Yarın İstanbul'da bir araya gelecek olan TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) Başkanı Yıldırım Demirören ile KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu en son 17 Şubat 2015 de Eroğlu'nun daveti ile geldiği KKTC'de Cumhurbaşkanlığı'nda görüşmüşlerdi.
FİFA çerçevesi dışında bir çözüm yolu olmadığını söyleyen Demirören'in, KKTC ziyaretinde KTFF binasına bile gelmekten çekinmesi, spor kamuoyunda tepkilere neden olmuştu.
"Şimdi ne oldu da Sertoğlu'nu İstanbul'a davet ediyor?" diye merak edenleriniz olabilir.
Olan yeni bir şey yok; Kıbrıs Türk futbolcusunun dışa açılmasını sağlamak üzere KTFF'yi ikame edecek yeni bir birim kuracaklardır, onu görüşmek üzere çağırıyorlardır.
Aile şirketlerini batırmaya başlayınca, salt ondan kurtulsun diye babasının Beşiktaş Başkanlığına getirdiği ve 2000-2004 yılları arasındaki başkanlığı süresince Beşiktaş'ı ekonomik açıdan iflasa sürükleyen Yıldırım Demirören, AKP katkısı ile geldiği TFF Başkanlığında şimdi de Fatih Terim'le birlikte Türkiye Milli Takımını batırıyor.
Bu adamdan hayır gelmeyeceğini bütün Türkiye biliyor ama arkası sağlam. Kendisine bile hayrı olmayan, liseyi babasına ait özel okulda zorlukla bitiren Yıldırım Demirören'e, AKP yetkilileri neden ve nasıl tahammül ediyorlar? O da başka bir soru işareti.
Hasan Sertoğlu da eminim bu görüşmeden bir şey çıkmayacağını, KTFF'nin baypas edilerek, Kıbrıs Türk Futbolunun dışa açılmasının Türkiye Futbol Federasyonu'nun kuracağı teşkilata bırakılacağını sanırım biliyor ama, en azından görüşme şansı elde etmişken düşüncelerini açıklama olanağını en iyi şekilde kullanacağını düşünüyordur.
Siyasi bir çözüm olmadan, Kıbrıs Türk sporcusunun dünya arenasında at koşturma olanağı olmadığını dünya alem öğrendi. Bu salt futbola özel bir durum değil elbette. Tüm federasyonların benzer sorunları yaşadığını işin içinde olan herkes farkında.
Uluslararası bazı turnuvalara gidebilen ve oralarda yarışma şansı elde eden sporcularımız sınırlı sayıda olsa bile elbette oluyor ama bu şampiyonalar, o branşların, Dünya ve Avrupa nezdindeki prestijli ve kabul edilebilen organizasyonları değil. Yani, olimpiyatlarda kabul edilen branşlar olmadığı çok açık.
Siz bakmayın; özellikle de spor basının götürülmediği, haberleri kendi çıkarları çerçevesinde yapan bazı federasyonların "Bilmem ne şampiyonasında şöyle dereceler aldık, böyle büyük organizasyondu, bilmem ne kadar devlet katıldı" demelerine. Bir çoğu festival kapsamında yapılan ve ülkelere ait şehirlerden bazı takımların katıldığı turnuvalar bunlar.
Katılmasınlar mı? Elbette katılsınlar. Sporcularımız dış temaslar yapsın, motivasyonları çoğalsın ama "Şöyle önemli turnuvada şampiyon olduk" gibi kendi hazırladıkları abartılı haberleri spor basınına servis etmesinler. Etseler de yemiyoruz zaten.
Sertoğlu'nun, Demirören'le yapacağı toplantıdan bir şey çıkacağını beklemek fazla iyimserlik olur.
Keşke yanılsam...
Bu yeteneksiz adam, KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu'na Kıbrıs Türk futbolunun önünü açacak somut bir şeyler söylese ve ben yanıldığım için kendisinden özür dilesem.
Dediğim gibi, sanki önemli bir şey yapacaklarmış gibi; Türkiye'de kurulacak ve bizlerin adına çalışacak bir kurulun müjdesi verilecekse, hiç zahmet etmesinler. Bizim sorunlarımızı, bizim yöneticilerimiz çok daha iyi biliyor ve onlardan bin kat daha fazla bu konuda çaba gösterdikleri ve bundan sonra da gösterecekleri de kesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.