Gerçek mi?
Gerçek Taraflar
Geğirme ve yellenme sırasında çıkardığımız karbondioksit ve metan gazları birer sera gazıdır ve dolayısıyla küresel ısınmaya teorik olarak katkı sağlar. Ayrıca besi hayvanlarının biyolojik gazlarının küresel ısınmaya dikkate değer miktarda katkı sağladığı doğrudur.
Sahte Taraflar
Günümüzdeki metan ve karbondioksit kaynakları düşünüldüğünde, bütün insanlığın 1 yılda biyolojik nedenlerle saçtığı sera gazlarının etkisi önemsenmeyecek kadar küçüktür.
İddianın Kökeni
Bir diğer yazımızda, besi hayvanlarının geğirme ve yellenmesinin küresel ısınmaya katkısıyla ilgili bir diğer iddiayı ele almıştık. Bu verilerden yola çıkanlar, insanların da biyoatıklarının küresel ısınmaya benzer şekilde katkı sağlıyor olabileceğini düşünmüşlerdir. Bu da, söz konusu iddiayı doğurmuştur.
Bilgiler
Evrim Ağacı olarak daha önceden halk arasında "gaz kaçırma", "pırt yapma", "salma", "osurma" gibi isimlerle bilinen, tıbbi olaraksa "yellenme" olarak adlandırılan davranışla ilgili tüm detayları buradaki yazımızda ele almıştık. Ama çok kritik bir soruyu açıkta bırakmıştık: Kaçırdığımız gazlar, küresel ısınmaya katkı sağlıyor olabilir mi?
İlk etapta soruyu sırf komik olsun diye, öylesine sorduğumuzu sanabilirsiniz. Yanılıyorsunuz. Zira günümüzde küresel ısınmaya en çok neden olan unsurlardan birisi arabalar, fabrikalar vs. değil, ineklerdir! Modern tarımcılık, küresel ısınmaya neden olan faktörlerin %14'üne karşılık gelmektedir. Bu %14'lük kısmın ezici bir çoğunluğu ise ineklerden kaynaklanmaktadır.
Bunun ne kadar fazla olduğunu şöyle izah edelim: İneklerin küresel ısınmaya katkısı, Dünya üzerindeki tüm arabaların katkısından 23 kat daha fazladır! Elbette ki, ineklerin sırf var oluşu küresel ısınmaya neden olmamaktadır. Neden, ineklerin geğirmesi ve yellenmesidir! Beslenme tiplerinin bir parçası olarak inekler geğirirler ve her canlı gibi aynı zamanda yellenirler. Özellikle geğirme kısmı; ama aynı zamanda yellenme de bol miktarda metanın havaya salınmasına neden olur. Bazı uzmanlar Dünya üzerindeki 1.5 milyar civarındaki ineğin (ve milyarlarca diğer otlayan ve geviş getiren hayvanın) günde ortalama 100-200 litre metan saldığını ileri sürmektedir. Bazı araştırmalara göreyse bu sayı günde 500 litreye kadar ulaşabilmektedir!
İnsan Yellenmesi İneklerle Yarışabilir mi?
Bu durumda, bizim yellenmemiz aynı soruna neden olabilir mi? Biz de her yellendiğimizde gezegenimizi geri döndürülemez bir şekilde ısıtmaya katkı sağlıyor olabilir miyiz? Sonuçta bizden bu gezegen üzerinde 7 milyar adet var ve kabul edelim, sabahlar olmayıncaya kadar, neredeyse hiç durmaksızın yelleniyoruz!
Kısa cevap: Hayır, neyse ki yellenip geğirerek küresel ısınmaya dikkate değer miktarda katkı sağlayamazsınız. İzah edelim:
Poponuzdan çıkan gaz içerisinde bulunan maddelerden iki tanesi küresel ısınmaya katkı sağlamaktadır: karbondioksit ve metan. Bunların her ikisi de, sindirim kanalımızda yaşayan bakteriler tarafından üretilir. Bizler bol fiberli şekerleri tüketiriz; ancak üst sindirim kanalımız bunları verimli bir şekilde sindirebilecek yapıda değildir. Dolayısıyla, evrimsel süreçte sindirim kanalımıza yerleşen bakteriler, bu besinleri sindirmemize yardımcı olurlar. Buna karşılık, güvenli bir ortamda yaşayıp çoğalabilirler ve rahatlıkla besin bulabilirler. Ancak bu bakterilerin birçoğu karbondioksit üreten, çok daha nadir olan bir kısmı ise metanojen (metan üreten) bakterilerdir.
Ne Kadar Çok Ot, O Kadar Çok Yellenme!
Elbette ki, ilgili yazımızda da detaylı bir şekilde ele aldığımız gibi, gaz çıkarma davranışı kişiye özeldir ve diyet ile kişiye bağlı olarak ciddi anlamda değişecektir. Dolayısıyla bu konuda bir "standart" tanımlamak çok güçtür. Fakat genel bir bilgi olarak, daha fazla fiberli beslenen insanların daha çok gaz çıkardıkları söylenebilir. Bu nedenle ot ağırlıklı (vejetaryen) veya tamamen otçul (vegan) diyetlere sahip insanlar çok daha sık ve kokulu gazlar üretirler. Et ağırlıklı beslenen kişilerde ise gaz daha az üretilir. Hatta yapılan bir araştırmada, hiç fiber tüketmeyen insanlarda dikkate değmeyecek kadar az gaz üretildiği gösterilmiştir. Çok fiberli diyetlerde ise ortalamada günde 10 mililitre metan, 140 mililitre karbondioksit üretimi tespit edilmiştir.
Eğer ki bu sayıları dikkate alacak olursak (ki elbette ki bu sayılar Dünya'daki her insanın diyetini ve gaz kaçırma oranlarını belirlemeyecektir), Dünya'daki tüm insanların her gün ortalamada 73 ton metan ve 1000 ton karbondioksidi yellenme yoluyla havaya saçtıklarını söyleyebiliriz. Bu sayı, pratik olarak bir hiçtir. İstanbul'dan Kazakistan'ın başkenti Almaata'ya (~4000 kilometre) 1000 kişinin uçakla seyahati sırasında uçaktan salınan karbondioksit miktarına eşittir. Küresel ısınma açısından çok daha tehlikeli bir gaz olan metan miktarını düşünecek olursak, bu sayı 2000 kişinin aynı mesafeyi kat etmesinde uçaktan salınan miktara kabaca eşit olacaktır.
Yani, sevinin! Yellenip geğirdiğinizde gezegenimizin son derece tehlikeli düzeydeki ısınışına dikkate değer miktarda katkı sağlamıyorsunuz.
Salın gitsin!
KAYNAK: EVRİM AĞACI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.