*Girne Belediyesi çalışanlarının ‘Sümerciler’ ve ‘Nidaiciler’ diye iki gruba ayrıldığı öğrenildi. Gruplar arasında sözlü sataşmaların yaşandığı öne sürülüyor Girne Belediyesinde ayrımcılık tehlikeli boyutlara yükseldi. Sümer Aygın tarafından işe alındıkları için ‘Sümerci’ diye isimlendirilen grup ile seçim zamanında yeni başkan Nidai Güngördü’yü destekledikleri için ‘Nidaiciler’ diye nitelendirilen grup arasında bloklaşmaların yaşandığı öne sürülüyor. MAHALLEYE GİDECEKSİNİZ Girne Belediyesinde çalışan ismi Detay Gazetesinde mahfuz bir kaynak mesaj yolu ile yaptığı açıklamada, Taner abi selam. Girne Belediyesinde gruplaşmalar var. Ben belediyede çalışan çok yakın bir arkadaşım ile belediyeye gittim. Gördüklerime ve duyduklarıma inanamadım. Arkadaşım binaya girdiği zaman sen kadrolu değilsin. Mahalleye gideceksiniz. Gelsin Sümer da sizi kurtarsın dediler. KADROLANDILAR STRESTEN KURTULAMADILAR Ayni kaynak açıklamasına devamla Belediye binasında bulunan o çalışan siz hepsiniz da yasal olarak kadrolanmadınız derken arkadaşım biz kadrolandık. 4 sene 5 sene 6 sene işleyen var. Malpaz’da da öyle kadrolandık. Seçim var diye 2 ay işleyip kadrolanmadık. Sonra kadrolandık. Hergün bir stres bize da günah. Bizde insanık dediğini duydum. Eskiler 4 bin TL alırken sonradan kadrolanan arkadaşım gibi çalışanlar 1800 TL alır. Yine de bu arkadaşlarımızın maaşlarında gözleri var. Zaten aldıkları da borçlarına gider ve zar zor geçinirler. Birde 52 kisi fazla var derler. Ve habire eleman alırlar ama aldıkların söylemezler ifadesinde bulundu SÖZLÜ SATAŞMALAR VAR Güvenilir bir başka kaynaktan elde edilen bilgide ise Sümer Aygın tarafından işe alındıkları gerekçesi ile ‘Sümerciler’ olarak nitelendirilen grup ile Nidai Güngördü’yü destekledikleri için ‘Nidaiciler’ olarak isimlendirilen grup arasında sözlü sataşmalar olduğu dile getiriliyor. GELSİNLER SİZİ KURTARSINLAR Çocuklarımızı hergün zevleniyor diyen ayni kaynak yaptığı açıklamada, Nidaici’ler diye isimlendirilen gruptaki çalışanlar, ‘Sümerci’ olarak nitelendirilen gruptaki belediye çalışanlarına Sümer hadde gelsin de sizi kurtarsın diyor. Bir çatı altında evine bir sokum ekmek götürmek için çırpınan insanlar böyle bir birini mi yemeli? Yoksa kol kola verip halka kaliteli hizmetmi götürmeli? Bunu açıklasınlar dedi. GİRNE BELEDİYESİ ÇOK GERİLEDİ Ayni kaynak açıklamasına devamla ‘inanın Girne Belediyesi çok geriledi. İşleyenler ikiye bölündü. Girne Belediyesinde çalışanların hepsi bizim evladımız. Kimisi işe girdiği için evlendi kimisi de güvenerek ev aldı. Her ay taksit ödeyenler var. Yazık ve günahtır. Kimse işinden olmasın dedi. BAŞKAN VE SENDİKA GÖREVE Çalışan çocuklarımız işten çıkartılırlarsa bu onlar için çok zor olur. Sümerciler ve Nidaiciler diye bloklaşan grup ayni yerden ekmek yiyor. Gerileyen Belediye yarın Lefkoşa Belediyesi gibi olursa bu Girne halkı için de kötü olmaz mı diyen ayni kaynak gruplaşmanın önüne geçilmesi gerek. Bu konuda İçişleri Bakanı, Sendika Başkanı ve Girne Belediye Başkanı el ele verip gruplar arasında bir konsensüs sağlamalıdır ifadesinde bulundu.
