Fatma Girik, gündemde yer alan konulara ilişkin olarak Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'in sorularını yanıtladı.
Selda Bağcan'ın "Ben sol muhafazakarım, açık giyinmeyi ayıp buluyorum" şeklindeki yorumuna ilişkin olarak değerlendirmesi sorulan Girik, kişiler üzerinden konuşmayı, polemiğe girmeyi sevmediğini söyledi.
"Kaldı ki çok değerli bir sanatçı. Sanatçı; sanat konuşmalı, halkı konuşmalı. Milletin türbanını, kıyafetini konuşmak biz sanatçılara düşmez" diyen Girik, şöyle devam etti:
- "Bizi var eden halktır. Ben hayatta; insanların açın halinden anlamamasını, üçkağıtçılığı, yalanı dolanı ayıplarım. Kimsenin bikinisini türbanını ayıplamam."
'Dünya, kimsenin seyretmek istemediği bir gerilim filmine dönüştü'
Girik, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili de konuştu. "Dünya kimsenin seyretmek istemediği bir gerilim filmine dönüştü" ifadesini kullanan Girik, "Aşıya güvenebiliyor musunuz? Türkiye'ye geldiğinde aşı olur musunuz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
- "Koşa koşa hemen olurum. Aşı üzerinden muhalefet ya da milliyetçilik yapılmaz, yanlış. Hemen gelsin, hemen şimdi vurulurum. Sağlık her şeyden önemli. İnsanlar patır patır ölüyor.
- Böyle bir süreci yaşayacağımızı rüyamda görsem inanmazdım. 65 yaş üstündekilere de biraz haksızlık ediliyor. Çözüm, onlara kısıtlama getirerek olmaz. Bence tüm ülkeyi en az 20 gün kapatmalılar. Hiç kimse sokakta olmayacak, ülkeye dışarıdan kimse girmeyecek ama işte olan yine gariban vatandaşa olur.
- Evine nasıl ekmek götürecek? İnsanlar bu süreçte daha da fakirleşti. Zengin, malına mal ekliyor; fakir, gitgide fakirleşiyor. Dünyanın halini gördükçe yaşamın anlamını yitiriyorum. Birkaç yıl daha yaşasam ne olacak?"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.