1 Temmuz’daki açılım sonrası ülkemizdeki import ve yerel vaka artışı, ülkeye girişlerde karantina uygulanmaya başlanmasının yanı sıra alınan ek önlemler ve toplumun bu önlemlere uyması sonrası kontrol altına alınmış bulunmaktadır. Uzunca bir süre daha devam edeceği beklenen salgına karşı ülkenin kapalı tutulmasının sürdürülebilir olmadığı konusunda fikir birliği mevcuttur. Ancak toplumsal bulaşın kontrolünü kaybetmemek için zaman zaman tedbirleri artırmak gerekebileceğini de biliyoruz.
Son günlerde Kıbrıs’ın güneyinde saptanan COVID-19 pozitif vaka sayılarındaki artış kaygı vericidir. Her gün çalışmak, eğitim görmek, tedavi olmak gibi sebeplerin yanında sosyal nedenlerle de yüzlerce insanımızın kara sınır kapılarından güneye geçtiği bilinmektedir. Güneyde yaşanan bu vaka artışı karşısında elbette ki güneydeki yönetim ek tedbirler alacaktır. Ancak bugün alınacak tedbirlerin sonucunda vakalarda azalma görülmesi en az 7-14 gün içinde beklenmelidir. Bu sebeple bizlerin de kara geçiş kapılarında ek önlemler almamız gerekmektedir. Güneydeki durumu yakından takip edip seyire göre düzenlemeler yapmak kaydı ile bugünden başlayarak düzenli olarak çalışmak veya okula gitmek için her gün güneye geçenlere yapılan PCR testlerinin sıklaştırılması, düzenli olarak yapılması gerekmektedir (yaşa göre düzenleme yapılarak). 3 hafta süre ile eğitim, çalışma vb zorunlu geçişler dışındaki geçişlerin azaltılması için ek önlemler alınmalıdır.
Kıbrıs’ın güneyindeki yetkililerden, salgın durumu, vaka sayıları ve özellikleri ile ilgili İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi aracılığı ile güvenilir bilgi akışı sağlanmalı ve duruma uygun dinamik bir yönetim sergilenmelidir.
Önümüzdeki 14-21 günlük süreç alınması muhtemel tedbirlere rağmen kritik önem taşıdığından, halkımıza zorunlu ve çok elzem haller dışında güneye geçiş yapılmamasını önemle hatırlatmak isteriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.