Sahibine Mesajlar Sayın Mehmet Ali Talat, bizim Astroloji Prof.’u Abdella Abdülaziz’in seçimler ile ilgili yaptığı tespitlerin hepsi doğru çıktı. Sizin için de bırakın kim ne derse desin. Kim isterse CTP’nin adayı için anket düzenlesin, CTP’nin adayı Mehmetali Talat’tır diyor. Çünkü uzaktan denizi aşırı bir yerden, KKTC’ye çevrilen parmak Talat’ı gösteriyor diyor. Eee boşuna varsa da yoksa ‘Anam’ dememişler. Adam Er-Doğsa ve arkasında anası da olunca dağlar ovaya dönüşmez mi? Sayın Teberrüken Uluçay, Anasının yavrusu, KKTC’nin kevgire dönen sınırları kevgirden çakıl eleyen eleğe dönüşmüş diyorlar. Suçlarda artışın Ozon tabakasına yükseldiği bu son günlerde Girne Turizm Limanı’ndaki X-Ray cihazlarının altı aydır ‘Baddoz’ olması nedeniyle çalışmadığı söyleniyor. Haklısınız ha günde 500 suçlu Ada’ya giriş yapmış ha 1500 kişi girmiş. Ha günde 200 adli suç işlenmiş ha 1200 suç işlenmiş. Ona da gam ve keder mi? Sayın Suphi Coşkun, bizim minik kuşlar babanız ve amcanız hakkın rahmetine kavuştuktan sonra yaşadığınız depresyonu ağır ağır atlatmaya başladığınızı söyledi. Kaybettiğiniz değerleriniz çok önemli ama hayat da devam ediyor başkan. Dip Karpaz’da yaşanan yıkımı sizin kaldırabileceğiniz yönünde insanlarda büyük umut doğdu. Acınıza büyük saygı duyuyoruz ama dert bir olsaydı, ağlamak kolay olurdu. Sayın Mustafa Naimoğluları, Hayvan Ürecileri Birliğinin başkanlığı için yarıştığın Ali Osman Can ve Hüseyin Beyaz, karşında ipi göğüsledin. Ancak bugüne kadar birliğin kapısından içeri adımını atmayanların başkanlık için oy istemeleri manidardır açıklaman gerçekten ilginçti. Ah be başkan bu güne kadar hayvancılar için verdiğin mücadelede çok çektin. Boşuna ‘Deveyi güden, ahuyu yutan bilir’ dememiş atalarımız. Değil mi? Sayın Hasan Taçoy, Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan ile Başbakan olması kararlaştırılan Ahmet Davutoğlu’na, yönelik göndermeleriniz yerine gitti. Her ne kadar o göndermenin sağından solundan graso ile yağ damlasa da, sen arkada bağıran ve şöfor bey ‘Yağcılar durağında inecekler var’ diyenlere aldırma. Ekim veya Kasım’daki muhtemel hükümet değişikliğinde koltuğu garantilemeyi pergelle. Atalarımız boşuna ‘ ‘Deveci ile dost olan kapısını büyük açar’ dememiş. Sayın Cemal Özyiğit bakıyoruz son günlerde gözlerinizin içi gülüyor. Gümbür gümbür geliyoruz diyenlere bugüne kadar hep ‘Atma Recep din gardaşıyız’ derdim. Ama sizin ayak seslerinizi duyunca ‘Aman Cemal ile TDP geliyor’ Recep’e boş verin demekten kendimi alamadım. Başkan Dervişe git demezler. Lokmasını keserler derler. Bakıyorum sende koltuklara çakılanlara git demek yerine ‘Oy’larını keserek hade güle güle demeye çalışıyorsun. Sayın Ahmet Sennaroğlu, Alooo oradamısın? Sevgili Ahmet soğuk su mu içtin de sesin kısıldı ve ses veremiyorsun? Senin gibi çiçeği burnunda Belediye Başkanları olan Mehmet Harmancı, Cemil Sarıçizmeli ile Hasan Sadıkoğlu’nun seslerini 4 oktavdan duymaya başladık. Tarihin siyasi çöplüğüne gönderilenlerin sana yönelik salvo atışlarına ses vermemen olumlu oldu. Onlara boş ver. Tavuk da Penguende uçamaz ama birisi yüzerken kutuplarda diğerinin burnu gezer hep buk çukurunda. Sayın Aliriza Usluer, uzun bir süredir sizi zarınca dan şu Karaciğerinizin belasından nihayet kurtuluyorsunuz. Damat imdada yetişti de bugüne kadar sizinle Meclisi Mebusan’ın ceylan derili koltuklarını paylaşanlardan niye ‘TIK’ çıkmadığını anlayamadım. Bugüne kadar dürttük olmadı. Çimdikledik yine uyandıramadık. Sanırım bunları ısırınca insanı sürekli uyutan Çe çen sineği ısırdı ve uyanmıyorlar. Atalarımız devletliye dokun geç, fakirden sakın geç der ama galiba buna fakire dokun geç devletliden sakın geç desek daha doğru olacak. Sayın Fatma Erim geçtiğimiz akşam yakın dostlarınız ile Büyük Handa hoş vakit geçirmişsiniz. İnsanın arkadaşları ile arkadaşlığını pekiştirmesi ne kadar güzel. Bugüne kadar doğru durduğunuz için arkadaşlarınızın büyük güvenini kazandınız. Doğru duran hür yaşar, doğru durmayan zor yaşar diyen atalarımız ne kadar doğru söylemişler değilmi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.