• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 11 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 4 °C

Gabriel Attal: Fransa'nın en genç ve eşcinsel olduğunu açıkça ifade eden ilk başbakanı

Fransa Başbakanı Elisabeth Borne’un görevinden istifa etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yeni başbakan olarak 34 yaşındaki Eğitim Bakanı Gabriel Attal'ı seçti.
Gabriel Attal: Fransa'nın en genç ve eşcinsel olduğunu açıkça ifade eden ilk başbakanı

Attal, 1984 yılında François Mitterrand tarafından atandığında 37 yaşında olan Sosyalist Laurent Fabius'u bile geride bırakarak modern Fransız tarihinin en genç ve eşcinsel olduğunu açıkça ifade eden ilk başbakanı oldu.

Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Fransa'yı temsil edecek olan Attal, 20 ay görevde kaldıktan sonra bugün başbakanlık görevinden istifa eden Elisabeth Borne'un yerini aldı.

Gabriel Attal kim, neden başbakan seçildi?

Gabriel Attal'ın siyasette yükselişi hızlı oldu. Ama başbakanlık pozisyonuna gelmesi Macron'un cumhurbaşkanlığı için yeterli olacak mı? Paris'ten BBC muhabiri Hugh Schofield değerlendiriyor:

Bundan 10 yıl önce Sağlık Bakanlığı'nda bir danışman olan Attal, Macron'un eski sol-sağ ayrımını yok etme ve Fransa'da siyasetin kodlarını yeniden yazma ideolojisini destekledi.

Macron'un 2017'deki zaferinin ardından Attal parlamentoya girdi, bu görevde geçirdiği sürede katıldığı münazaralarda güçlü performans sergileyerek öne çıktı ve cumhurbaşkanının dikkatini çekti.

Attal, 29 yaşındayken Eğitim Bakanlığı'ndaki üst düzey pozisyonuyla bir hükümetin en genç üyesi oldu.

Ardından 2020'de hükümet sözcüsü olarak göreve gelen Attal ilerleyen süreçte seçmenler tarafından tanınmaya başladı.

Attal, Macron'un yeniden seçilmesinin ardından kısa bir süre Bütçe Bakanı olarak görev yaptı ve geçtiğimiz Temmuz ayında Eğitim Bakanlığı'nı devraldı.

Attal, Eylül'de ülkede kadınların çarşaf giymesiyle ilgili yaşanan tartışmayı, okullarda çarşafı yasaklayarak sona erdirdi ve böylece Macron'a liderlik konumu için gereken kararlılığa sahip olduğunu gösterdi.

Kendi eğitiminde zorbalıkla mücadele ettiğini söyleyen Attal ayrıca zorbalığa karşı bir kampanya yürüttü ve okullarda üniformayla ilgili yeni bir teklif hazırlayarak eğitim sektörünü karşısına aldı.

Attal tüm bu sürede kamuoyunda popülerliğini artırmaya devam etti.

Kamuoyu yoklamaları, Attal'ın Macron hükümetinin en çok beğenilen üyesi olduğunu ve Macron'un rakibi milliyetçi Marine Le Pen ve genç meslektaşı Jordan Bardella ile aynı seviyede yarıştığını gösteriyor.

Ancak bunlar yeterli olacak mı?

Birden fazla siyasi analiste göre Fransa halkı şu anda tepedeki yüzlerin yeniden düzenlenmesini değil, Macron'un yenilenmiş bir hedef ile liderliğini sürdürmesini istiyor.

Ayrıca mevcut durumda Attal'ın eski başbakan Elisabeth Borne ile aynı sorunlarla karşı karşıya kalması muhtemel.

Popülaritesi artan ve Haziran'daki Avrupa seçimlerinde kolayca kazanacak gibi görünen aşırı sağcı bir muhalefet; hükümet için çoğunluğu olmayan ve her yeni yasayı bir mücadele haline getiren bir Ulusal Meclis; ve ikinci döneminde neyi başarmak istediğini tanımlayamayan bir cumhurbaşkanı bu sorunlardan bazıları.

