KKTC diye isimlendirdiğimiz coğrafyada yaşamak gerçekten fedakârlık ister. Halkı potansiyel oy olarak gören siyasilerimizden tutun da seçildikten sonra krallığını ilan etmeye çalışan bazı belediye başkanlarına gelinceye kadar bu ülkede yapılan saçmalıklara tanık olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşamaktan artık gına geldi.
Örneğin, hem Casino işletmeciliği hemde Müteahhitler Birliği Başkanlığı yapan Gür’leyip yağamayan Cafer’istan kralı, Casino işletmecisine yaptığı saçma açıklama sonrasında Ört ki ölem. Arkadaş cürmü kadar yer yakacağını bile bilmiyor desem abartı mı olur?
Neyse, konumuz Cafer’istan kralı değil, konumuz, maddi gücü kısıtlı, lüks otellere gidemediği için kıyıda köşede biriktirdiği üç beş kuruş ile bir karavan alan ve hafta sonlarını karavanında geçirmek isteyen emekli insanlardır.
Ben ve eşim yıllardır doğa ile iç içe yaşamayı seven insanlarız. Bayramda yetkili belediyeden izin alarak Yeniboğaziçi Kamp alanı dışındaki sahilin biraz uzağına karavan ile gittim. Bu arada eş dost, yeğen, akraba Yeniboğaziçi karavan kamp alanında olduğu için sık sık oralara da misafir oldum.
Misafir olmasına oldum da her konu açılıp söz karavan kamp alanına geldiğinde bin ah işittim. Suçları maddi olanakları el vermediği için geceliği 240 – 250 TL. Olan lüks otellere gidememek olan bu insanların, doğa ile iç içe bir yaşam sürmesi kabahatlerin büyüğü oldu.
Ama gelin görün ki, (Serdar Denktaş’ı tenzih ederek söylüyorum) gelmiş geçmiş hükümetlerin, belediye başkanlarının ve Bölge Kaymakamlarının desteği yerine, kösteği, bu insanların üzerinden hiç eksik olmadı.
Otur Arap deyince oturmaları, kalk Arap deyince kalkmaları istenen bu insanların, ağaçları keserek apartman yapılmasına olanak veren orman dairesinin topuzu, Demokles’in kılıcı gibi başlarında sallanıp durdu. Etrafı kuru dallardan temizleyip genç fidanlar eken. Kuru çalı, çirpiyi toplayıp yangın çıkmasını engelleyen bu insanlar katı kurallar mengenesi ile sıkıldı.
Siyasi yandaşları gelince ağızlarını bant ile kapatan. Ancak onlar gidince sesleri 4 oktav ve 7 desibelin üzerinde seyreden bazı çevrecilerimizin, gözü bu insanları süzmekten şaşı oldu. Karavan kampında, zaman geçirmeye çalışan bu insanlar, etrafı kuru dallardan temizlemeye çalışsalar bile, denizleri fosseptik çukuruna döndürenleri, ‘FAGO’ gözlükleri ile göremeyen bu çevrecilerin gözüne batıyor.
Bir süre önce Yeniboğaziçi bölgesinde güzel işlere imza atan, Belediye Başkanı Katip Demir bile Kamp alanındaki bu insanlar ile süngü süngüye girdi. Sularını kesti. Çöplerini toplamadı. Kadınlar ile tartıştı. Kendi imkânları ile kamp alanına su getiren, kendi çöp kamyonları ile çöpleri toplayan bu insanlara cephe açtı. Duyunca şok oldum. Kâtip Demir gibi bir başkandan bu davranışları beklemediğim için şaşırdım.
Koalisyon Hükümeti, yıllardır kendi kendine yeten. İnsanlara istihdam sağlayıp kamp alanında kalan insanlar vasıtası ile Yeniboğaziçi’nin esnafına büyük girdi sağlayan, Yeniboğaziçi Karavan Kamp alanını görmezden gelmemeli. Hatta Büyükkonuk, Yenierenköy Belediyelerinin açtıkları karavan kamp alanları gibi kamp alanları açılması için belediyelere destek vermesi gerektiği kanaatindeyim.
