Posta Gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'in Fedon ile röportajı:
Taverna müziğinin duayen isimi, kır saçları, bronz teni ve tabii ki her yaz giydiği slip mayosuyla Bodrum sahillerinin olmazsa olmazı o. Fedon’dan bahsettiğimi daha ilk cümleden anladığınıza eminim. Yazdığı ‘Bir Avuç Biz’ isimli kitap ile okurla buluşmak için gün sayan Fedon ile hem yeni kitabını konuştuk hem de hayata dair derin bir sohbete daldık.
Maşallah! Yine formunuzdasınız. Nasıl gidiyor hayat?
Ben tam bir yaz adamıyım. Bodrum’da olduğum için mutlu ve huzurluyum. Pandemi süreci beni çok korkutmadı. Çünkü yaşım 75 ve bu yaşa kadar çok şey gördüm. İyinin de kötünün de tadını aldım. Atlatmadığımız kriz yok. Kurallara uyuyorum ama bu iş sadece hijyenle, sosyal mesafeyle olacak iş değil. Kimse kimseyi kandırmasın. Biz biraz ateşli bir ülkeyiz, elini veren kolunu kaptırıyor. Eğitim şart! Bazı konular beni fazla üzüyor. Çok kızıyorum.
Nedir o konular?
65 yaş üstüne yasakları koyuyorlar. Sözde bizi koruyorlar. Ben akşamları çalışan bir adamım, sahneye çıkıyorum. Ben şimdi ne yapacağım? Cehaletime verin ama futbol maçlarını seyrediyorum millet birbirini neredeyse dudağından öpecek! Düğünler ya da asker uğurlamaları da öyle. Bunlara aklım ermiyor ve kızıyorum.
GEÇİNEMİYORUZ DİYE SIZLANAN SANATÇILAR ADINA BEN UTANIYORUM
Bodrum nasıl gidiyor, onu konuşalım. Nedir bu 200 liralık lahmacunlar, 1000 liralık şezlonglar?
Ahh! Zeki Müren’in Bodrum’u nerede, şimdiki Bodrum nerede? Yine de şükür. Fiyatlara gelince, Bodrum’u karalama kampanyası her yıl yapılır. Dünyanın her yerinde pahalı ve ucuz yerler vardır. Ben 20 liraya lahmacun, 30 liraya döner yiyorum. Bana “Sende para var ki Bodrum’da yaşıyorsun” diyorlar. Ne alaka? Haddine göre yaşayacaksın, bütçeni bileceksin. Ben hayatım boyunca pahalı şezlonga yatmadım. Bülent Ersoy zamanında süt banyosu yapıyordu, helal olsun. Buna antipati duymak olmaz. Parası olan 1000 liralık şezlongda yatsın, bana ne!
Sizin nasıl bir yaşantınız var?
Çok mütevazı yaşarım. 75 yaşındayım. Parasızlığı da gördüm şeker kuyruğunu da... Her şeye hazırlıklı bir 68 kuşağıyım ben. İnsan, haddini ve ne isteyeceğini bilirse geçinir. Ben üç ay çalışmadım ama ölmedim de. 60 yıldır çalışıyorum, bu dilimde üç aylık bir birikim yapamadıysam zaten bana yazıklar olsun. Sanat camiasında geçinemiyoruz diye sızlananlar adına ben utanıyorum.
Kim sızlanıyor ve size utanç veren nedir?
Bizim camiada bir gecede bir araba alacak para kazanılıyor. Bir haftada daire alacak paran olur. Ağlamasınlar, ayıptır. Ben 10 yıldır oğlumun yanında çalışıyorum. Ve iş olursa para alırım. Bazı sanatçılar şu süreçte bile işletmeleri zorluyor. Neymiş, 200 binden aşağı olursa çıkmazmış. Kimse de ağlayıp artistik yapmasın. “Fedon’un dört arabası, dört deniz motoru, dört teknesi var” diyorlar. Evet var. Kime ne? Ödediğim vergileri duyanlar “Bu kadar çok vergi ödenir mi? Muhasebecini değiştir, keriz misin?” dediler.
BEN ÇOĞU MÜSLÜMAN’DAN DAHA TÜRK’ÜM AMA ÖTEKİLİK İÇİMDE BİR SIZIDIR
Sanatçı Alpay’ın “Yeditepe konserleri müzik sektörüne nefes oldu. Erdoğan’a minnettarım” sözlerine katılıyor musunuz?
Bu ülkede ‘dönek’ lafı vardır, maalesef. Ben neden yokum o konserlerde? Çünkü çağırılmadım. Belirli bir zümre var başka kafadadır. Sonra oraya gidip 100 bin TL ya da 200 bin TL aldığı zaman da işte böyle konuşur. Alpay’a yakışmadı. Deniz Gezmiş’ten, Mahir Çayan’dan bahsediyorsan, Dolmabahçe’de “6. filoya hayır!” diyen bir gençliksen bugün bunu yapmayacaksın. Benim ideolojim budur. Benim Cumhurbaşkanı’mıza çok büyük sitemlerim var.
Nedir o sitemler?
Ben bu vatanın evladıyım, şehit torunuyum. Askerliğimi koçlar gibi yaptım. Babam da beş yıl askerlik yaptı. Çoğu Müslüman’dan daha Türk’üm ama beni kamu hizmetine almıyorlar. En büyük idealim subay olmaktı. Fotomontaj resimler yaptırdım, kendimi tatmin ettim. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ama siz öteki olarak yaşamak nedir bilir misiniz? ABD’de hava kuvvetleri komutan Mustafa, Almanya’da emniyet müdürü Hüseyin olabiliyor. Benim ismim Fedon ama çoğu Ahmet, Mehmet’ten daha çok vatanını seven ve bunu belgelerle ortaya koyan adamım. Ben niye ikinci sınıf, öteki oluyorum? Ötekilik benim içimde bir sızıdır. Bu dünyadan gözüm açık gideceğim, onu bilin.
GÖBEĞİM DE SARKSA DİLİM DE BÜZÜŞSE SLIP MAYO GİYECEĞİM SİZE İNAT GİYECEĞİM
Yıllardır vazgeçmediğiniz slip mayonuzla fotoğrafınızı “Gerçek mayonun son temsilcisi” notunu düşerek paylaştınız. Bu ne demek?
Ben gençliğimden beri renkli ve fark edilmeyi seven biriyim. Bu ayıp değil. Kimsenin omuzlarına basmam, kimseyi rahatsız etmem. Eskiden herkes slip mayo giyerdi. Bir gün baktım ki plajda tek başıma kalmışım. Herkes şortla denize girmeye başlamış. Bana bazı arkadaşlarım, “Ya Fedon, değiş artık” dediler. Hadi, ben de şort giyeyim dedim ama rahat edemedim. Ayrıca ben haşema giyene karışıyor muyum? Avrupa ülkelerinde bir otelin havuzuna gidin şortla almazlar içeri.
Slip mayonun estetik olmadığını düşünen çok var...
75 yaşındayım ve kim ne derse desin, slip mayo bana çok yakışıyor. Slip mayo giyiyorum diye terbiyesizce yorumlar yapıldı. Slip mayo, 80'lerde ve 90'ların ilk yarısında gözdeydi. Mayo budur. Göbeğim de sarksa, kılım da ağarsa, dilim de büzüşse ben bunu giyeceğim. Mehmet Günsür koç gibi çocuk! Giymesin mi şimdi bunu? Ona laf söyleyen bana söylemez mi? Kimse bana “Teşhirci” demesin. Kimseyi taciz etmiyorum. Çirkin görünüyorsam da görünüyorum sana ne! Size inat giyeceğim.
SÜSLÜ BİRİYİM VE YAŞITLARIM BENİ KISKANIYOR
Hiç iyi yorum yoktu galiba, epey içerlemişsiniz...
Hiç de değil. Birçok kişi “Yunan tanrısı mübarek” demiş. Zeki Müren’in dediği gibi: Moda güzel bir şey olsaydı altı ayda bir değişmezdi. Lütfen bana saygılı olunsun. Beni eleştirenler zaten gençler değil. Ben süslü biriyim ve yaşıtlarım beni kıskanıyor. Bazıları bana laf söylerken haddini bilecek!
Kendinizi yakışıklı bulur musunuz?
Hem de çok... Öyle metropol çocukları gibi kremler filan sürüp sürekli kendime bakmam ama yememe, içmeme, uykuma dikkat ederim. Kendimi de çok severim. Yaşımı göstermem ama hiç estetiğim yok.
BANA MUTLU BİR ÇİFT GÖSTERSİNLER YOK KARDEŞİM!
Artan erkek şiddetinden hepimiz bıktık. Bu konuda ne söylersiniz?
Ben şiddetin geneline karşıyım. Modern bir çağda yaşıyoruz. Hukuk var, adalet var. Yetiştirilme tarzımız o kadar yanlış ki! Babaya laf söylersen, pat diye tokadı yersin. Bir de kadının hakları daha iyi korunmalı. Adam “Allah’ın emri” deyip beş kadın alıyor ya! Gençliğimde çapkınlık yapıyorum, karımı aldatıyorum diye linç ediliyordum. Oysaki ben olaya realist bakıyordum.
Kızdırmayın siz de şimdi beni. Aldatmak doğru bir davranış mı yani?
Evlilik, insan doğasına aykırıdır. Yalan mı? Duygularınla konuş benimle. Kimse 50 yılı aynı insanla sürdürmek zorunda değil. Bana mutlu bir çift göndersinler. Yok kardeşim! Hepsi formalite. Ben 52 yıllık evliydim ve boşandık. Kızım da boşandı, oğlum da... İyi koca, iyi sevgili olamadım ama iyi baba oldum. Eşim, çocuklar için yuvasını devam ettirmek istedi. Ben iyi bir babayım ama kötü bir kocayım. Eşimin özverisi olmasa evliliğimiz iki gün yürümezdi.
BİZ RUMLAR BU ÜLKENİN RENGİYİZ
Yakında çıkacak ‘Bir Avuç Biz’ kitabınız okuyucuya ne anlatacak?
Doğumumdan bugüne kadar yaptığım işler, politik görüşlerim... Hepsi içinde. Türkiye’de yaşayan ve bu ülkeyi gerçekten seven Niko, Agop, Fedon var. Bu insanlar pamuklara sarılmalı. Şurada iki-üç bin Rum kaldı. Biz bu ülkenin rengiyiz. “Bunların bu topraklarda gözü var” diyorlar. Evet iki metre boyunda, bir buçuk metre eninde bir toprakta gözüm var. Vatanımda ölmek ve gömülmek istiyorum.
// Alev Gürsoy Cimin / alev.gursoy@posta.com.tr
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.