Horlama, uyku esnasında üst hava yollarının tıkanması sonucu meydana gelen, yüksek sesli nefes alıp verme durumudur. Uyku esnasındaki solunum duraklamaları 10 saniyeden fazla sürüyorsa bu uyku apnesi olarak adlandırılır. Uzmanlar horlama şikayeti olan kişilerin öncelikle kulak burun boğaz doktoruna gitmelerini gerek görülürse uyku merkezlerine yönlendirileceklerini belirtti.
“Cerrahi müdahalelerin gerekmediği apnesiz horlama ya da hafif şiddetli apne varlığında, ağıziçi protezleri ile horlamanın önüne geçilebilmektedir. Horlama protezlerinin; hazırlanması, uygulaması ve kullanılması oldukça kolaydır” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Protetik Diş Tedavisi Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Bahar Elter, açıkladı.
Üst hava yollarında oluşabilecek herhangi bir daralma horlamaya sebebiyet verebilir. Şiddetli horlama esnasında nefes alıp vermenin tamamen durduğu kısa süreli aralıklar meydana gelir. Eğer ki bahsi geçen solunum duraklamaları, 10 saniyeden fazla sürüyorsa bu durum apne olarak adlandırılır. Bir hastaya apne teşhisi konması için, ya da apnenin şiddetinin belirlenmesi için kişinin muhakkak uyku merkezlerinde yatması ve apne testinden geçmesi gerekir. Uyku apnesi teşhisinde kullanılan teste “Polisomnografi" denir ve bu test ile uyku odasında uyutulan bireyin gece boyunca solunum ve beyin aktivitesi kaydedilir.
UYKU APNESİ VARSA KALİTELİ BİR UYKUDAN SÖZ EDİLEMEZ!
Her horlamanın, apne sebebiyle meydana gelmediği unutulmamalıdır. Ancak apneli hastaların çok büyük bir kısmında, şiddetli horlama gerçekleşmektedir. Kişide uyku apnesi varsa kaliteli bir uykudan söz edilemez. Hastaların çoğunluğu uyku esnasında meydana gelen nefes tıkanıklıklarının farkına varmazlar. Ancak sabah yorgun ve baş ağrısıyla uyanma, gün içerisinde halsizlik, sürekli uykululuk hali, dalgınlık, sinirlilik, konsantrasyon eksikliği, unutkanlık gibi belirtiler horlamaya eşlik ediyorsa uyku apnesinden şüphe edilmelidir.
Hasta ya da hasta yakınlarında horlama şikayeti varsa öncelikle bu durumun nedeni araştırılmalıdır. Burun tıkanıkları, saman nezlesi, geniz eti, yumuşak damaktaki anatomik farklılıklar gibi birçok sebeple horlama meydana gelebilir. Hastada horlama şikayeti var ise öncelikle bir kulak burun boğaz uzmanı muayenesinden geçmelidir. Gerek görüldüğü takdirde hasta uyku merkezlerine yönlendirilir ve uygulanan testler sonucunde apne varlığı ve şiddeti netleştirilir.
HORLAMA VE UYKU PROTEZLERİ PRATİK VE EKONOMİK ÇÖZÜM SUNUYOR!
Öncelikle; apneye sebep olan etken araştırılmalı ve hastaya en uygun tedavi seçeneği belirlenmelidir. Günümüzde apne tedavisi için çeşitli yöntemler uygulanmaktadır. Şiddetli apne tedavisinde en sık uygulanan yöntem, CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) aygıtı kullanımıdır. CPAP kullanımının ya da cerrahi müdahalelerin gerekmediği apnesiz horlama ya da hafif şiddetli apne varlığında; ağıziçi protezlerle de horlamanın önüne geçilebilmektedir.
Horlama protezlerinin hazırlanması, uygulaması ve kullanılması oldukça kolaydır. Öncelikle hastanın alt ve üst çene ölçüleri alınır ve diş yüzeylerini kaplayan 2 adet kişiye özel plak hazırlanır. Daha sonra bu plaklar, yapılan ölçümler neticesinde, karar verilen pozisyonda sabitlenip tek bir bütün protez haline getirilir. Bu protez ile alt çene önde ve hafif aşağı pozisyonda sabitlenir. Bu sayede dil ve yumuşak damak nefes almayı kolaylaştıracak şekilde konumlandırılmış olur. Horlama protezlerinin uygulanması diğer tedavi yöntemlerine göre çok daha basit ve ekonomiktir. Yalnızca uykuda kullanılan bu protezlerin, alışma süreci kısadır ve faydası ilk kullanımdan itibaren hasta ve hasta yakınları tarafından fark edilmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.