Seçim yarışı yaklaşıyor. Gün geçtikçe de kızışacak. Kirli çamaşırlar bir bir ortaya dökülecek. Yine neler duyacağız neler. Neler duymadık ki? Çok duyduk erken unuttuk. Söz uçar yazı kalır derler. Bu yüzden her şey kayıt altına alınmalı ve halka açıklanmalı ki, hiçbir şey unutulmasın ve gelecek nesillere aktarılsın. Önemli olan bu seçimlerin; eşit şartlarda geçip geçmeyeceği, çoğulculuk ilkesine ve adil rekabete dayanıp dayanmayacağı, şeffaf olup olunmayacağıdır. Genel ve yerel seçimlerde, adaylar seçim finansmanlarını partileri vasıtasıyla karşılamaktadırlar. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, adaylar için, yarışın finansmanı nerelerden karşılanacaktır? Sanırım bu konuya azami dikkat çekerek “hesap verilebilirlik” mekanizmasını işletmek gerekecektir. Mal beyanını ve “edinim kaynaklarını” halka açıkça açıklamayan ve seçim kampanyası kaynakları ile bunların nerelere harcandıklarını“ayrıntılarıyla” açıklamayanlara oy vermek, kesinlikle düşünülmemelidir. Tüm adaylar şimdiden birer banka hesabı açmalı ve seçim bağışları ile giderlerini halka sunmak üzere bu hesap üzerinden yürütmelidirler. Kamu kaynaklarını her ne şekilde olursa olsun, şu an bulunmuş oldukları makamları sayesinde kullanabilme imkân ve kabiliyetleri bulunan adayların bu ayrıcalıklara ulaşmaları derhal engellenmelidir. Örneğin; Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı bu yarışa başlarken, diğer adaylar karşısında “sahip oldukları imkânlar bakımından” yarışa birkaç adım önde başlamışlardır. Seçim yasaklarından çok daha önce, bulunacak bir yöntemle bu husus acilen sonlandırılmalıdır. Bağış üst sınırı belirlenmeli, harcama üst sınırı da şimdiden tespit edilmelidir. Harcama üst limiti belirlenirken, bağışın üst miktarı da belirlenmeli ki haksız rekabet önlenebilsin. Bunları kim düzenlemeli? Yasa gerekli ise; YASAMA, sadece düzenleme ile olabilecekse; Yüksek Seçim Kurulu. Kim denetlemeli? Yüksek Seçim Kurulu isteğiyle Sayıştay Başkanlığı. Yeter mi? Pek tabii ki hayır! Uyanlar halk tarafından ödüllendirilirken, bu kurallara uymayanlar da yasalar tarafından şiddetle cezalandırılmalıdır. Yukarıda saydıklarım hiçbir yasa hükmü ile kayıt altına alınmamış da olabilir. Ne önemi var ki? Doğru TEK değil mi? Yasal yükümlülük olmasa bile, yukarıda sayılanları yapmayan, bunları halka çok görenlere verilebilecek çok ağır bir ceza var elimizde. OY! [review]
- 20:16 - Dwight Howard'a 'sil' baskısı
- 19:18 - İskele'de elektrik kesintisi
- 19:13 - Dünya 2024'te en sıcak yılı yaşadı
- 18:12 - Copernicus uyarıyor: 2024'ün ardından küresel ısınmada yeni rekorlar kapıda
- 17:18 - Çocuklarda görünmeyen tehdit: Dissosiyasyon
- 17:16 - İtalya’da bebek kutusu faciası: Alarm çalışmadı, bir aylık bebek öldü
- 15:34 - UBP'de MYK adayı olmak bile 20 Bin TL!
- 15:34 - Güney Kıbrıs-Yunanistan-Mısır üçlü zirvesi bugün Kahire’de
- 14:44 - KKTC’ye gelen Fidan mevkidaşı Ertuğruloğlu ile bir araya geldi
- 14:34 - 999 Gün kaçak yaşadı!
- 14:22 - Yayaya çarpıp kaçan sürücü 10 gün sonra teslim oldu
- 14:13 - Kız arkadaşını darp edip, vücudunda bıçak gezdirdi!
- 14:05 - Fenomen Berber Hici, Güzelyurt Meslek Lisesi'nde workshop verdi!
- 13:37 - Naci Görür’den deprem sonrası açıklama: Bölge sıkışıyor!
- 13:22 - Hristodulidis genişletilmiş toplantının mart ayı içerisinde yapılacağından söz etti!
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.