Herkesin “şeyinin” derdi sana mı düştü be adam….

Sn. Ertuğrul Hasipoğlu,

Sn. Vekilim,

Sn. Bakanım,

Doktorum.

Size hangi unvanınızla hitap edeceğimi bilemedim.

Yoksa sadece “erkek” Hasipoğlu mu demeliyim.

Siz kendinize en çok hangisini yakıştırıyorsunuz bilemedim ki?

Sanırım “erkek” unvanını daha benimsiyorsunuz.

Zira, sade bir vatandaş olarak Sn. Ertuğrul Hasipoğlu olmayı tercih etseydiniz, bunca zamandır, ülkede tartışılan “su” meselesinde, ülkenin zenginliklerinin özüne, yabancı bir el yerleştirilirken, siz de sade vatandaşlarla birlikte bir ses verirdiniz.

Vekil, unvanınızı benimsemiş olsanız, size onca yıl vekalet verenler aşağılanıp, “besleme” olarak ilan edildiğinde, size verilmiş olan vekalete istinaden, çıkıp, halk adına hesap sorardınız.

Demek ki, vekilliği de pek benimsememişsiniz.

Hani diyorum doktor unvanınızı içselleştirmiş olsanız, o zaman da, ülkede infial yaratan kürtaj olayında, ya da ne bileyim, denetimsizlik yüzünden, tecavüz edilerek, şiddet uygulanarak öldürülen ,hastalar, masum insanlar konusunda çıkıp iki kelam ederdiniz.

Bunların hiç biri konusunda “çıt” çıkarmadınız.

Hatta öyle ki, ortalıklarda görünmeyişinizden dolayı, endişe bile duyduk.

Allah’tan “Gece kulüpleri”, sizin deyiminizle fabrikalar konusu gündem oldu da, hem afiyette olduğunuzu, hem de sizi mutlu eden unvanın, “erkeklik” olduğunu öğrendik.

Gerçi, üretim yapmadığını siz de biliyorsunuz ama bir çok paravan “fabrika” gibi, üretim yapmadan para getirmesi, diğer bir çok siyasi gibi sizin de hoşunuza gidiyor.

Bütçeye akan, zahmetsiz para.

Onca kadının, sex kölesi yapılıp, sömürülerek kazanılan para, haram zıkkım olsun diyeceğim ama o para, zaten hem haram, hem de zıkkım.

O yüzden de, bütçede hiç biriniz hayır etmediniz.

Onca masum kadının ahı ile kazanılmış para mı kapatacak bütçe açığını?

Kapanmayacağını siz de biliyordunuz ama o paranın girdiği kasadan aldığınız maaşlar nasıl geçti gırtlağınızdan?

Nasıl oturdunuz o paralarla alınan koltuklarda?

Nasıl kullandınız, kadın ahının, hatta yetim hakkının bulaştığı para ile alınan arabaları?

Hadi diyelim, işinize geldi devam ettirdiniz bu düzeni.

Peki şimdi kapatmak isteyene neden el uzatmıyor, hatta karşı duruyorsunuz?

Fuhuşun gailesi sizi mi aldı?

Ne demek “fuhuş yer altına iner ve denetimsiz olur”?

Denetimden kastınız, kayıt altına alınıp, devlete gelir getirmesi mi, yoksa sağlık mı?

13, 14, ..17 ,yaşlarında, sokağa terk edilmiş, kız ve erkek çocukların, surlar içerisinde, meclis önünde ve daha bir çok yerde fuhuş pazarlığı yaptığını siz de herkes gibi biliyorsunuz.

Sorun sağlık olsa, bunları da dile getirirdiniz.

Sakın bunlardan haberim yok demeyin.

Sonra halk size, ülkenizde olan bitenden habersiz mi yönettiniz bu ülkeyi der.

Bu konularda sustunuz, şimdi neden “gece kulüpleri alternatif önlem alınmazsa kapatılamaz” diye fetva veriyorsunuz?

Şimdi bu fetvadan sonra, halk çıkıp “Herkesin şeyinin derdi sana mı düştü be adam” derse, haksız mı olacak?

Neymiş efendim, adada 40 bin asker, 40 bin de öğrenci varmış, buralar kapatılırsa eski bakanı mı şey edeceklermiş (!)

Sn. Hasipoğlu, lütfen söyleyin o bakanlara oraların kapanması, çok afedersiniz, kıçlarını kurtarmaz.

Zira, askerde gece kulüplerine verecek para yoktur, öğrenciler derseniz, oraya para vermez.

Zaten herkes her istediğiyle istediğini yaşıyor bu devirde.

Oraya gidenler ancak, abaza ya da kart zamparalardır.

Onlardan da korkmasınlar zira küçücük bir toplumda, bir çoğuyla tanışıktırlar

Onlar “kıçlarından” değil, asıl orada sömürülen kadınların ahından korksunlar.