Prof. Dr. Melih Bulu’nun cumhurbaşkanı kararnamesi ile Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına karşı ‘kayyım rektör’ protestoları yaklaşık bir aydır devam ediyor.
Öğrenciler, buluşmada İmamoğlu’na rektörlük ve yetkili makamlara ilettikleri temel talepleri şöyle aktardı: ‘Gözaltına alınan arkadaşlarının bırakılması, maruz kaldıkları her türlü şiddete son verilmesi, farklı kimliklere saygı duyulması, medyada kendilerine uygulanan fiziksel ve duygusal karalama kampanyalarının bitirilmesi, Boğaziçi Üniversitesi’nin kurumsal ve kültürel yapısının korunması, üniversitelerinde özerk bir akademik ortamın yaratılması, bu kapsamda kendi rektörlerinin Boğaziçi Üniversitesi bünyesinden seçilmesi, bunun sağlanması için de mevcut rektörün istifası veya görevden alınması.’
İmamoğlu İstanbul’un, herkesin demokratik haklarını kullanabildiği, şiddet içermeyen yöntemlerle taleplerini dile getirebildiği, bir şehir olması için üzerine düşeni yapmaya kararlı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bilimin onuruna, üniversitenin saygınlığına sahip çıkmak dışında bir amaçları olmayan gençlere uygulanan baskı ve şiddet kabul edilemez. Barışçıl yöntemlerle demokratik haklarını kullanan herkese fırsat tanınmalı, ne söylediklerine kulak verilmelidir. Demokratik bir hukuk devletinin gücü buradan gelir. Bu ülkenin bütün gençleri bizim evlatlarımız, ülkemizin geleceğidir. Onlara, gündelik siyaset hesapları, kutuplaştırma manevraları çerçevesinde yaklaşmak, demokratik taleplerine baskı ve şiddetle karşılık vermek, bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüklerden biridir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.