Yurtdışına ilk çıkışıp 1980’li yılların ilk yarısına denk geliyor. Daha çocuktum o zamanlarda. Henüz pasaportum dahi yoktu ve yurt dışına çıkmak için nasıl prosedür izlendiğine dair kafamı yormam da gerekmiyordu.
Sonrasında kendi pasaportum ile defalarca Türkiye’ye gittim. Hatta bir dönem moda olan İngiltere’ye Kıbrıslı Türk göçleri çerçevesinde kanımın kaynadığı, delikanlı çağlarımda göçün kıyısından da döndüğümü hatırlıyorum. İşin içinde biraz vize güçlükleri, biraz aile baskısı vardı.
2003 yılında sınır kapılarının açılması ve Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu almam ile başta Avrupa olmak üzere bir çok yere gidişlerim oldu. Düşünüyorum da delikanlı çağlarımda AB’nin tanıdığı ve vize uygulamalarına maruz bırakılmadığım bir pasaportum olsaydı, sanırım bu topraklara bu kadar güçlü/mecburi bağlı kalmayacaktım.
Şimdi Türkiye AB ile müzakere masasında oturuyor. Türkiye’nin AB’ye aday adaylığının başlangıcından bu güne çok uzun zaman geçti. AB uyum çalışmalarının 2004 yılında hızlı bir gelişim trendi göstermesine karşın hala tıkanan süreç devam ediyor. Açıkçası yakın bir gelecekte, AB’ye Türkiye’nin üye olabilme ihtimali de yok gibi.
Oysa Mart ayından bu yana Türkiye’nin AB yolculuğunda en azından dolaşım penceresinde ciddi gelişmeler yaşanıyor. Vize serbestisi denen olay Türkiye için yeni bir boyuta taşınıyor.
Avrupa Parlamentosu, Konsey’e, haziran sonunda vize muafiyetini onaylanmasını tavsiye edecek. İki hafta önce Ankara’nın 72 kriterin yarısından azını yerine getirdiğini ilan eden Komisyon “Biz standartlarımızı düşürmedik, Türkiye performansını yükseltti” diye açıklama yaptı.
Şimdi gözler yaşanacak gelişmelere çevrildi. Türkiye vatandaşları yakın bir zamanda neredeyse tüm AB ülkelerine vizesiz girme şansını elde edecek. Türkiye - AB Vize Serbestisi Anlaşması, tüm AB ülkelerini kapsamıyor.
Danimarka, İngiltere ve İrlanda vize serbestisi anlaşmasının dışında kalan ülkeler arasında.
Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu almasının ana nedeni olan vizesiz seyahatler Türkiyeliler için de artık geçerli olacak.
Burun kıvırdığımız Türkiye pasaportu artık bir seviye daha yükselmiş olacak ve dolaşım anlamında yeni imtiyazlar kazanacak.
Dediğim gibi AB üyeliği anlamında çok büyük bir gelişme olmamakla birlikte Schengen vizesi en azından Türkiyeliler için bu noktadan sonra gereksiz hale gelecek.
Pek bu uygulamanın ardından ne gelecek dersiniz?
Vize serbestisine paralel Türk mallarını Kıbrıs’ın güneyinde daha sık görür müyüz acaba? Kıbrıslı Türkler TC Lefkoşa elçiliğinde kuyruklar oluşturur mu peki?
İşte böylesi enteresan bir süreç daha başlayacak.
Bekleyip göreceğiz yaşanacak gelişmeleri…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.