Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, görevde kaldıkları sürede Girne’ye bir çeki düzen gelmeye başladığını söyledi. Çok katlı binalarla ilgili ortaya koydukları planın hedefine yavaş oturduğunu belirten Güngördü, “Yapılaşma konusunda 27 yılda devletin yapamadığını 48 ayda yaptık diyebilirim. Artık kurallar var. Kurallara göre yapılaşmalar olacak” dedi.
Girne’de ciddi bir nüfus artışı yaşandığını dile getiren Güngördü, “Şehirde günlük hareket eden insan sayısı 100 binin üzerindedir. Üniversitelerdeki öğrenci sayısı 22 bine doğru gidiyor.
“DOĞU ÇEVRE YOLU, ŞEHİR İÇİ TRAFİĞİNİ RAHATLATACAK”
Girne’nin çilesi haline gelen trafik sorunu ile ilgili Güngördü, “Özellikle sabah 7.30 ile 5.30 saatleri arasında şehir içinde ciddi bir trafik yoğunluğu yaşanıyor. Doğuda bir Çevre Yolu’nun olmaması büyük bir eksikliktir. Doğu Çevre Yolu’nun, şehir içindeki trafik yoğunluğu yüzde 60 oranında azaltacağı öngörülmektedir. Dr. Fazıl Küçük heykelinin diktiğimiz noktadan itibaren Barış Kuvvetleri Karargahı, Doğanköy İstikameti oradan da Erdener Market dediğimiz noktaya kadar ulaşacak bir Doğu Çevre Yolu’na kesinlikle ihtiyaç vardır. Hükümetin bu konuyu bir an önce programına alması gerekmektedir” dedi.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ile Doğu Çevre Yolu hakkında görüştüklerini söyleyen Güngördü, “Bakan Atakan yol ile ilgili bir takım sıkıntıların olduğunu söyledi. Doğu Çevre Yolu’nda bazı istimlak sorunları var” ifadelerini kullandı.
Ana arterler, bağlantı ve çevre yolları yapılmadan şehir içindeki trafiği düzenlemenin mümkün olmayacağını vurgulayan Güngördü, Kara Yolları Dairesi ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın bu konu üzerine eğilip istimlak sorununu ortadan kaldırması gerektiğine işaret etti.
Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser ile Lapta Belediye Başkanı Mustafa Aktuğ’un birlikte öncülük ettikleri yol eylemiyle ilgili konuşan Güngördü şunları söyledi:
“Geçen gün Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser ile görüştüm. Fırat Başkan, Lapta-Alsancak istikametinde istimlak sorununun artık olmadığını söyledi. Bu yüzden de işi eyleme döktüler. Esas çözmeleri gereken sorun ortadan kalktığı için devletin konuyu hızlı çözmesi gerekti kanaatindeler.”
“DOLMUŞLARIN COLONY OTEL ÖNÜNDE YARATTIKLARI SORUNU GİDEREMEDİK”
Girne’deki en büyük sorunlardan birinin ulaşım planı olduğunu vurgulayan Güngördü, “Ulaşım Planı yaklaşık 3 yıl önce belediye meclisimizden geçtik. Şehir içi taşımacılıkta var olan sıkıntıların giderilmesi için çemberlerin, otobüs ve dolmuş duraklarının çoğaltılması gibi çeşitli uygulamalar yaptık. Lapta istikametinden şehir içine gelen dolmuşların, Ecevit Caddesi’nde yani Colony Otel önünde yarattıkları sorunu gideremedik. Batı istikametini kullanan dolmuş sahipleri sistemin dışında kalmayı tercih ediyor” şeklinde konuştu.
Güngördü, yağmur sularıyla ilgili şehirde çok ciddi tedbirler aldıklarını aktardı. Karaoğlanoğlu Anayolu, Kahveler Bölgesi, Karakum Lemar bölgesinde meydana gelen yağmur suyu baskınlarıyla ilgili gerekli önlemleri aldıklarını anlatan Güngördü, “Son iki yılda Yeni Liman ile Karakum çemberindeki noktaya kadar olan kısımdaki sorunların yüzde 90’nını giderdik. Göreve ilk geldiğimiz zamanlarda Karaoğlanoğlu yolundaki Kahveler Bölgesi’nde çok fazla su baskını olurdu. Bunlarda büyük oranda giderildi. Son 2 yıl içinde 1960’lı yıllarda inşaat edilen iki adet göleti temizledik. Sadece bir göletten 750 kamyon moloz ve çöp çıktı. Göletlerin temizlenmesiyle Karaoğlanoğlu S bölgesindeki su taşkınlarını azalttık. Yüz sorunun seksen beşini çözdük diyebilirim. Yeni yerleşim bölgelerinde yağmur suyu biraz daha kendini hissettirmeye başladı. Arazilerde yapılaşmanın artması nedeniyle yağmur suyu kanallarına daha çok ihtiyaç olduğu ortaya çıktı” dedi.
Arıtma tesisinde ıslah olabilmesi için 7 milyon Euro’luk bir projeye ihtiyaç olduğunu aktaran Güngördü, “Konuyu biz Başbakanlık, Hükümet, Turizm ve Çevre Bakanlığı’na yazılı belgelerimizi sunduk. Bu proje devlet destekli olmalıdır” diye konuştu.
