KKTC Din İşleri Başkanlığı’nın açıklaması şöyle;
“BEYANAT VERMESİ YASA DIŞI”
“1-2 Ekim 2022 tarihinde yerel basında Başkanlığımız geçici görevli personelinden Şakir Alemdar isimli kimsenin Din İşleri Başkanı ve bazı personelini hedef alan açıklamalarına yer verilmiş, değerlendirilmeler yapılmış, halkımızın yanlış fikir ve kanaatlere sahip olmasına vesile olacak yorumlar paylaşılmıştır.
Öncelikle adı geçen şahıs tarafından bu tür beyanatlar verilmesi Din İşleri Dairesi Yasasının 47. Maddesine göre suç teşkil etmektedir. Dolayısıyla yapacağımız açıklamalar ona cevap mahiyetinde olmayıp halkımızı doğru bilgilendirmek amaçlıdır.”
“TEMSİLCİLİK YOK “DİN İŞLERİ SORUMLUSU” VAR
Haberde yer alan iddiaya göre Din İşleri Başkanlığı’nın Güney Kıbrıs Temsilciliği kapatılmıştır.
Halkımızın öncelikle şunu bilmesi gerekir ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin GKRY altındaki topraklarda hiçbir temsilciliği yoktur, olmamıştır ki kapatılsın. Rum Yönetimi’nin KKTC’yi, KKTC’nin de Rum Yönetimini tanımadığı herkes tarafından bilinmektedir. Tanınmayan bir devlette KKTC’nin temsilciliğinin olduğunu iddia etmek gerçekle bağdaşmayacak kadar trajikomik bir iddiadan ibarettir.
Ayrıca Din İşleri Başkanlığı yasasında “temsilcilik” diye bir birim zaten yoktur. 2017 yılında çıkarılan Teşkilat Yasasına göre KKTC sınırları içinde yer alan altı ilçeye birer “Din İşleri Sorumlusu” atanabilmektedir.
Bu sorumluların; (1) İlahiyat Fakültesi veya İlahiyat ile ilgili konularda eğitim veren dengi bir yüksek öğretim kurumundan lisans diplomasına sahip olmaları; (2) Dini Hizmetler Sınıfının (Yüksek Öğrenimli) I. Derecesinde en az üç yıl çalışmış olmaları; (3) Yönetim Kurulu tarafından ilgili mevzuat uyarınca yapılacak sınavlarda başarılı olmaları gerekmektedir. Yasanın aradığı şartlar bu olmakla birlikte henüz münhal kadrolar açılmadığından buralara asaleten hiç kimse atanmamıştır.
Başkanlığın uhdesindeki hizmetlerin yürütülebilmesi için 08 Kasım 2021 tarih ve K/187/2021 sayılı Vakıflar Yönetim Kurulu Kararı ile vekâleten her ilçeye birer sorumlu vekili atanmıştır. Hal böyle olunca Rum Kesiminde KKTC’ye ait herhangi bir ilçe bulunmadığından orada bir ilçe sorumlusunun vekâleten de olması söz konusu değildir…”
“LİSE MEZUNU”
Kaldı ki habere konu olan şahsın lise mezunu olduğu ancak bu lisenin Din Eğitimi veren bir okul olmadığı bilinmektedir. Dolayısıyla ortada iddia edildiği gibi 2011 yılından beri yürütülen bir temsilcilik resmen yoktur ve hiçbir zaman da olmamıştır.
Şakir Alemdar 1 Ağustos 2011 yılında Hala Sultan Tekkesinde “geçici cami görevlisi” olarak işe başlamıştır. Görev yaptığı süre zarfında kendisine yönelik suçlamalar göz önünde bulundurularak soruşturmanın güvenliği açısından Hala Sultan Tekkesindeki görevi sona erdirilmiş ve Haziran 2022’de Küçük Kaymaklı Camiine atanmış, kendisi de bu görevlendirmeyi imzalayarak tebellüğ etmiştir.”
“HEDEF SAPTIRIYOR”
“Gazete haberinde “Din İşleri Başkanlığının kendisini tehdit ettiğini ve kendisine iftira attığını” iddia eden Şakir Alemdar, bir yandan da hedef saptırarak kamuoyunda kendini mazlum gibi göstermeye çalışmaktadır.
Devletin resmi bir kurumu olan KKTC Din İşleri Başkanlığı Devlet ciddiyeti ve sorumluluğunun gerektirdiği gibi davranır, iftira atmaz, dedikodu yapmaz sadece isnat edilen suçların ne derece doğru olduğunu araştırır ve yasaların elverdiği şekilde gereğini yapar.
Halkımızı bilgilendirmek adına ve şeffaflık ilkesine bağlı kalarak bu iddialardan bazısının paylaşılmasında yarar görülmüştür…”
İDDİALAR…
“İşte söz konusu iddialardan bazıları; -Geçici görevli statüsünde hizmet yapan Şakir Alemdar’a aldığı maaş dışında günlük 60 Euro ödendi mi? Bu ödeme hangi gerekçeye istinaden yapıldı ve kaç yıl sürdü? -Sözünü ettiği Hala Sultan Tekkesindeki görevini ihmal ettiği doğru mu?
Sadece Cuma günleri ortaya çıktığı, İkindiye doğru Cumayı akabinde de ikindi namazını kıldırdığı ve hiçbir mezhepte yer almayan Cuma namazı ile ikindi namazını cem ettiği iddiası doğru ise bu yeni bir din ihdas etmek demektir. Çoğu zaman cemaatin imamsız kaldığı doğru mudur? Namaz kıldırmakla görevli bir kimsenin haftalık izin günü dışında beş vakit namaz kıldırması gerekmekte değil midir? -İllegal olarak yolluklar ve ev kiraları ödendiği doğru mu?
-Geçici görevli statüsünde hizmet veren bir kimse ile yasaya aykırı olarak sözleşmeler yapılarak haksız kazançlar elde ettirildiği ve bu yolla hem devletin hem de kutsal emanet sayılan vakıf malının zarara uğratıldığı doğru mu? -Şakir Alemdar’a Şubat 2020’de hangi gerekçe ve hangi taahhüt ile 110.000 TL. ödenmiştir? Vakıflar Yönetim Kurulu neyle tehdit edilerek bu ödemeyi yapmak zorunda bırakılmıştır? -2010-2011 yılına ait kira sözleşmesi hiç yenilenmemesine rağmen hayat pahalılığı göz önünde bulundurularak sürekli artırılmak kaydıyla kaç yıl boyunca adı geçen şahsa kira ödeneği sağlanmıştır? -Yıllardır Vakıflardan yardım adı altında verilen erzakı kendi ihtiyaçları için kullandığını övünerek söylemiş midir? Mesela “Ben ete hiç para vermem” demiş midir?
-Rum Kesimindeki camilerde bulunan yardım kutularının açılması ve çıkan meblağın tutanakla tespit edilip Başkanlığa teslim edilmesi talimatına rağmen, yasaya aykırı olarak Başkanlık talimatını yok saymış ve üstelik giden görevlilere ve Başkana hakaret etmiş midir? “Başkan Ahmet ÜNSAL bir çöptür ve kısa zamanda geldiği çöplüğe geri gönderilecek” demiş midir? Bu münasebetle T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'a hakaret etmiş midir? -KKTC vatandaşlarının Hala Sultan Tekkesi ziyaretlerini engellemek adına resmi makamlar ve uluslararası örgütlerle iş birliği içine girmiş midir? -Rum Kesimindeki aşırı milliyetçi mihraklarla iş birliği içinde midir?
-Güneyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin arasını mümkün olduğunca açıp kendisini Kıbrıs Müftüsü ilan ettirme amacı taşıdığı doğru mudur? -2013 yılında Hala Sultan Tekkesi’nde iftar yemeği vereceğim gerekçesiyle almış olduğu 50.000 TL. yi İngiltere’de bulunan ve batmış olan şirketine (Fish and Chips) aktardığı ve bir akşam bile iftar yemeği vermediği doğru mudur? -Rum Tarafında mevcut gıda sektöründe çalışan bazı firmaların ürünlerine “Helal” sertifikası verdiği doğru mudur? Lise düzeyinde bile din eğitimi almamış bir kimse olarak bu kadar ciddi ve nitelikli eğitim ve bilgi birikimi gerektiren bir konuda böyle sorumsuzca bir davranış sergilemiş midir? -Kıydığı Dini Nikahlar için kız ve erkek tarafından ayrı ayrı 50’şer Euro almakta mıdır? -Her fırsatta birilerine servis edildiğini iddia ettiği gizli belgeler nelerdir? İçeriğinde neler vardır? Din İşleri Başkanlığı’na teslim edilmemiş olan bu belgelerin birilerine servis edildiğini sıklıkla dillendiren Şakir Alemdar kime ya da kimlere aba altından sopa göstermektedir? “Ben yanarsam siz de yanarsınız” demiş midir?
-Bayraktar Camiinde “zikir” adı altında yapılan ve İslâm’la uzaktan yakından ilgisi olmayan erkek erkeğe uygunsuz davranışların yer aldığı iddia edilen rezaletin gerçeklik payı nedir? -Güney Kıbrıs Limasol Köprülü Camiinin cemaatine karşı göstermiş olduğu hasmane tutumun sebebi nedir? Cami cemaati tarafından dillendirilen iddiaların doğruluk payı nedir? -Her Cuma 150-200 kişiye yemek veriyoruz gerekçesiyle alınan yardımlar ve ödenen faturalara rağmen ancak 20-25 kişiye pilav verildiği doğru mudur? -“Ben Şeyh Nazım’ın gençliğiyim” demek suretiyle şeyhlik iddialarında bulunduğu doğru mudur..? -Sosyal medyada sahte hesaplar açarak ya da açtırarak Din İşleri Başkanı aleyhine yazılar yazdığı ya da yazdırdığı doğru mudur? Şakir Alemdar’la ilgili iddialar elbette bunlarla sınırlı değil ama biz devlet ciddiyetinden taviz vermemek ve kamuoyunu daha fazla rahatsız etmemek adına cevap bekleyen soruların bu kadarıyla yetinerek konunun araştırılması için Savcıları, Sayıştay’ı ve Başbakanlık Denetleme Kurulu’nu göreve davet ediyoruz. Din İşleri Başkanlığı olarak bütün bu iddiaların gerçeklik payının araştırılması safhasında geçici görevli Şakir Alemdar’ı, soruşturmanın selameti açısından Hala Sultan Tekkesi yerine Lefkoşa’da görevlendirmeyi uygun bulduk. Kendisi bu görevlendirmenin yasal olmadığını öne sürmekte, bu işin Din İşleri Komisyonu tarafından yapılması gerektiğini ifade etmektedir.
Oysa ortada bir Din İşleri Komisyonu yoktur. Şu şartlarda oluşturulması da mümkün görünmemektedir. Zira komisyonu oluşturan yasal üyeler (İki başkan yardımcısı ve en kıdemli ilçe sorumlusu) yoktur. Vekaleten bile başkan yardımları atanmamakta, ilçe sorumluları ise görevlerini vekaleten yürümektedir. Oysa devlette devamlılık asıldır. Komisyonun yokluğunun gayrimeşru durumlara kapı aralamasına fırsat verilemez. Şakir Alemdar Başkanlığımızca Hala Sultan Tekkesine atanan görevlimize (Kendisi iki fakülte mezunu olup üç dil bilmektedir ve konunun erbabı kendini iyi tanımaktadır) izin vermemekte, görev yapmasını engellemekte, görevi tebliğ için giden başkanlık personelini Rum polisine şikâyet etmekte ve tutuklatmak gayreti içine girmektedir.
Personelimizin kendisine verdiği KKTC Din İşleri Başkanlığı talimatını içerir evrak hakkında “Bunun hiçbir değeri yok, tuvalet kâğıdı hükmündedir. KKTC’nin emri burada geçmez. Hala Sultan’a görevliyi Rum Yönetimi atar. Sizin Devletinizin de, Vakıfların da Başkanlığında burada borusu ötmez” demiştir. Sözlerine “Benim onların verdiği maaşa ihtiyacım yok. O para benim için çerez parasıdır” diye devam eden söz konusu şahsın, aylık gelirinin 80.000 TL.nin üzerinde olduğu, gözle görülen sebepsiz zenginliğin kaynağının geceleri açıldığı iddia edilen cami kumbaralarından çıkan paralar olduğu iddiası gerçeği ne ölçüde yansıtmaktadır? Sonuç olarak yaklaşık dört aydır atanmış olduğu göreve bir kez bile gelmediği halde maaşını almaya devam etmektedir. Vakıflar Yönetim Kurulu toplanamadığı için de kendisi hakkında yasal işlem yapılamamaktadır. Bilgi ve keyfiyet kamuoyuna saygı ile arz olunur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.