Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) paralel örgütün nasıl yapılandığı, Tabip Binbaşı Hakan Toku'nun itiraflarıyla bir kez daha günyüzüne çıktı. 1990 yılında Maltepe Askeri Lisesi'ne giren Dr. Hakan Toku, 1994 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) eğitime başladı. GATA'da 150 kişilik bir sınıfta eğitim gördüğünü belirten Toku, "Sınıf arkadaşlarımızın 75'i askeri liseden, diğer 75'i ise sivil kaynaklıydı. Sivil kaynaklı okullardan gelen arkadaşlarımız Samanyolu Koleji, Yamanlar Koleji gibi kurumlarda eğitim almıştı. Cemaatin okuluna gitmeyenler ise mutlaka dershanesine gitmişti" dedi.
BİRDENBİRE İÇKİ İÇMEYE BAŞLADILAR
Cemaat mensuplarının hücre yapılanması şeklinde hareket ettiğini belirten Nöroloji Uzmanı Toku, "Bir kişi yapıya bağlıysa onu sadece abi bilir; diğer hiçbir arkadaşına durumdan bahsetmezdi. Aynı sıradaki arkadaşlar dahi paralel yapı mensubu olduklarını söylemezdi. Bunu tedbir maksadıyla yaparlardı" ifadelerini kullandı. Örgüt mensubu sınıf arkadaşlarının özellikle 90'ların ikinci yarısından sonra yaşam tarzlarını tümüyle değiştirdiğini anlatan Toku, "Bu arkadaşların tavırlarında bazı değişiklikler oldu. Cemaat okulunda yetişmiş havaları olmadığı gibi namaz kılmamaya, oruç tutmamaya başlamışlardı. Bazılarıyla askeri lisede sınıf arkadaşı olduğumuz için konuşabiliyorduk. Sonra bir baktık içki de içmeye başladılar. 'Bunu niçin yapıyorsunuz' diye sorduğumuzda 'talimat aldık' diyorlardı" dedi. Bazı arkadaşlarının 'imâ ile, gözle namaz kılıyoruz' dediğini belirten Toku, o günlerde yaşadıklarını şu cümlelerle özetledi:
DUVARDAN TEYEMMÜM, İMÂ İLE NAMAZ
"Abdesti teyemmümle, teyemmümü ise duvardan aldıklarını söylüyorlardı. Örgütün en tepesinden 'namaz gözle kılınacak' talimatı gelmiş. 1995 yılına kadar oruç tutuyorlardı. Daha sonra ise bizzat Fethullah Gülen'in talimatıyla oruç tutmayı bıraktılar. O günden sonra oruç bıçak gibi kesildi. Oruç tutmadıklarını göstermek için Ramazan ayında ellerinde çay bardaklarıyla dolaşmaya başladılar."
BİR TANE SUBAYIMIZ OLSUN!
Cemaatin 'bin tane doktorumuz olana kadar bir tane subayımız olsun' mantığıyla hareket ettiğini söyleyen Dr. Hakan Toku, "Her fırsatta TSK'nın İslam'a karşı olduğuna vurgu yaparak, askeriye içine sızmayı dini bir görev olarak yapıyorlardı" dedi. "Askeri liseye giren çocuklar 13 yaşındaydı. Buraya milli ve manevi duygularla yönlendirildiler. 'Askeriye içinde kalabilmek için kendinizi gizleyeceksiniz' şeklinde talimat aldılar ve buna da 'tedbir' dediler" ifadelerini kullanan Toku, TSK'nın 28 Şubat sürecindeki 'irtica ile mücadele' girişimlerinden en çok paralel örgütün faydalandığını kaydetti. Toku, "Ordu içinde namaz kılan, oruç tutan, eşi başörtülü olan subaylar YAŞ kararlarıyla atıldı. Cemaat de ordunun içinde kalabilmek için dini değerlerden uzak bir kılıf altında kendini gizledi" diye konuştu.
GATA'YI BIRAKTI
Nöroloji Uzmanı Tabip Binbaşı Hakan Toku, paralel örgütün etkinliğini iyice artırması sonrasında 2014 yılında GATA'dan ayrıldı. Toku, ayrılış sebebindeki en önemli faktörü, 'örgütün gerek akademik kadrolaşma gerekse tayin-terfi hususlarında çok etkin rol oynaması' olarak açıkladı.
.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.