• BIST 9665.93
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.213
  • Euro 36.6812
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 14 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 14 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 11 °C

Hani Türkiye’de olan her şey bizde de olacaktı?

Ayşegül Garabli

Bir önceki yazımda, İhtiyat sandığı mağduru bir gencin isyanını dile getirmeye çalışmıştım.

Türkiye’den gelip çalışma izni ile burada çalışan, vergilerini ödeyen ve tüm yasal sorumluluklarını yerine getirdiği halde, “Devlet” tarafından İhtiyat Sandığı yatırımlarına, el konan genci.

Bu konuyla ilgili  bir çok mesaj aldım.

Ancak ne ilginçtir ki, bu mesajlardan hiç birisi, “ben de bu durumun mağduruyum” şeklinde değildi.

Bir çoğu, burada çalışma izni ile çalışıp, bu durumdan haberdar olmayanların hayretini ya da isyanını içeren mesajlardı.

Evet ne yazık ki, KKTC’de çalışma izni ile çalışan bir çok kişi belki de hemen hemen hepsi, İhtiyat Sandığı yatırımlarına “Devlet” tarafından el konulduğundan habersiz.

Haberlerinin olmayışı da gayet normal, zira bu durum normal değil ki, insanlar bilsin ya da gidip araştırsın, sorsun.

O yüzden de hayretler içerisinde bana mesaj yazıp, “böyle bir şey nasıl olur?” diye soruyorlar.

Olmaz elbet.

Daha doğrusu olmamalı.

Zaten olmaması gerektiğini, bu durumun KKTC Anayasasına ve evrensel insan haklarına aykırı olduğunu, bana mesaj gönderen bir çok hukukçu da söylüyor.

Ancak ne yazık ki, KKTC’de kişilerin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapma hakları yok.

Eğer Anayasaya aykırı bir durum varsa, bu durumu Anayasa Mahkemesine, ya bir Milletvekili, ya Cumhurbaşkanı, başbakan ya da bir parti götürebilir.

Bu durum bile başlı başına hak ihlalidir.

Düşünsenize, hükümet elindeki gücü kullanarak vatandaşın Anayasal hakkını elinden alıyor ve yine Anayasaya başvurma hakkı da onun elinde.

Tabiri caizse, “et de ellerinde, bıçakta”.

Oysa Türkiye bile 2012 yılında bu hakkı vatandaşlarına tanımış.

Hani Türkiye’de olan her şey bizde de olacaktı?

Yoksa buradaki “her şey”den kasıt olumsuzluklar mı?

Sanırım burada en büyük görev muhalefet partilerine düşüyor.

Madem ki, Anayasa Mahkemesine başvuru hakkı onlarda, öyleyse bu insanlık ayıbını Anayasa Mahkemesine taşısınlar.

Hatta Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun önünü açacak olan 2014 yılında değiştirilen Anayasa maddesinin yürürlüğe girmesi için mücadele etsinler.

Zira KKTC’de Anayasaya aykırı uygulamaların yaşandığı tek bir gün bile geçmiyor.

Kim bilir, belki de vatandaşın böyle bir hakka sahip olması, hükümet yetkililerini ya da yasa yapıcılarını azıcık adaletli davranmaya iter.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları