Kıbrıs Türk siyasetinin bugün içine düştüğü rezaleti tanımlamak için malesef ki kelimeler kifayetsiz kalıyor...
Sigara fabrikasından bozma Meclis'in bacalarından şimdilerde UBP-DP ortaklığının prematür doğumunun dumanı tütüyor, 40 senede 39. hükümetin dumanı bu duman...
Duman aynı, tüttürenler aynı, model aynı...
Son 15 yıllık manzara şu: CTP-UBP olmaz, olamazzzzz...O zaman UBP'den birkaç kişi koparalım, CTP-ÖRP kuralımmmm....Eh, şimdi oldu....Ama bu da olmadı yahu!!!! Hade Baştan kuralım....CTP-DP deneyelim bu sefer....Eeee, gene olmadı be gardaş!!!!...Hade bu sefer CTP-UBP deneyelim, hem de adı REFORM HÜKÜMETİ olsun, belki adı olsun biraz fiyakalı olur, manzarayı çaktırmayın sakın :)))....EHHHH BE GAVVOLEM, BU DA OLMADI!!!!...Şimdi sıra UBP-DP denemesinde...Ama biryerlerde eksiklik var, kelle hesabı tutmuyor....O zaman "bağımlı bağımsızlar" da tuğla arası boşluğa harç olsun, adı da UBP-DP-"Bağımlı Bağımsızlar" olsun....Eeee, böyle da olur mu hiç??? Olur, olur, mayası sağlam en azından...
Yok yahu, bu da olmazzzz....Olamazzzz...
Eeee, ne olur??? Ahha tam da o "sokağın adamı" GEZİCİNİN dediğinden olur, erken genel seçim yaparsınız, "biz daha iyisini yaparız" demekten başka hiçbir marifeti olmayan BAY KUDRET ÖZERSAY'ın partisi 51% ile (hade oyunbozanlık yapmaylım, 55% olsun da garanti olalım) TEK BAŞINA İKTİDAR OLUR, Gezici de Kıbrıs'ta sokak sokak gezdiğini iddia edip de palavra sallamaktan kurtulur, AKP de böylece muradına erer, KKTC'yi de aynı kendisi gibi tertemiz bir partiye kavuşturmuş olur!!!!
Eeee, ama böyle da olma ki!!!...Neçün olmazmış??? Eeeee, Gezici'nin elinden oyuncağı alınırsa, kimin sayesinde zulasını dolduracak, bu memlekette algı operasyonlarını kim yapacak, toplum mühendisliğine kim soyunacak???....Eeeee, onun da gaylesi bizi mi aldı, nere cehenneme isdersa gitsin, bu memleketin her köşesinde yeterince palavracı, yeterince üçkağıtçı var, bir da ithal palavracılara hiç gerek yok...
Eeeee, bu da olmaz ama!!!!....Neçünmüş olmaz!!!!....E, o zaman siyasetin fırıldaklarını kim döndürecek???? Biz da parti gurarsak, adına da "Dünyanın Partisi" dersak, o zaman bizim da bizim için palavra sallayacak, halkı angut yerine goyacak bir anget şirketine (angut ve anget, kafiyeleri de fena durmadı hani...) ihtiyacımız olmaz mı, kim yapacak bu işi!!!...
Dedem....!!!! Hem da beleşe yapar...
Şimdi gelelim evkafın su meselesine...
Ülkeye gelecek suyun tekelleşmesine ve ülkenin su kaynaklarının ve su gelirlerinin kontrolünün tamamen yurt dışına bağımlı olmasına, "Ana" Türkiye devletinin "yavru" KKTC devletine güven duymadığı için su ücretlerinin "Ankara iktidarına yakın" özel firma tarafından toplanmasına, su sağlayıcı firmanın herhangi bir sorun olması ve tüm ülkenin susuz kalması durumunda hiçbir sorumluluk üstlenmemesine, alım garantisine, içseniz de içmeseniz de çatır çatır ödenmesine, ve hatta havaya buharlaşacak ve şebekede kaçak olacak milyonlarca ton suyun bile ödenmesine, ve daha birçok rezalete CTP-UBP-DP üçlüsü "okey" veriyor (gündüz kavgaya, gece beraber hırsızlığa alışmışlar nasılsa), TDP ise isyanları oynuyor...
Su lazım mı?Eeee, vallahi da lazım, ciddi ihtiyaç...Bizim gibi Lefke bölgesinde oturanların ihtiyacı değil ama diğer bölgelerde oturanların ciddi ciddi kaliteli suya ihtiyacı var...
Ama bu "kaliteli su" birilerinin iki dudağı arasında gelecekse, vanası iki parmağı arasında duracaksa, ne zaman geleceği, ne zaman kesileceği belli olmayacaksa, Kıbrıs Türkünün faydasına görünüp de işin özünde Ankara iktidarına yakın olanların rant kapısı olacaksa, işin başında "hibe-hediye edeceğiz" deyip de "denizi geçtikten sonra" satacağız, içseniz de içmeseniz de ödeyeceksiniz, "ya iyilikle içersiniz ya da zorla içeririz" diyerekten tehdit malzemesi haline gelecekse, ve bu işi da "Anamız" bu şekilde kafamıza vura vura, burnumuzdan fitil fitil getire getire yapacaksa...Eksik olsun, gelmesin...
Eeeee, geriye ne kaldı???
Elektrik kaldı...E, o da özelleşsin, hiç fena olmaz hani!!!... Sosyal medya üzerinden sürdürmeye çalıştıkları en pespaye entel dantellik yarışmasında bile sınıfta kalma şampiyonu olan bizim siyasetçilerinin orta malı, rant çiftliği olacağına, gelen geçen ANKARA iktidarlarının uzantısı, rant çiftliği olsun... Bu sefer de onlar bu ve bu gibi çiftlikleri KKTC denen ve artık tam bir açık hava tımarhanesine döndürülen memleketin siyasetini kontrol ve dizayn etmek için kullansınlar, yanına da, başta Altın Kumsal olmak üzere, memleketin son kalan sahillerinde beş on tane daha beş-on yıldızlı kumarhane açsınlar, Almanya'da kapatılan "lüks Türk rendevu evinin" alengirlisini de KKTC'de açsınlar, elektriğini de süpvansiye etsinler, süpvansiye bedelini de şimdikilere çektikleri kıyak gibi, halkın cebine yüklesinler...Fazladan mal göz mü çıkarır, halkın cebinden biraz daha söğüşleme halkı açlıktan öldürecek değil ya, sonuçta ne farkeder ki!!!
Amannnn!!! Unutmadannn...
Şu 2014 yılında vergide yüzlerce milyon lirayı zarar beyan eden yüzlerce şirketin sahipleri nasıl olur da bir elleri yağda, bir elleri balda olmak üzere hala saltanat sürüyorlar, hala memleketin her köşesini parsellemiş durumdalar, hala siyasi çete ve tarikat kılığındaki partilere çaktırmadan "yardımcık" yapıyorlar ve keza, birlikte kol kola keyif yapıyorlar!!!!
Eskiden istiflediklerini mi tüketiyorlar dersiniz!!!
Bütün bu kepazelikler arasında maaşları tam ödemek için fazladan 40-50 milyon liracığa mı ihtiyacınız var dediydiniz!!!
"Askerin bile maaşlarını biz ödedik" mi dediydiniz!!!
Sizi gidi acemi "Monte Carlocular" siziii...
Hacıvat ve Garagöz bile sizden daha iyi oynardı bu oyunu...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.