Bunların da ötesinde, yeni başbakanın İçişleri Bakanı Gérald Darmanin ve Maliye Bakanı Bruno Le Maire gibi ağır toplar üzerinde otoritesini sağlamak gibi başlı başına bir sorunu olacak.

Öte yandan Attal'ın gerçekte neyi temsil ettiğine dair soru işaretleri de var. Pek çok kişinin şüphesi, tıpkı kariyerini borçlu olduğu Macron gibi onun da gülümseme ve laf kalabalığından ibaret olduğu yönünde.

Borne neden istifa etti?

Elisabeth Borne, görevde olduğu sürede parlamentoda çoğunluk sağlamakta zorluk çekti ve ülkede Aralık ayında yeni göçmen yasası ile yaşanan krizin ardından istifa edebileceği tahmin ediliyordu.

62 yaşındaki Borne, 1991-1992 yıllarında görev yapmış olan Édith Cresson'dan sonra Fransa'nın ikinci kadın başbakanı olmuştu.

Fransız haber ajansı AFP, Borne'un Macron'a gönderdiği istifa mektubunun, "görevde kalmayı tercih edebileceğine dair izler" taşıdığını aktardı.

Borne, Macron tarafından kabul edilen mektubunda "Hükümetime istifamı sunmam gerekirken, bu görevde ne kadar tutkulu olduğumu da size söylemek isterim" ifadelerini kullandı.

Macron hükümeti, emeklilik yasasıyla başlayan ve Aralık ayında kabul edilen yeni göçmen yasasıyla birlikte iyice artan, sıkıntılı bir dönemden geçiyor.

Siyasi yorumcular, başkanlığının bitmesine üç yıl kalan Macron'un, bazı tartışmalı politikalar ve yasama yenilgilerinin ardından, hükümetine siyasi ivme kazandıracak değişiklikler yapması gerektiğini bir süredir ifade ediyordu.

Göç yasası tartışmasında neler yaşanmıştı?

Fransa Parlamentosu, aylarca süren siyasi tartışmaların ardından Aralık ayında, ülkenin göç politikasını sertleştiren yasa tasarısını onaylamıştı.

Senato'nun ardından Ulusal Meclis'ten de geçen tasarıya hem Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un merkezdeki Rönesans Partisi, hem de Marine Le Pen'in lideri olduğu aşırı sağcı parti Ulusal Cephe destek verdi.

Sol partiler ise Macron'u, aşırı sağa taviz vermekle suçladı.

Yasa tasarısının önceki versiyonları, aşırı sol ve aşırı sağ partilerin farklı itirazları nedeniyle Parlamento'dan geçmemişti.

Düzenlemeyle göçmenlerin aile fertlerini Fransa'ya getirmeleri zorlaştırılıyor, sosyal yardımlara erişimleri de geciktiriliyor.

Fransa'da geçen yıl başında da yeni emeklilik yasası nedeniyle ülke çapında grevler ve protestolar düzenlenmişti. Hükümet, emeklilik yaşını iki yıl yükseltmeyi öngören tartışmalı yasayı geçirebilmek için, anayasadaki özel bir maddeyi kullanarak Meclis’i de devre dışı bırakmıştı.

Macron'un partisi 2022'deki seçimlerde parlamentodaki çoğunluğunu kaybetmişti. Bu nedenle Cumhurbaşkanı'nın çıkarmak istediği yasalar Meclis'te muhalefetle karşı karşıya kalıyor.

Gabriel Attal, başkanlık koltuğuna ilk kez 2017'de oturan Macron'un dördüncü başbakanı.

Tüm bunların yanında Fransa ayrıca bu yıl Yaz Olimpiyatları'na da ev sahipliği yapacak. 26 Temmuz'da başlayacak Paris 2024 Olimpiyatları, ülkenin bu yıl daha da göz önünde olacağı anlamına geliyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler