• BIST 10025.47
  • Altın 2956.432
  • Dolar 35.1368
  • Euro 36.5946
  • Lefkoşa 11 °C
  • Mağusa 12 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 12 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 6 °C

Femenlerin ihaneti…

Kıvanç BUHARA

Ukrayna… Doğu Avrupa’nın en büyük ve en zengin ülkesi! Yer altı kaynakları, akarsuları, nehirleri ve geniş tarım arazileri ile Avrupa’nın tahıl ambarı… Buğday, mısır, arpa ve diğer tarım ürünleri üretiminde tüm Avrupa ülkelerini ikiye katlayan bereketli topraklara sahip! 1969 yılının Ağustos ayında, trenle bu bereketli ülkeden geçerken, siyah toprakların uçsuz bucaksız ovalarında yetiştirilen buğdayların nerede ise bir buçuk metreye varan boyları dikkatimizi çekmişti.   Eee! Ülke bu kadar zengin olur da, kem gözler üzerinde olmaz mı? Avrupa ve ABD’nin kuduz emperyalizmi Ukrayna’nın üzerine çöktü! Sovyetler dağılınca, yalnız ve savunmasız kalan Ukrayna rahat bırakılmadı. Beyaz devrim, turuncu devrim derken insanlar birbirlerini kıymaya başladılar. Rusya sınırına dayanmanın stratejisi , 2. Dünya Savaşından sonra çizilmişti. “Avrupa Birliği genişlemesi “ adı altında önce Ukrayna’nın komşuları teslim alındı. Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Polonya,  “ genişleme “  çuvalına tıkıştırıldı. Girdiler de ne oldu? İşsizliğin, fakirliğin, sefaletin en yüksek olduğu AB ülkeleri! Uyuşturucu, fahişelik ve her türlü ahlaksızlığı “ kültür, demokrasi ve insan hakları “ adı altında Avrupa’dan ithal ettiler! Üstelik ABD bir de NATO kazığı soktu kıçlarına! Sanayileşmiş Batı ülkelerinin “ sürdürülebilir “ pazarı haline geldiler! Rus silahlarının yerini ABD silahları aldı.   Rusya tehlikenin farkında… Putin NATO’ya horozlanıyor! Ukrayna Cumhurbaşkanı Poroşenko ülkesine ihanet içinde. Ülkesinin tarafsızlığını “ resmen “ kaldırdı. NATO kazığını yemek üzere! Yağmurdan kaçayım derken doluya tutulmak işte buna denir.   Don kazaklarının Atamanı TARAS BULBA’nın (*) kemikleri sızlıyor! O TarasBulba ki, bir kız uğruna Ukrayna Kazaklarına ihanet eden oğlu Andrey’i gözünü kırpmadan öldürmüştür. 1965 yılında, SESSİZ DON  (**)romanıyla Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan Mihail ŞOLOHOVyaşasaydı, herhalde kahrından ölürdü.   Emperyalizm; Enerji kaynakları tükendikçe, yeni kaynakların arayışına girer. Gelecekte nereye, nasıl müdahale edeceğini inceden inceye planlar. Bu uğurda istihbarat örgütleri kurar. Düşünce kuruluşlarından yardım alır. “ Sivil toplum örgütleri “ adı altında kendine yandaşlar bulur. Basın özgürlüğünün, Şeffaflığın, İnsan haklarının ateşli savunucusudur! Dizayn edeceği, yeniden şekillendireceği ülkelerde bu kriterler olmazsa, oralara girmesi mümkün olmaz. Kuzey Kore’ye, Çin’e giremediği gibi! Hep düşünmüştüm: “ Ukraynalı çıplak kızlar, femenler dedikleri, dünyanın neresinde bir kargaşa varsa oraya giderek soyunacak parayı kimden alıyorlar? Kaynak belli… Gaz gelecek yerden tavuk esirgenir mi?   (*)NikolayVasilyeviçGOGOL’un ünlü romanı. (**) Roman Türkçeye “ Ve durgun akardı don “ adıyla çevrildi. Romanın orijinal Rusça adı “ sessiz Don”dur.  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları