• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 9 °C
  • Mağusa 10 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 10 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 1 °C

Hassan: “Bu Sergi İle Ruhsal Doygunluğu Yaşıyoruz…”

Türkiye Sanatçılarının 40 Eserinin Sergilendiği “Türkiye Sanatçıları Resim Sergisi” Yakın Doğu Üniversitesi’nde Açıldı…
Hassan: “Bu Sergi İle Ruhsal Doygunluğu Yaşıyoruz…”

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Sergi Salonu’nda yer alan serginin açılışına, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Temsilcisi, Sağlık Bakanı Dr. Filiz Besim, Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel, Rektör Prof. Dr. Ümit Hassan, Rektör yardımcıları, dekanlar, öğretim elemanları, sergiye katkı koyan Türkiyeli sanatçılar, davetli sanatçılar ile misafirler katıldı.

Serginin açılışında, Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümit Hassan, Türkiyeli sanatçılardan Prof. Dr. Zafer Gençaydın, Prof. Dr. Hüsnü Dokak ve Sağlık Bakanı Filiz Besim bire konuşma yaptı.

Prof. Dr. Ümit Hassan: “Bu Sergi İle Ruhsal Doygunluğu Yaşıyoruz…” 
Serginin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Ümit Hassan, manevi özverileri ve sağladığı imkânlarla bütün sanatsal etkinliklerin Kurucu Rektör Dr. Suat İrfan Günsel’in işlevselliğinin, yaptıklarının, gerçekleştirdiklerinin sonucunda çıktığını söyledi.

Türkiyeli sanatçılarla beraber olmanın onuru, tadı, gücü, kazandırdığı dinamizmi ve ruhsal doygunluğu yaşadıklarını ifade eden Prof. Dr. Hassan, resim tarihinin gelişim dinamiklerinden ve gelişmelerin Kıbrıs Türk sanatçılarına yansımalarından söz etti. Prof. Dr. Hassan, “1960'dan itibaren gündeme gelen yenilenmeler, yeni arayışlar, yeni estetik, plastik arayışların ayrı bir dinamizm oluşturuyor. 1970'lerde sanatsal, kültürel faaliyetlerin ivme kazandığını görürüz. Hele 1980'lerin baskıcılığı daha çok dikkat çekiyor. Yani 3 adım atıyor gibi yaparsak bir büyük 3 adım daha atlayarak 1980'lerin her şeye rağmen kazandırdığı ve nihayet milenyum 2000 sonrası daha düzgün bir atılımdan söz edebiliriz. 2000 milenyum hem Türkiye sanatçıları resmi için hem onun Kıbrıs’ımıza, Kıbrıs Türk sanatçımıza yansıması ve buradan oraya yansımalar bakımından önemli” dedi. 

Prof. Dr. Zafer Gençaydın; "Yakın Doğu Üniversitesi'nin Sanatla Taçlandırılması Kuruluşu Kadar Önemlidir…"

Prof. Dr. Zafer Gençaydın da yaptığı konuşmasında, Yakın Doğu Üniversitesine üçüncü kez geldiğini belirterek, bir kuruluş öyküsü olan Yakın Doğu Üniversitesi'nin kuruluş öyküsü ve kurucusunu tanımanın en büyük kazançları olduğunu söyledi.

Üniversitelerin, bilim ve teknoloji konusundaki katkıları nedeniyle o ülkenin beyni sayıldığını ifade eden Prof. Dr. Gençaydın, Yakın Doğu Üniversitesi’nin kuruluşu kadar sanatla taçlandırılmasının da üniversitenin kuruluşu kadar önemli olduğuna vurgu yaptı.

Sanatın akıl ve duygu varlığının geliştirilmesi bakımından önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gençaydın, “Bu nedenle de bir üniversitenin sadece bilim yuvası olması değil aynı zamanda insanı duygu ve kültür varlığı olarak yetiştirmek açısından da güzel sanatlarla ilgili alanlarda donatılması çok önemlidir. Hata öyle ki yapılarıyla, heykelleriyle, mekanlarıyla, estetik çevre düzeniyle insanın duygularına hitap eden güzel bir çevre oluşturmak insanın duygusal yönden gelişmesi bakımından çok önemlidir. Çünkü güzel bir çevre aynı zamanda güzel bir hayat demektir. Güzel bir hayatta ruh sağlığı demektir. Bu anlamda Yakın Doğu Üniversitesi son derece şanslıdır” dedi.

Prof. Dr. Zafer Gençaydın, güzel sanatlar alanında yapılan yatırımların hiç bir zaman sanayiye yapılan yatırımlardan daha az önemli olmadığına vurgu yaparak, hem sanata yaptığı yatırımlardan dolayı hem de nazik konukseverliği için şahsı ve arkadaşları adına Kurucu Rektör Dr. Suat Günsel’e, son teşekkür etti. 

Prof. Dr. Hüsnü Dokak; "Saygın Bir Üniversite Olabilmenin Koşulu Müze Sahibi Olmasından Geçiyor…"

Prof. Dr. Hüsnü Dokak ise, Yakın Doğu Üniversitesi Modern Sanat Müzesi'ne katkı koyan sanatçıların arasında olmaktan büyük keyif aldığımı belirtti.

Saygın bir üniversite olabilmenin koşulunun müze sahibi olmasından geçtiğini dile getiren Prof. Dr. Dokak, “İlk 100 üniversiteyi kıyasladığımızda hemen hepsinin müzesi var olduğunu görüyoruz. Sanat Müzesi, Tarih Müzesi, Doğa Müzesi gibi birçok müze sahibidirler. Üniversiteler sadece bilgi üreten kurumlar değil, var olan bütün değerleri gelecek kuşaklara aktarmakla da görevlidirler. Bu nedenle Yakın Doğu Üniversitesini gönülden kutluyorum. Kıbrıs Modern Sanat Müzesi'nin çok köklü ve çok sağlam temeller üzerine oturtulması için elimden geleni yapacağım” diye konuştu.

Bakan Dr. Filiz Besim; Yakın Doğu Üniversitesi'nin Sınır Tanımayan Bilim ve Sanatla Bu Ülkede Bir Şeyler Yapabilme Uğraşını Yürekten Kutluyorum…"

Sağlık Bakanı Dr. Filiz Besim de yaptığı konuşmasında, bilim ve sanatın sınır tanımadığını ifade ederek, Yakın Doğu Üniversitesi’nin yıllardır bilimle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni dünyanın bir çok farklı ülkesinden gelen insanlarla öğrencilerle buluşturduğunu söyledi.

Bakan Besim, “Yakın Doğu Üniversitesi bunu yaparak dünya’ya Kıbrıs'ın kuzeyinde, bu adada bilim yapıldığını, eğitim vererek meslek sahipleri yetiştirildiğini gösteriyor” dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yıllarca modern bir çağdaş sanat müzesine kavuşmanın hayali kurulduğunu dile getiren Dr. Besim, “Yakın Doğu Üniversitesi'nin bilimin yanında sanatla da bu ülkede bir şeyler yapabilme uğraşını, bir çağdaş sanat müzesini ülkeye kazandırabilme düşüncesini ve gayretlerini çok ama çok anlamlı buluyorum, kendilerini yürekten kutluyorum” dedi.

Bu sayede dünyayla bir iletişim kurduğumuzu ifade eden Bakan Dr. Filiz Besim, sanatın bir estetik ve duygu olduğu, geleceğe toplumu taşımanın nemli bir aracı olduğunu dile getirerek, toplumumuzun izlerinin ileriye sanatla taşınacağını ve ülkede sanatın gelişmesi için verilen çabaların destekçisi olduğunu söyledi.

Yakın Doğu Üniversitesinde Bilim ve Sanat İle Hayat Var…  

Konuşmaların ardından sergiye katkı koyan sanatçılara Rektör Prof. Dr. Ümit Hassan tarafından teşekkür belgesi takdim edildi. Takdimin ardından serginin açılışı gerçekleştirildi. Teşekkür belgelerinin takdimi sırasında sanatçılardan İbrahim Çiftçioğlu’nun belgesini alırken yaptığı kısa konuşmada, "Hayat denilen kuşun iki kanadı vardır, birisi bilim birisi sanat. Yakın Doğu Üniversitesi'nde kuşun kanadının ikisi de var. Demek ki Yakın Doğu Üniversitesi'nde hayat var" sözleri büyük alkış aldı.

Konuşmaların ardından sergi salonunun açılış kurdelesi kesilerek sergi gezildi. 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler