• BIST 9639.77
  • Altın 2938.015
  • Dolar 34.6322
  • Euro 36.5915
  • Lefkoşa 9 °C
  • Mağusa 5 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 7 °C
  • İskele 5 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara -2 °C

Geride Bıraktığımız Bayramın Kurbanı Girne Oldu

Geride Bıraktığımız Bayramın Kurbanı Girne Oldu
Geride Bıraktığımız Bayramın Kurbanı Girne Oldu

Ülkemizdeki çevre ve imar düzeni ile ilgili yaşanmakta olan sorunlar ve adaletsizlikler ortada iken, birçok sivil toplum örgütünün, bölge halkının, ilgili belediyelerin ve bu konudaki teknik insanların görüşleri, karşı duruşları, dikkate alınmaksızın göstermelik danışma toplantılarının ardından, Girne 2. Bölge Emirnamesi’nde yapılan değişiklikler, bayram tatili öncesinde aceleyle, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Hali hazırda bölgede yaşanmakta olan, trafik keşmekeşi, yeşil alan ve alt yapı yetersizliği, çevre ve kültürel miras ile ilgili sorunlar çözüm beklerken, 9 günlük Kurban Bayramı tatili öncesinde yayınlanan emirname değişikliği kentsel yaşam kalitesini daha fazla bozacak düzeyde büyük sorunlara yol açacaktır. Bu anlamda geride bıraktığımız bayramın “kurbanı” ne yazık ki; Girne olmuştur.

Halen yürürlükte bulunan 55/1989 sayılı İmar Yasası’nda İdare’ye verilen emirname yayınlama yetkisinin hızlı ve yaygın gelişmeyi kontrol altına alma bakımından kullanılması gerekmektedir. Genel hukuk kuralları da özel hukuk kuralları da bunu gerektirmektedir.

Hal böyle iken; Girne 2. Bölge Emirnamesi’nde yapılan değişiklikler, bölgedeki büyük otelleri ve toplam yatak sayısını artıracaktır. Bu da gerek Ülkesel Fiziki Planda bölgeler arası dengenin sağlanmasına yönelik ana stratejiyle gerekse Turizm Gelişim Yasası’na dayalı Turizm Sektörü Politikalarıyla uyumlu değildir. Öte yandan söz konusu değişiklikler, Girne ve Çatalköy Belediyelerini kapsayan bölge için yürütülen İmar Planı çalışmalarını da olumsuz yönde etkileyecek nitelikte ve kapsamdadır.  

 

“Artık yolun sonuna gelinmiştir”

Gelinen aşamada, İmar Yasası’nın yürürlüğe girmesinden bu yana edinilen 27 yıllık deneyim göstermektedir ki, bir daire müdürü ile bir bakanın iki dudağı arasından çıkacak sözle hayat bulabilen emirname düzeni sürdürülebilir değildir. Bu anlamıyla artık yolun sonuna gelinmiştir. İmar yasasında; ortak akılla hareket edilebilecek bir zeminin yaratılması, yani yerel yönetim, merkezi yönetim ve sivil toplum örgütlerinin yetki ve sorumluluk paylaşımına gidebileceği düzenlemelerin ivedilikle hayata geçirilmesi kaçınılmazdır.

 

“Rüzgâr eken, fırtına biçer”

Kaldı ki; yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere imar planları hazırlanıncaya dek hızlı ve yaygın gelişmeleri frenlemek üzere, yani geçici süre ile yayınlanması gereken emirnameler ülkemizde kalıcı uygulamalar haline gelmiş ve giderek haksız rant sağlamaya hizmet eder biçimde kullanılır olmuştur. Bu da doğal olarak emirname düzeninin kamu vicdanında sorgulanmasına ve yargılanmasına yol açmaktadır.

Hele ki ülkeyi yönetenlerin bunu “toplumun iradesinden daha büyük güçler vardır  ve siz ne derseniz deyin, bizim için yoksunuz” der gibi icraat yapması en hafif deyimi ile yönetenlerin kendini inkâr etmesi demektir. Bunun sonucu olarak da toplumun “artık yeter” demesinden ve yönetenleri yok saymasından daha doğal bir sonuç olamaz. Rüzgâr eken fırtına biçer!

Gelinen aşamada ana hedef; bilimsel temellere, sağlıklı bilgi ve doğru veriye dayalı, şeffaf, toplumun tüm kesimlerini sürece dahil eden, çağdaş planlama anlayışını harekete geçirmek olmalıdır. Bu anlamda sadece toplumun bir kesiminin istek, çıkar ve beklentilerini değil, tüm toplumsal kesimlerin ortak çıkar ve beklentilerini dikkate alınarak imar planlarının hazırlanması gerekmektedir.

 

“Girişimlerimizi yoğunlaştıracağız”

KTMMOB’nin 2015 yılında yürürlüğe giren Ülkesel Fizik Plana sağlamış olduğu aktif katkı ortadadır. Birliğimiz Ülkesel Fizik Planın hedef, strateji ve politikalara sıkı sıkıya bağlıdır. Bu bakımdan ülkeyi yönetenleri de bu planın işaret ettiği hedeflere, stratejiye ve politikalara sahip çıkmaya, gerekli yasal değişiklikleri yaparak Ülkesel Fizik Planla uyumlu imar planlarının hazırlanması için gerekli kaynak ve olanakları yaratmaya davet ederiz.

Bununla birlikte 55/1989 sayılı İmar Yasası’nın, daha katılımcı, müzakereci, şeffaf, hesap verebilir, sorumluluk paylaşımı ve ortaklaşa yönetime dayalı bir planlama anlayışını getirecek şekilde değiştirilmesi için gerekli girişimleri yoğunlaştırmaya başlayacağımızı kamuoyuna duyurmak isteriz.

 

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

Yönetim Kurulu adına

Birlik Başkanı

Ahmet Hüdaoğlu

 

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler