Güney Kıbrıs’ta hellimin “Menşe İsmi Korumalı Ürün” olarak patentinin alınmasına yönelik tartışmalar sürüyor.
Haravgi gazetesi; “Hellim Konusundaki Eleştiriler Başkanlığa Dokunuyor - Hükümet Yapabileceği Bütün Hataları Yaptı” başlıklı manşet haberinde, Rum hükümetinin; hellimin Brüksel’de “mahsur kalması” için yapabileceği bütün hataları yaptığını savunarak, AKEL’in ise hükümeti, başkanlık sarayına kadar uzanan sorumluklarını üstlenmeye çağırdığını yazdı.
Haberde, Rum Meclisi Tarım Komitesi Başkanı, AKEL Milletvekili Andros Kafkalias’ın, AB Komisyonu Sözcüsü Daniel Rosario’nun hellim konusunda geçtiğimiz gün yaptığı açıklamayı yorumladığı ve Kafkalias’ın, Rosario’nun açıklamasının yeni endişelere sebep olduğunu söylediği belirtildi.
Kafkalias, AB Komisyonu Sözcüsü’nün “prosedürün itirazların incelenmesi aşamasında olduğunu” belirttiği açıklamasının durumu daha da karmaşık hale getirdiğini ve Rum Tarım Bakanı’nın dosyanın teknokratik açıdan incelenmesi aşamasının olumlu şekilde tamamlandığı şeklindeki açıklamalarının kuşkuyla karşılanmasına neden olduğuna işaret etti.
Kafkalias, hükümetin bu kadar ciddi bir konuda yapabileceği bütün hataları yapmasını “şaşırtıcı” olarak da niteledi.
Haberde; hellimin ticari markasının İngiltere’de kaybedilmesine neden olan trajik icraatlara, hükümetin teknik bir konu olan hellimin “Menşe İsmi Korumalı Ürün” olarak tescil ettirilmesi sürecinin, Kıbrıs sorunuyla ilişkilendirilmesini kabul etmesinin de eklendiği ve dosyanın bunun sonucunda 3 buçuk yıldır Brüksel’de mahsur kaldığı da ifade edildi.
Kafkalias, dolayısıyla siyasi sorumlukların çok ağır olduğunu ve hükümetin bunları üstlenmesini beklediklerini de ekledi.
Fileleftheros gazetesi ise hellim konulu haberinde, Rum basınında geçtiğimiz gün yer alan ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, “Hellim”in Menşe İsmi Korumalı Ürün olarak AB tarafından onaylanması için yapılan başvurunun ileri götürülmesi talebiyle AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’e gönderdiği mektubun içeriğine yer verdi.
Anastasiadis’in mektupta, AB Komisyonu’nu hellim konusunda bir eylemde bulunmamakla suçladığını yazan gazete, “Avrupa Komisyonu’ndan Doğrudan Ticaretle Flört Ediyor” ara başlıklı haberinde ise, hellim konusu arka planda olmak üzere, Rum kesimi ile Brüksel’i “ayırmakta/ bölmekte” olan dört siyasi anlaşmazlık bulunduğunu belirtti.
Gazete, Avrupa Komisyonu’nun hellimin “Menşe İsmi Korumalı Ürün” olarak tescil ettirilmesine ilişkin bir karar verme konusundaki eylemsizliğin arkasında “Kıbrıslı Türklerin haklarının tescil edilmesi arka planda olmak üzere, doğrudan ticaret konusuna da dokunarak, sahte devletin Tayvanlaşması koşulları meydana getiren siyasi sebepler bulunduğunu” iddia etti.
Gazetenin “elindeki bilgilerin”, AB çevrelerinin Lefkoşa Rum kesiminden memnun olmadıklarının göründüğü şeklinde olduğunu ileten gazete, AB çevrelerinin, 16 Temmuz 2015 tarihindeki Juncker-Anastasiadis-Akıncı anlaşmasının akabinde, Rum kesiminin üzerinde hem fikir olunan çerçeveyi bozan dört koşul ortaya koyduğunu düşündüğünü iletti.
“Elde edinilen” bilgilere göre, komisyonun 16 Temmuz anlaşması temelinde, hellimi “Menşe İsmi Korumalı Ürün” olarak tescil etmeye hazır göründüğü ve Rum makamlarını ortaya koydukları bu dört koşuldan vazgeçmeye çağırdığı da ifade edildi.
Fakat durumun tam da böyle olmadığını, çünkü başlangıçtaki anlaşma çerçevesinden ayrıntıların eksik olduğunu iddia eden gazete, bunlar ilgili Rum makamlarına bildirildiğinde, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının değerinin düşürülmesine neden oldukları değerlendirmesi yapıldığını” iletti.
Gazete, bunun üzerine Rum kesiminin Brüksel’den önerisini dört noktada değiştirmesini istediğini yazdı ve bunlara ayrıntılı yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.