“GİRNE YAT LİMANI ÖZELLEŞECEK”
Girne Antik Liman’ın Akdeniz’deki en önemli tarihi limanlardan biri olduğunu belirten Güngördü şöyle devam etti:
“2018 yılında hala Antik Limanı tartışıyor olmamız çok acı. 2012 yılında Girne Yat Limanı, belediyenin sorumluğundan alıp Turizm Bakanlığı’na verildi. 6 sene geçmesine rağmen 6 adımlık bir çözüm yapamadık. Burada artık yetki karmaşası olmaması gerekir. Turizm Bakanlığı ile defalarca görüşme yaptık ancak sonuca varamadık. Turizm Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde, Girme Yat Limanı’nın özelleşeceği söylendi. Girne Yat Limanı yap-işlet-devret modeliyle yeni bir şekil alacak şeklinde bilgi geldi.”
Konuyla ilgili Girne Belediyesi’ne herhangi bir görüş alınmadığını söyleyen Güngördü, “Girne Belediyesi’nin söz sahibi olmayacağı bir sistem Girne halkı tarafından kabul edilmeyecektir. Girne halkının istemediği bir çözüme karşı dirayetli duracağımızı söylemek istiyorum. Yasal haklarımız saklı kalmak koşuluyla her türlü eylemi yapmaya hazır olacğız. Bizim görüşlerimiz bir noktadan sonra alınmaya başlayacak diye düşünmek istiyorum. Şu anda limanın durumu iyi değil ama ancak bunun çözümü yapamadık devredelim şeklinde bir yaklaşımla olmamalıdır” dedi.
“İYİ İDARE YASASI ATLANARAK YAP-İŞLET-DEVRET MODELİNE GİDİLEMEZ”
İyi İdare Yasası’na göre, Girne Yat Limanı’nda yapılmak istenen şeylerin halka anlatılması gerektiğini vurgulayan Güngördü, “Liman, şehrin direk can damarı olan bir noktadır. İyi İdare Yasası atlanarak yap-işlet-devret modeline gidilemez. İlk gideceğimiz hukuki yolda İyi İdare Yasası’na takılarak tüm yaptıkları bozulacak. İlgili bakanlığa bu bir mesaj olsun aslında… Halkın düşüncelerini almak zorundayız. Çağdaş, demokratik ve özgür bir ülke olmak istiyorsak mutlaka insanımıza değer vermemiz lazım. Bir uzlaşma olmadan limanda adım atılması yanlıştır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki su temin projesi kapsamında Geçitköy Barajı’na su geldikten sonra içme suyunda bir geçiş süreci yaşandığını ifade eden Güngördü, “Biz suyun tonunu 2,3 liradan alıyoruz. Bölge halkına ise 4,5-5 liradan satıyoruz. Eskiden 20 kuruşa aldığımız suyu şu an 2,3 liradan alıyoruz. Vatandaş ise haklı olarak ‘Ben eskiden suyu 1 liraya alırdım, şimdi 4 liraya alırım’ diyor. Bu geçiş süreci bir türlü bitmedi. Süreç uzadıkça sorunlarımız da devam ediyor. Bu süreç devam ettiği için alt yapılarımızla ilgili herhangi bir kaynaktan katkı alamıyoruz. Projelerimize destek alamıyoruz. Ozanköy, Doğanköy, Bellapais, Beylerbeyi ve Girne Merkez’de 21 km asbest ve sağlıksız paslı boru değiştik. Bunu yaparken geçiş süreci olduğu için Türkiye veya başka bir kaynaktan yararlanmadık. Girne Belediyesi’nin öz kaynaklarından karşılanmıştır. Bu geçiş sürecinin artık bir noktada sona ermesi lazım” dedi.
“EMLAK VERGİLERİ OLDUKÇA GÜLÜNÇ”
2018 yılında emlak vergilerinin çok gülünç olduğunu dile getiren Güngördü şu sözleri kaydetti:
“Girne’de 300 metrekare, havuzlu ve lüks bir evde kalan kişi senede 300 TL vergi veriyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. O evden çıkan atığı da belediye almak zorunda. Girne’de öyle evler var ki ağaç budamalarını senede iki defa yapsanız bir kamyonla kaldıramıyorsunuz. Böyle emlak vergisi olamaz.”
Girne’de çevre kirliliğine verilen belediye tarafından verilen cezaların 8 TL olduğunu hatırlatan Güngördü, “Ormana bir kamyon dolusu moloz dökene 8 TL ceza kesebilirsiniz. Caydırıcı cezalar gereklidir. Hiçbir belediye başkanı belde halkını para cezasıyla cezalandırmak istemez ama artık bıçak kemiğe dayandı. Gelen turistler ormanların içine atılan moloz ve atıkları görünce eleştiriyor. Belediyenin hareket halinde 100 temizlik aracı var. Aldığımız akaryakıt fiyatları o kadar korkunç oldu ki. En iyi temizlik kirletmemektir prensibinin hayata geçmesi lazım artık” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.