Bu ordu yenilir!
Yenildi de…
***
Şimdi son günlerde dikkatlerden kaçan birkaç ayrıntıya bakalım…
Çözümün ve barışın bu lanetlenmiş topraklardan daha ne kadar uzak olduğunu kanıtlayan olaylar…
Önemsiz gibi görünseler de, insanların ruh hallerini açıklayan olaycıklar…
Martin Schulz kimdir?
Avrupa Parlamentosu Başkanı…
Bir ülkenin devlet başkanı mı?
Hayır…
Bir ülkenin başbakanı mı?
Hayır?
Kral mı kraliçe mi, veliaht prens mi?
Eee…
Bay Anastasiadis bu efendiyi niye askeri törenle karşılıyor?
Hangi milli marşı çaldırmış askeri tören esnasında?
Yunan marşını mı?
Olmadı be Nikos…
AB Parlamentosu Başkanına neyi ispat etmeye çalışıyorsun?
Silahlı güçlerinin yeteneklerini mi?
***
Bay Schulz ne yaptı bilir misiniz?
Sayın Akıncı’yla görüşmeye gelirken, makam arabasındaki AB bayrağını kapattı!
Tüm Kıbrıs’ın Avrupa Birliği toprağı olduğunu var sayan Bay Schulz’un yediği naneye bakar mısınız?
Bu ne küstahlık?
Bu ne utanmazlık?
Kuzeye de geçerken gururla aç o çok yıldızlı bayrağını, göster kendini Bay Schulz…
Yoksa gücüne mi gitti Silihtarda askeri törenle karşılanmayışın!
***
Önemsiz gibi görünen ancak çok şey ifade eden uygulamalar…
Bu mantıkla, bu ayrımcılıkla…
Schulz’un anlayacağı dilden yazalım…
Bu diskriminasyon ve ikiyüzlülükle Kıbrıs gibi “milliyetçilik” kefenine sarılmış sorunu çözemezsiniz…
Bay Schulz’un ve ilgilenen herkesin kulağına küpe olsun!
(*)Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.