Kalın, Hafter'in saldırılara devam etmesi durumunda Berlin'deki 'Lİbya' zirvesinin bir anlam taşımadığını ve "Doğu Akdeniz'deki petrolü Türkiye'yi by pass ederek çıkarmaya çalışıyorlar" açıklamasını yaptı.
2019'da dış politikada önemli dönümleri aştık. İlki Barış Pınarı harekatı'ydı. Bu harekatla birlikte ortadoğuda istediğiniz gibi adım atamazsınız mesajını verdik. İkincisi ise Doğu Akdeniz'deki sismik araştırmalar ve gelişmeler. Üçüncüsü ise Libya ile yaptığımız anlaşma.
Çok kutuplu bir dünya yönetilmez bir hale geldi. Yaşadığımız çağ kar topu etkisinden kelebek etkisine geçtiğimiz bir çağ. Kartopu etkisi öngörülebilir. Ancak kelebek etkisi tahmin edilemez. Küresel belirsizlik çağı 2019'da zirve yaptı.
Suriye'de herkesin bir hesabı vardı Türkiye yaptığı harekatla bu hesapları boşa çıkardı. Orada teröristlere yapılan yatırımlar akamete uğradı. Bundan sonra o hayallerini gerçekleştirme imkanları kalmadı. Buna bir daha kalkışltıkları takdirde karşılarında Türkiye'yi göreceklerini anladılar.
15 Temmuz'dan sonra Türk ordusu daha güçlü bir hale geldi. Daha önce biliyoruz ki TSK'nın içerisine yerleşmiş FETÖ'cüler bulunuyordu. Bunlar temizlendikten sonra terörle mücadelede daha etkili adımlar atılmaya başlandı. Onların beklentisi darbe başarılı olduktan sonra Erdoğan'sız bir Türkiye'yi pazarlamaktı ancak başaramadılar.
TÜRKİYE LİBYA'YA ASKER GÖNDERECEK Mİ?
Kaddafi'den sonra yaşanan kriz devam ediyor. Ulusal Mutabakat Hükümeti geçtiğimiz Nisan ayında Hafter'le bir anlaşma yapmıştı. Anayasa'nın yapılması düzenli orduya geçilmesi gibi konularda anlaşma sağlandı. Ancak bu anlaşmanın ardından Hafter Trablusa doğru saldırıya geçti. Kimse Hafter'e 'dur' demedi. Daha sonra UMH bizden yardım talebinde bulundular. Biz de onlara 'desteği hakediyorsunuz' diyerek karşılık verdik. Çünkü Hafter'e uluslararası toplum 'dur' demezse süreç iç savaşa doğru gidecek. Teskere meclise gelecek. Meclisten geçtikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan karar verecek. Teskere çıktıktan sonra çeşitli değerlendirmeler sonucunda asker gönderme durumu olabilir ancak bu bir süreç.
Hafter saldırılarına devam ettiği takdirde Berlin'de Libya adına zirve yapmanın bir anlamı kalmayacak. Hafter geri .çekilecek ki siyasi bir sürecin anlamı olsun .Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkel'le bir telefon görüşmesi olacak onların talebi doğrultusunda.
'NE İŞİMİZ VAR LİBYA'DA' ÇIKIŞINA YANIT
Kuzey Afrika'da bir kriz olduğunda bütün Akdeniz ülkeleri bundan etkilenir. Libya'da ne işimiz var diyenler çok dar bir pencereden bakan kişilerdir. Akdeniz'de deniz yetki alanları konusunda yıllardır savunduğumuz tezler var. Bizim Libya ile yaptığımız anlaşma uluslararası kriterlere uygundur. Anlaşmayı BM'ye de sunduk. Doğu Akdeniz'de çıkacak petrolü Türkiye'yi By pass ederek çıkarmaya çalışıyorlar. Bu nedenle Türkiye'nin Libya'da olmasına karşı çıkmak çok anlamsız.
Türkiye gidip Libya'yı işgal etmiyor. Yabancı ülkeler "Türkiye'nin orada ne işi var" diyerek Arap milliyetçiliğini Türkiye'ye karşı kışkırtmak istiyorlar. Bizim içimizdekiler de 'Bizim orada ne işimiz var' diyerek buna çanak tutuyor.
TUNUS ZİYARETİ
Libya'da yaşanan kriz nedeniyle Tunus lideriyle telefon görüşmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Gelip görüşebiliriz' dedi. Onlar da bu sınır geçişlerinden rahatsız oldukları için Libya konusunda Türkiye'nin yanında oldular.
ABD'DEKİ SKANDAL YAPTIRIM KARARI
ABD'deki yaptırımlar sadece S-400 meselesi değil. Suriye'de bayrak göstermemizden, Libya'da bayrak göstermemizden, Doğu Akdeniz'de yaptığımız anlaşmadan, teröristlere vurduğumuz darbelerden, FETÖ'ye vurduğumuz darbelerden rahatsız oldular. Türkiye'yi alternatif aramaya mecbur bırakan adımlar atacaksınız daha sonra 'Siz neden Rusya ile yakınlaşıyorsunuz' diyeceksiniz. Türkiye egemenlik hakları içerisinde özgürdür. Şuradan şunu alamazsın diyemez kimse.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.