Kim derdi ki UBP ile CTO koalisyon kurabilecek diye. Özker Özgür ve Rauf Denktaş mezardan çıkabilse, ülkedeki bu koalisyonu görebilse acaba Kıbrıs Türk Siyasal Yaşamı hakkında neler söylerlerdi dersiniz.
Açıkçası benim bile nutkum tutulurken, onların kesinlikle bu koalisyona şans tanımayacağını söylemek yalan olmazdı.
İlkler ve ilkeler hükümeti çakıldı.
Birbirinden beslenen, birbirine muhalif duruş üzerinden tarih boyunca hep yakıştırmalar yapan, çatışma ile seçmenlerine propaganda üreten ülkenin en büyük iki partisinde beklenen oldu.
Ne güzel boyalı cümleler ile koalisyon hükümetini savunmuşlardır bu iki siyasi parti. Reformlardan bahsetmişlerdi.
Ülkenin çözüm ve barışa olan ihtiyacına değinmişlerdi. Üstelik ilkleri başarabileceklerinin altını çizmişlerdi.
Şaşırdınız mı hükümetin bozulmasına?
Başardılar mı bir şeyler?
Temmuz 2015 yılından bu yana ne yaptılar ki dişe dokunur?
Uzaktan kumanda iş olmayacağı bir kez daha gözler önüne serildi. Zaten iki partinin başkanları da elini taşın altına koyamadı 8 ayda.
Başbakan Ömer Kalyoncu ilke başbakan olduğunda ilk karşılaşmamızda elimi sert şekilde sıkışı geldi yine aklıma.
Zor bir hükümetin başında olduğunu biliyordu ve konuşmadan, tokalaşması bile çok şey ifade ediyordu bir gazetenin başındaki kişi olarak bana.
Şimdi ufukta belirsizlik var.
Son dönemde istifalar ile birlikte aritmetiğin darmadağın olmasından anlamıştık işlerin çok kötü gittiğini. Zaten her fırsatta koalisyon ortağını tehdit etmesinden bile belliydi UBP’nin bu yola baş koyamayacağı.
Alternatif senaryolar başladı bile.
Yeni hükümet modelinin mümkün olmadığı gözükürken UBP hükümet dışında kalacağını söylüyor. TDP’nin de hükümete girmeye niyeti olmaması, son istifalar ile DP ve CTP’nin de matematik anlamında güç kaybetmesi adeta yeni seçimi mecburi kılıyor.
Şimdi Siyasi Partiler Yasası’na bakmak gerek.
Bu yasa seçime bir parti çatısı adlında Kudret Özersay’ın girmesine de büyük engel gözüküyor.
İlgili yasanın 8’nci maddesi “İlk kez seçime katılacak bir partinin seçimlere katılabilmesi için, seçimlerden en az doksan gün önce tüzel kişilik kazanmış, tüm ilçe merkezlerinde örgütlerini kurmuş, ilçe ve genel kongrelerini yapmış ve ilçe merkez örgütlerinin adreslerini Yüksek Seçim Kuruluna bildirmiş olması gerekir” diyor. Öte yandan “Daha önce seçime katılmış bir siyasal partinin seçimlere katılabilmesi için, seçimden önceki son genel kongresini bu Yasada belirlenen süre içerisinde gerçekleştirmiş olması gerekir” ibaresi de yasada yer alıyor.
Yani Özersay’ın partisi HP şimdiden duvara toslamış durumda.
Şimdi akıl almaz bir süreç var.
DP’de dağınıklık dorukta. TDP’de taşlar yerine oturamadı henüz. Bu seçim bir kez daha UBP ve CTP’nin savaşı olacak.
Ama gerçek partililer bu sandıkta bu koalisyonun hesabını çok sert şekilde soracak.
Atasözü değişmiyor;
“herkes hak ettiği şekilde yönetilir”.
İyi pazarlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.