• BIST 10025.47
  • Altın 2956.432
  • Dolar 35.1368
  • Euro 36.5946
  • Lefkoşa 12 °C
  • Mağusa 13 °C
  • Girne 14 °C
  • Güzelyurt 11 °C
  • İskele 13 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 5 °C

Görüşmeler yeniden başlarken….

Arif Alasya

Tahmin edebildiğim gibi görüşme süreçlerine nokta koyma olacak bir uzlaşmayla son bulacaktır.

Yarım asrı bulan tüm görüşme süreçlerinde hiçbir zaman sürece net olarak nokta koyulamamıştır.

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinde yapılan anlaşma sorunun yeniden başlanası adına yapılmış bir anlaşma olmuştur.

!960 Kıbrıs Cumhuriyeti anlaşması en büyük ölçüde İngiltere’nin Kıbrıs’ta sağladığı üsler, bunların İngiliz toprağı olarak tescillenmesi ve bu toprakların Kıbrıs Cumhuriyeti dışında Türkiye ve Yunanistan tarafından da garanti edilmesini sağlanıştır.

İşte bu nedenle yaklaşık üç yıl sonra iki halk arasında çıkan anlaşmazlıklara İngiltere seyirci kalmış Üslerinden çatışmaları izlemiştir Öylesi bir zevkle izlemiştir ki böl ve yönet kendi çıkarını koru felsefesi bir kez daha doğrulanmıştır.

Yirmi bir Aralık 1963 sonrası gelişen tüm süreçte Kıbrıs Türk halkı hariç tüm taraflar hep kazanmışlardır.

İngiltere Egemen üslerini korumuş ve korumaktadır.

Kıbrıs Cumhuriyetini temsilen Rum halkı tüm Kıbrıs’ın temsil etme hakkını kazanmış ve sonunda tek taraflı olarak tüm Kıbrıs adına AB üyeliğine alınmıştır.

Yunanistan ihraç edildiği NATO üyeliğine geri dönmüş,1967 yılında ihtilal ile gelen askeri cunta yönetimi 1974’de Türkiye’nin adaya müdahalesi ile kurtulmuştur. AB tam üyeliğini kazanmıştır.

Türkiye yirmi Temmuz 1974 sonrası adanın Kuzeyini kendi denetimi altına almış, Nüfus ve sermaye aktarımı ve de İTEM yasası ile hem Nüfus yapısını  hem toprak yapısını  değiştirmiştir.AB ile gümrük birliği anlaşmasını imzalayıp ihracatını geliştirerek dış ticaret açığını büyük ölçüde kapatmış ve Ekonomisini güçlendirmiştir.Annan planı döneminde bir EVET ile Kıbrıslı Avrupalı olmamış fakat Türkiye tam üyelik için görüşme tarihi almıştır.

Bütün bu süreçlerde hep kaybeden, ezilen, sömürülen, Türkiye adına sınır bekçiliği yapan bütün bu özverileri sonrası Ana vatan diye bildiği Devleti yönetenlerin yanında ‘’BESLEME’ durumuna düşen Kıbrıs Türk halkı kaybetmiştir.

Yaşı mücadele yıllarımızın tarihini sadece yanlış bilgiler ile donatılmış ve kulaktan duyma şoven bilgilerle kendini bilirkişi ilan eden bir Bakanımız kürsüye çıkarak ‘’Dalgalanan Türk Bayrağımız ve Camilerimizde okunan ezanlar bize Türkiye’nin armağanıdır’’diyerek babalarının annelerinin 1951’den itibaren sürdürdüğü mücadeleye saygısızlık etmiştir. Benim yaşımda ve büyüklerimiz okullardaki İngiliz bayraklarını nasıl indirdiğimizi, Camilerimizde Ezan’ın da adanın Osmanlı tarafından fethinden itibaren susmadığını bilmesi lazım. Bakan olup da Osmanlı tarafından özellikle Lefkoşa Selimiye ve Mağusa Lala Mustafa Paşa camilerinin nasıl oluştuğunu bilmesi gerekir.

Bir diğer Bakanımız Terminaldeki Ümmet mitinginde kürsüye çıkıp ‘’Önemli olan Bakan olmak değil Ümmet olmaktır’’diyecek kadar kendini laik İslamln dışında görmek ile konumunu koruma telaşı içinde olmasını kınıyorum.

Başbakan Özgürgün’ün ‘’Kıbrıs’ta sadece Yunanlı ve Türk vardır’’demesini kınıyorum. Bizler Kıbrıslı Türk’üz, Türkçe konuşan Kıbrıslıyız. Bu sözleri hangi psikoloji ile sarf ettiyse maksadını aşan sözler olmuştur.

Görüşmeler yeniden başlıyor. Temennim be sürecin tamamlanması ve artık Kıbrıs Türk halkının da artık bir kez kazanmasıdır.

Artık bizlerin da malına mal,parasına para diyebileceği.Kendi kendini yönetebileceği bir özgürlüğe ihtiyacı var..

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları