Koca yaz tatili geldi geçti.
Tam 3 ay.
90 gün.
Okullar tatil oldu, tekrar açıldı.
Bu arada var olan sorunlara yeni sorunlar eklendi.
Mağusa’da Alasya İlkokulunda aylardır elektrik sorunu vardı.
Bu okul bundan dolayı yangın tehlikesi ile kaç kez karşı karşıya kaldı.
Her seferinde de konu ilgililere aktarıldı.
Peki sonuç?
Sıfır sıfır elde var sıfır.
Yani şu ana kadar herhangi bir sonuç yok.
Alasya İlkokulunda böyle bir arıza olduğu için klimalar çalıştırılamıyor.
Öğrenciler ve öğretmenler 30 derece sıcaklığın olduğu sınıflarda ders yapmaya çalışıyorlar.
Tabi bu da ne kadar mümkün olursa artık.
Eğitim Bakanı Özdemir Berova hedef sıfır sorun değil diyor, yeni eğitim öğretim yılı için.
En az sorunla yeni öğretim yılına başlamakmış amaçları.
Peki öyle mi?
Değil elbette.
Kimi okullarda eksik öğretmen var.
Kimi okullarda fazla öğretmen var.
Kimi okul binaları fiziki nitelik olarak çok yetersiz.
Kimi okullarda sınıflar 20 kişilik.
Kimi okullarda 30,35 kişilik.
Yıkılmaya yüz tuttmuş okul binaları var.
Kısacası durum vahim.
Bırakın en az sorunla başlama hedefini, mevcut sorunlara yenileri eklenerek açıldı bu yıl yine okullar.
Peki neden?
Nedeni ortada..
Ufak tefek dokunuşlarla ve tamamen yönetim erkinin becerisi ile halledilebilecek sorunlar bile kaderine bırakılıyor.
İlgisizlikten ve beceriksizlikten.
Yapmıyorlar, yapamıyorlar.
Eğitim Bakanlığına mutlaka bir vesile ile yolunuz düşmüş gitmişsinizdir.
Yüzlerce çalışanı var bu bakanlığın.
Köşe başı yetkili dolu.
Müffettişler, denetçiler vs.
Müsteşarı ayrı, müdürleri ayrı ayrı.
Elinizi sallasanız bir sorumluya değersiniz burada.
Bakanı geçtim.
O siyaset peşinde.
Kendine istikbal arıyor bu mecrada.
Siyasette kalıcı olmaya çalışıyor.
Hoş çalışın.
Kimsenin itrazı olmaz.
Ama görevlerini de yerine getirsin.
Yükümlülüklerini bilsin.
Farkında olsun.
3 ay ne demek?
Koskoca 90 günde bir elektrik sorununu giderememek ne demek?
Yüzlerce çocuğu onlarca öğretmeni 30 derecenin altında ders yapmaya mecbur bırakmak ne demek?
Gelsin Sayın Bakan, Müsteşarını da alsın, Müsteşarı da Müdürlerini toplasın.
Ve hep beraber girsinler bu sınıflara bakalım kaç dakika orada durabilecekler?
Denemek lazım.
Yoksa o lüks siyah Mercedeslerin klimaları püfür püfür serinlik verir.
Çalışma ofislerinde klimalar çifte çifte.
Anlayabilirler mi başka türlü bu öğrencilerin ve orada görev yapan öğretmenlerin derdini?
Anlayamazlar tabi.
O çocukların hergün bu olumsuzluğa maruz kaldıklarını nasıl bilecekler yoksa?
Bilemezler.
Haliyle bilmeden de utanmazlar.
Ve lafazanlık etmeye devam ederler yüzsüzce.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.