Türkiye ile Rusya'nın, İdlib'de uygulanmak üzere anlaşmaya vardığı ateşkes süreci başladı.
Sahadan gelen bilgilere göre, 6 Mart gecesi yürürlüğe giren ateşkes şu ana kadar ihlal edilmedi.
Ancak Suriyeli aktivistler ucu açık bırakılan (gri alanlar) kent dışındaki bazı noktalardaki karşılıklı temasın yer yer devam ettiğini belirtiyor.
Rus ve Türk heyetleri arasında Moskova'da yapılan görüşmeler sonucunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İdlib'de ateşkes anlaşmasına varıldığını açıklamıştı.
Yaklaşık 6 saat süren görüşmelerin ardından iki ülke dışişleri bakanları tarafından detayları açıklanan ateşkes, 'İdlip temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetlerin 6 Mart 2020 saat 00:01’den itibaren durdurulmasını' şart koşuyor.
Ayrıca 'M4 kara yolunun kuzeyinde 6 kilometre ve güneyinde 6 kilometre derinliğinde güvenli koridor tesis edilmesini, koridorun işleyişine dair ayrıntılı esasların da Türk ve Rus savunma bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılmasını' kapsıyor.
İlaveten Türk ve Rus devriyelerinin 15 Martta M4 kara yolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 kilometre batısı) Ain Al Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılmasını öngörüyor.
Söz konusu ateşkes anlaşması kalıcı olmasa da tüm askeri faaliyetlerin durdurulmasını gerektiriyor.
Erdoğan: Cevap verme hakkımızı saklı tutuyoruz
Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şam yönetimine atıfla, "Türkiye, bu süreçte rejimin yapabileceği her türlü saldırıya tüm gücüyle ve tüm sahada cevap verme hakkını saklı tutacaktır." ifadelerini kullandı.
Buna karşınMoskova da İdlib'deki radikal gruplara karşı 'terörle mücadele'nin devam edeceğini belirtti.
Diğer yandan mutabakat içerisinde yer almayan Türk gözlem noktalarının pozisyonunun değişmediği de göze çarpıyor.
Bahar Kalkanı Harekatı kapsamında bölgeye gönderilen Türk askerlerinin geri çekilmesi de söz konusu değil.
Bu arada Birlemiş Milletler de Türkiye ile Rusya arasında varılan ateşkesin kalıcı hale getirilmesini istedi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ateşkesin derhal başlamasını, kalıcı olmasını ve Suriye'nin kuzey batısındaki sivillerin korunmasını umut ettiğini vurgulayarak, BM denetimindeki siyasi görüşmelere dönülmesi çağrısında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.