İktidar veya Muhalefet Milletvekili olsun. Ceneviz Devrinden kalma ‘Dikili Taş ‘ altında, görmeyen, duymayan ve konuşmayan üç maymunu oynamayı tercih etme yerine, Kamp-Der Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Akın başkanlığındaki yönetim kurulu ile bölgede istihdam sağlayıp, insanlara iş sahası açan Kamp-Der’e androş (Takoz) koymak isteyenlere de engel olma görevi üstlenmeli.
Bu insanları sıkboğaz edip durmak yerine, geçmişte Serdar Denktaş’ın destek verdiği gibi sizde destek verip hayır dualarını alın. Doğa ile iç içe yaşamayı seven bu insanlar Diyojen’in, Büyük İskender’e dediği gibi gölge etmesinler başka ihsan istemeyiz diyorlar.
*****
Destek vereceklerine köstek oluyorlar !..
Yeniboğaziçi Karavan Kampı sakinleri bazı devlet kurumları ile bazı siyasilerin kendileri ile uğraşmasına tepki gösteriyor. İngiliz devrinde karavan kamp alanı olarak kullanılan ve bugünde 250 dolayındaki karavan sahiplerine, ev sahipliği yapan kamp alanına karşı gösterilen davranışlar, kabul edilmez olarak nitelendiriliyor.
Karavan sahiplerinin seçtiği yönetim kurulu tarafından idare edilen, kendi çöpü ile kendi suyunu kendi tankeri ile taşıyan Kamp sakinlerinin, bölge esnafına yaptıkları alış veriş ile de büyük getiri sağladıkları belirtiliyor.
HEM İŞ İMKANI HEMDE BÖLGE ESNAFINA FAYDA SAĞLIYORLAR
Karavan bölgesinde sakin güvenilir bir kaynak yaptığı açıklamada, Kamp-Der olarak bizler karavan sakinleri olarak karınca kararınca kendi kendimizi idare ediyoruz. Bölgede istihdam olanağı sağlayarak bazı ailelere de iş imkânı sağlıyoruz. Hatta Yeniboğaziçi esnafından yaptığımız alış veriş ile de esnafa faydamız oluyor dedi.
DESTEK YERİNE KÖSTEK OLUYORLAR
Ayni kaynak açıklamasına devamla, bölgeye bu kadar faydası dokunan, özellikle emekli insanların doğa ile iç içe yaşamakta olduğu karavan kampına ne hükümet yetkilileri nede belediye yeterince destek veriyor. Hükümet, insanların rahat ettikleri, doğa ile iç içe temiz hava soluduğu böylesi bir yerin gelişmesi için destek vermesi gerekirken köstek oluyor. Belediye Kamp –Der ile uzlaşma yolları aramak yerine işi yokuşa sürmeyi tercih ediyor. Suyunu kendisi taşıyan, çöpünü kendi toplayan kamp alanına müeyyideler uygulamaktan da geri durmuyor ifadesinde bulundu.
ÖFKELERİNE GEM VURARAK ELE ELE VERMELERİ GEREKİR
Bugüne kadar karavan kamp alanına bir tek Serdar Denktaş destek verdi. İnsanların sorunlarını gelip dinleyerek onları çözme girişiminde bulundu. Ancak bugüne kadar gelip geçen tüm hükümetler burasını görmezden geldikleri gibi köstek olmayı tercih ettiler diyen ayni kaynak, hükümet yetkilileri ile belediyenin şahsi öfkelerine gem vurarak kamp yöneticileri ile el ele vererek bölgeye büyük bir girdi sağlayan Karavan Alanının gelişmesi yönünde hareket etmeleri gerekir dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.