Kıbrıs Genç TV’de, gazeteci Mustafa Alkan’ın sunduğu programa konuk olan Hristodulidis, Crans Montana sürecinden, Kıbrıslı Türk “lider” Ersin Tatar ile ilişkisine; Türkiye’nin AB ile ilişkisinden, çözüme olan inancına ve Kıbrıslı Türklere yönelik hazırladığı pakete kadar farklı konularda açıklamalarda bulundu.
“Çözüm olmazsa, Kıbrıslılar olarak bedel ödemeye devam edeceğiz” “Eğer Kıbrıs sorunu bir çözüme kavuşmazsa, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olarak bunun bedelini ödemeye devam ederiz. Kıbrıs sorununa ilişkin görüşmelerin çerçevesi, BM parametlereleridir. Herkes bu karara bağlı kalmalıdır. Israrla AB’nin rolünün arttırılması gerektiği görüşünü belirtiyorum. Çünkü AB, elindeki araçları kullanarak ‘kazan – kazan’ yönünde bir çözüme yardımcı olabileceğine inanıyorum. AB, hem ülkeler, hem de vatandaşlar için bir güvenlik aracıdır. ”
“Crans Montana’daki o meşhur yemekte ben yoktum, kimse beni sonuçtan dolayı suçlayamaz”
“(Crans Montana’da masayı terk ettiğiniz için pişman mısınız?) Biz masayı terk etmedik. Genel Sekreter burada duruyoruz, bitti dedi. O meşhur yemekte ben yoktum. Sayın Anastastasiadis ve müzakerecimiz Mavroyannis vardı. Ben yoktum. Bu yüzden kimse beni sonuçtan dolayı suçlayamaz. Görüşmelerin kesilme nedeni Mevlüt Çavuşoğlu’nun ısrarlarıydı. Bunu bir kez daha söylüyorum; Crans Montana’da kalınan yerden görüşmeler devam etmeli. Avantaj ve yakınlaşmalar değerlendirilmeli.”
“Sayın Tatar ve eşini yemeğe davet ettim, henüz cevap alamadım… WhatsApp üzerinden mesajlaşıyoruz”
“Ersin Tatar ile pek çok kez görüştük. Henüz cevap alamasam da kendisini ve eşini yemeğe davet ettim. Bu davetimi bir kez daha yinelemek isterim. Kendisiyle buluşup konuşmaktan mutluluk duyarım. Kendisi iyi bir maliyeci, ekonomist. İyi bir ilişkimiz var. Telefonda konuşuyor, WhatsApp üzerinden mesajlaşıyoruz. Kendisine saygı duyuyorum. Kıbrıs Türk toplumunun lideridir. Evet, henüz müzakere edemedik ama açıklamalarını okuyor, endişelerini biliyorum. Aklında olanları biliyorum. Ben müzakere masasına oturmaya hazırım. Kendisinin endişelerini gidermeye hazırım. Eğer argümanlarına, fikirlerine güveniyorsa, oturup konuşalım. Benim de endişelerim var, belki de konuşunca o da benim endişelerimi giderecek çözümler bulabilir. Eğer konuşmazsak, çözüm bulamayız. Ve ısrarla söylüyorum; eğer çözüm bulamazsak, biz Kıbrıslılar bunun bedelini ödeyeceğiz. Çünkü çözümsüzlüğün bedeli vardır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.