Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın devlete ait nükleer sırları içeren gizli belgeleri Florida’daki malikanesine götürmesiyle ilgili dava süreci, ABD'de gündemin ilk sıralarındaki yerini koruyor.
Başkanlık seçimini kaybettikten sonra Beyaz Saray'dan ayrılırken gizli belgeleri de evine götürmekle suçlanan Trump, salı günü federal mahkemede ifade vermeye çağrıldı. Trump'ın evine geçen ağustosta yapılan baskında yaklaşık 100 gizli belgeye el konmuş, bunlar arasında çok önemli nükleer belgelerin de bulunduğu belirtilmişti.
TRUMP: ABD İÇİN KARA GÜN
Soruşturma kapsamında dün açıklanan iddianameye göre Trump, istihbarat ve Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan “ulusal güvenlikle ilgili çok gizli belgeleri” devlete vermek yerine evinde sakladı. İddianamede Trump’a yöneltilen suçlamalar arasında adaleti etmesini engellemek, gizli belgeleri saklamak, ulusal güvenliğe dair belgelere el koymak, federal soruşturmadan belge gizlemek ve yanlış beyan vermek gibi maddeler yer alıyor.
Kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden açıklama yapan Trump, “Bunun eski bir ABD Başkanı’nın başına gelebileceğini asla düşünmezdim. Bu Amerika Birleşik Devletleri için kara bir gün” ifadelerini kullandı.
Bu arada yayınlanan fotoğraflarda gizli belgelerin onlarca kutuyla Trump'ın malikanesinde çeşitli odalarda saklanması dikkat çekti
Belgelerin evdeki farklı odalarda ve hatta banyoda üst üste konarak depolandığı görüldü. Dava dosyasında sözlerine yer verilen bir avukat, bazı dosyaların banyo, depo, ofis ve yatak odası gibi evin farklı noktalarından çıktığını aktardı.
ABD yasalarına göre Başkan dahil resmi yetkililerin, gizli belgeleri onaylanmamış ve güvenli olmayan yerlerde saklaması yasak. ABD Başkanları yasa gereği görevleri boyunca yazdıkları tüm mektupları, resmi belgeleri ve elektronik yazışmaları Ulusal Arşiv Dairesi’ne göndermek zorunda.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.