- Yakın Doğu Enstitüsü, “Ortadoğu’da Din ve Siyaset” Sertifika Programı çerçevesinde Radikal Gazetesi yazarı Fehim Taştekin’i ağırladı ...
Yakın Doğu Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren düşünce ve araştırma kuruluşu, Yakın Doğu Enstitüsü (YDE), Yaşam Boyu Eğitim Merkezi çerçevesinde 2014-2015 Akademik Yılı Güz Dönemine “Ortadoğu’da Din ve Siyaset” başlıklı Sertifika Programı ile başladı.
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla ilişkiler Dairesi Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, YDE bünyesinde Yakın Doğu Enstitüsü Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Nur Köprülü yürütücülüğünde gerçekleştirilen “Orta Doğu’da Din ve Siyaset” sertifika programı Hürriyet ve Radikal Gazeteleri yazarı Fehmi Taştekin’in “Selefi Cihadizm (Kaide ve IŞİD): Kökleri ve Güncel Dinamikleri” başlıklı sunumuyla başladı.
Altı hafta sürecek Programın açılışını Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Bektaş ve Yakın Doğu Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Umut Koldaş yaptılar. Prof. Dr. Şenol Bektaş konuşmasında, Sertifika Programının Ortadoğu bölgesinde son zamanlarda yaşanan gelişmelerin gerek yaşadığımız bölgede gerekse uluslararası alanda nasıl okunması gerektiğine ışık tutacak olması bakımından önemli olduğunun altını çizerek, konun uzmanları tarafından tartışılacak olmasına dikkati çekti. Prof. Dr. Bektaş ayrıca, Yakın Doğu Üniversitesi’nin bu tür akademik ve toplumsal faydaya yönelik olarak hayata geçirilen faaliyetlerinin devam edeceğini belirtti.
Yakın Doğu Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Umut Koldaş, Yakın Doğu Üniversitesi’nin 25 yıllık yüksek öğrenim geleneğiyle inşa edilenYakın Doğu Enstitüsü’nün kısa bir zamanda önemli bir düşünsel çekim merkezi haline geldiğini ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Koldaş, üniversite evrenselliğinde bir düşünce kuruluşu dinamizmi yaratarak faaliyetlerini sürdüren Yakın Doğu Enstitüsü’nün hem genel hem de amaç odaklı toplumsal fayda üreten nitelikli eğitim programlarıyla topluma yön veren düşünce üretim ve uygulama süreçlerinde etkin bir rol oynadığını belirtti. Dünya gündemi yakından takip edildiğinde Ortadoğu’da Din ve Siyaset sertifika programının öneminin bir kez daha anlaşılacağını belirten Koldaş, konu hakkında toplumsal farkındalık ve tutarlı bir tartışma zemini yaratmayı amaçlayan bu programın Ortadoğu’yu yalnızca sloganlarla değil sistemli düşünce yöntemleriyle ve alandan somut bilgilerle değerlendirme ve tartışma ortamı oluşturacağına dair inancını dile getirdi.
Yrd. Doç. Dr. Nur Köprülü açılış konuşmasında, özellikle 3-4 yıldır Arap dünyasında yaşanan değişim ve uyuşmazlıklar gözönüne alındığında Ortadoğu siyasetini şekillendiren yerel, bölgesel ve uluslararası dinamiklerin tartışılmasının bir gereklilik arz ettiğine vurgu yaparak, yakın coğrafyamızda meydana gelen mezhepsel ayrışmalara, demokratikleşme hareketlerine, Arap ayaklanmaları sonrası yeniden yapılanmakta olan bölge siyasetine ışık tutabilme ve tarihsel ve analitik bir perspektifle toplumsal bir katkı ortaya koyma gayesi içerisinde olduklarını belirterek, bu Programı Enstitü gündemine taşıdıklarına işaret etti.
Açılışın ardından sözü alan Radikal ve Hürriyet gazeteleri yazarı sayın Fehim Taştekin, Selefi hareketin ortaya çıkışına tarihsel bir bakış açısı getirerek orijinal Selefi düşüncenin Kur’an, Sünnet ve sahabelerin uygulamalarını esas aldığını, bu açıdan dine sonradan eklenen bidat ve hurafelerden arınmayı amaçladığını söyledi. Günümüz selefi düşüncesinin 1970’lerden sonra ‘cihadi selefilik’ ve ‘selefilik’ diye ayrıştığını, bu ayrışmanın Suudi Arabistan’da da kraliyet ailesi ve yönetimin İslamiliğini sorgulayanlarla yönetime bağlı kalanlar arasında yaşandığını anlatan Taştekin, İslam dünyasında uzun süre mevcut yönetimleri küfür olarak niteleyip sistem dışı kalan selefilerle siyasal taleplerle sistem içinde politika yapan Müslüman Kardeşler’in birbirine karşı konuşlandırıldığını kaydetti. Taştekin cihadi selefizmin küresel çapta örgütlenmiş hali olan El Kaide’nin de Afganistan’da edindiği silahlı tecrübeyi Cezayir, Bosna-Hersek, Kosova, Çeçenistan ve son olarak 2003’ten sonra Irak’ta büyüttüğünü belirtti.
Arap Baharı, Müslüman Kardeşler’e siyaseten iktidar olma şansı sunarken yeni değişim dalgasının şiddete saplandığı yerlerde de Kaide’nin yeniden etkinlik alanı bulduğunu ifade etti. Taştekin “Son yıllarda Lübnan’da Hizbullah’a karşı, Suriye’de Müslüman Kardeşler’e karşı, Irak’ta Amerikan işgalinin ardından iktidara gelen Şiilere karşı farklı aktörlerce desteklenen selefiler Suriye’de 2011’de başlayan kanlı süreçte de Kaide’nin bu bölgede kolayca örgütlenmesine zemin sundu. Irak’ta Irak İslam Devleti olarak var olan Kaide, Suriye’de önce Nusra Cephesi olarak sahneye çıktı. Ancak Irak İslam Devleti’nin adını Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) olarak değiştirip Nusra’yı feshetmesi Kaide dünyasında ayrılığa yol açtı. Sonuçta Nusra, Kaide’nin Suriye kolu olarak varlığını sürdürürken Kaide’nin küresel lideri Eyman el Zevahiri’yi dinlemeyen IŞİD ‘paralel Kaide’ olarak hem Irak hem Suriye’de bir hilafet devleti kurmaya yöneldi. Müslüman Kardeşler’in Batı ile daha etkileşim içerisinde olan Tunus’taki kolu ortak bir yönetim tesis etmeyi başarsa da Mısır’da başarılı olamaması nedeniyle cihadi selefilerin önü açıldı. İslamcıların sistem içi çözümlerin parçası olamaması IŞİD lehine psikolojik bir atmosfer yarattı” dedi.
Ortadoğu’da Din ve Siyaset Sertifika programı 25 Ekim Cumartesi günü Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fulya Atacan’ın “Mısır'da Müslüman Kardeşler ve Siyaset" başlıklı konuşmasıyla devam edecek. Yakın Doğu Enstitüsü kısa dönemli eğitim programları ve programlara kayıt hakkında daha detaylı bilgi www.neu.edu.tr web sayfasından, nei@neu.edu.tr e-posta adresinden, Yakın Doğu Enstitüsü facebook sayfasından, 223 64 64 (dahili 532) ve 0533 829 97 36 telefonlardan alınabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.