Seminer sırasıyla, Antik Mağusa Vakfı Başkanı Resmiye Canaltay, Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail ve Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter’in konuşmalarıyla başladı. Meme sağlığı ile ilgili farkındalık yaratmak, bilinci artırmak ve erken tanının önemine dikkat çekmek için gerçekleştirilen seminerde, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ve Meme Sağlığı Merkezi Başkanı Prof. Dr. Hasan Besim katılımcılara, meme kanseri, türleri, görülme sıklığı, meme kanseri ile ilişkili risk faktörleri ve belirtileri hakkında bilgiler verdi.
Günümüzde Meme Kanserine Bağlı Ölümler Azalıyor
Meme kanserinin, çeşitli mutasyonlar ya da hücre sağlığı ve çoğalması ile ilgili genlerde, nedeni her zaman belli olmayabilen anormal değişimler sonucunda ortaya çıkabilen bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hasan Besim, çoğu meme kanserinin nedeninin belli olmamakla birlikte, sıklıkla, genetik materyaldeki (DNA) bir değişiklik ya da bozulmanın etken olabildiğini, DNA değişikliklerine ise sıklıkla yaşam biçimimiz, yaş ve karşılaştığımız kanserojen faktörlerin sebep olduğunu söyledi.
Kadınlarda en fazla görülen kanser türü olan meme kanserinin, kadınlardaki tüm kanserlerin %25-30’unu oluşturduğunu, kanserden ölümlerin ise %20’sinden sorumlu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hasan Besim, özellikle 50’li yaşlarda giderek artan bir özellikte olan hastalığın sadece kadınlarda değil, seyrek de olsa erkeklerde de görülebildiğini, 1990 yılından bu yana ise meme kanseri kaynaklı ölüm oranlarının giderek azalan bir eğilim izlemesinin yüz güldürücü olduğunu söyledi.
Meme Kanseri Risk Faktörleri
Meme kanserleri için pek çok bilinen risk faktöründen bazılarının değiştirilemezken bazılarının kontrol altında tutulabileceğini ifade eden Prof. Dr. Hasan Besim, kadın olmanın en önemli etken olarak kabul edildiği faktörlerden değiştirilemeyenler arasında yaş, ailede meme kanseri öyküsü, kişisel meme kanseri öyküsü, kanser dışındaki meme hastalıkları, önceden göğüs bölgesine radyoterapi alınması ve yoğun meme dokusunun sayılabileceğini belirtti. Prof. Dr. Hasan Besim kontrol edilebilen risk faktörleri ile ilgili olarak ise şunları söyledi; “Meme kanserleri gelişimine etki eden diğer faktörler arasında ise uzun yıllar alınan hormon replasman tedavisi, menstrüel öykü, emzirme öyküsü, obezite ve alkol kullanımı sayılabilir. Alkol de meme kanseri gelişimi açısından bir risk faktörü olarak tanımlanmakta ve tüketilen alkol miktarı arttıkça risk de artmaktadır.”
Meme Kanseri Belirtileri
Konuşmasında kendi kendine muayenenin önemine de değinen Prof. Dr. Hasan Besim, 20 yaş üzerindeki her kadının ayda bir kez, adet döneminden ortalama 1 hafta sonra, kendi memesini elle ve gözle muayene etmesi gerektiğine dikkat çekti.
Meme kanserlerinin belirtilerinden bahseden Prof. Dr. Hasan Besim, ele gelen kitle, meme başında çekilme, çukurlaşma, akıntı, kızarıklık, döküntü, cilt değişiklikleri farkedilmesi durumunda hemen konu ile ilgili bir hekime başvurulması gerektiğini söyledi.
Meme Kanserinde Erken Tanı ile Tedavi Mümkün
Konuşmasının sonunda, normal bir kiloya sahip ve fiziksel olarak aktif olmak ile sınırlı alkol kullanımının meme kanserinden korunmak için alınabilecek önlemler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hasan Besim, yine de meme kanserinden %100 korunmanın kesin bir yöntemi bulunmadığını, buna rağmen tüm kadınların meme kanseri olmaları durumunda erken tanı ile tedavi edilebilme şansını yitirmemeye dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çekti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.