• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 16 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 18 °C
  • Güzelyurt 14 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 13 °C

İnsanlarımızın alım gücü korunmalıdır

Ülkemiz, TL’nin yabancı para birimlerine karşı değer kaybetmesinden ötürü “Ekonomik Yıkım” ile karşı karşıyadır.
İnsanlarımızın alım gücü korunmalıdır

Ülkemiz, TL’nin yabancı para birimlerine karşı değer kaybetmesinden ötürü “Ekonomik Yıkım” ile karşı karşıyadır. Fakat 8 aydan fazladır hükümette bulunan 4 siyasi parti ki biz onlara ”Acemiler Mangası” diyoruz. Bizi geçen bu sürede hiç de yanıltmamışlardır. Şöyle ki, halkımızı yaşanan bu “Ekonomik Yıkım” karşısında tamamen yalnız bırakmışlardır. Aldıkları kararların hiç birinin vatandaş lehine olmadığını gözlemliyoruz. Ülkemiz yangın yerine dönerken hükümet hala “ben yaptım olur” mantığı ile hareket etmekte, alınacak olan tedbirler ve kararlar öncesinde sivil toplum örgütleri veya o sektörün paydaşları ile karar almamakta adeta “bir ileri iki geri” zihniyeti ile hareket etmektedir. Hal böyle iken TL’nin yabancı paralar karşısındaki % 80’lik değer kaybı maalesef halkımıza katlanarak yansımaktadır.

 

Hükümet geldiği günden bugüne neredeyse “Zam Şampiyonu” olmuştur. Son günlerde her Bakanlar Kurulu toplantısından sonra medyaya yansıyan “Zam” haberleri insanlarımızı Devletinden bile soğumasına vesile olmuştur. Elektriğe %18+%30, akaryakıta % 50, süt ürünlerine %60, arpaya % 88 ve tüp gaza %17 zam yapılarak yaşanan “döviz krizi” halkın çok daha fazla etkilenmesine yol açmıştır.

 

Önümüzdeki günlerde elektrik tüketimine ve tüp gaza zam yapılacağı yazılı basın aracılığı ile bilgimize gelmektedir. Ey hükümet, yaşanan “döviz krizi” sonrasında halkı koruyacak ve hayatı ucuzlatacak önlemler alacağınıza halkın yaşam standardını, alım gücünü nerede ise bitirdiniz. Tüm sektörler yaşanan döviz krizinden çok sizin yapmış olduğunuz zam politikalarınızdan ötürü nerede ise kepenk kapatmak durumu ile karşı karşıyadır. Hâlbuki defalarca söylediğimiz ve sizin kulak arkası ettiğiniz dövizin etkisi ile daralan piyasaya; tüketiciyi koruyucu, hayatı ucuzlatıcı ve piyasaya sıcak para pompalayarak yaşanan krizi en hafif şekilde atlatılmasını sağlamak önceliğiniz olmalıydı. Fakat siz “Acemiler Mangası” halkın feryatlarına kulak vermeyip sadece ve sadece koltuk gailesi ile hareket etmekte ısrarlı olmanız halkın bir vekili olarak beni son derece üzmektedir.

 

 

 

Kamu Maliyesi’nin Ağustos sonu verilerine baktığımızda maalesef halkın vergisini ödeyemez duruma geldiğini gözlemliyoruz. Şöyle ki; geçen yılın aynı ayına oranla Kamu Maliyesi’nin durumu; Kurumlar Vergisi’nin % 34, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin %10, Toplam TC Yardım ve Krediler %13, TC Yatırım (Hibe) %14, TC Reel Sektörün Desteklenmesi (Hibe) %13 ve Kamu Maliyesi’nin Desteklenmesi (TC Krediler) %20 düşüş göstermiştir.

 

En önemlisi de Türkiye Cumhuriyeti tarafından hibe olarak verilen yatırım ödenekleri ve Reel Sektörün Desteklenmesi ödeneklerinin kullanılamaması tamamen iş bilmezliktir. Hâlbuki bu kriz döneminde bu iki başlık altında bulunan ödeneklerden KKTC Maliyesine aktarılacak olan kaynaklar ülkede yaşanan nakit sıkıntısını da ortadan kaldıracak ve iş insanımızın da bu “ekonomik krizi” daha az hissetmesini sağlayacak en önemli silahtı. Fakat “Acemiler Mangası” hibe olan bu kaynakları ülkemize maalesef kazandıramamıştır. Kamu Maliyesi’nin Desteklenmesi için verilen kaynağın günümüze gelinceye dek sadece %1,6’sı kullanılmıştır. Yılsonu yaklaşırken verilen bu kaynakların iş bilmez bir yönetim olan “Acemiler Mangası” tarafından kullanılamaması nedeniyle ülkemiz açısından 2018 yılı kayıp bir yıl olarak yerini alacaktır. Hükümetin, Türkiye Cumhuriyeti tarafından gerek Kredi gerekse Hibe olarak kullanamadığı bu kaynaklar neticesinde daralan KKTC Ekonomisi ve Kamu Maliyesi ilerleyen günlerde maalesef zor günler yaşatacaktır. Hükümeti, “Döviz Krizinin” arkasına saklanmayı bırakmasını ve var olan kaynakları ülke insanının mutluluğu ve refah seviyesini artırması amacıyla kullanması gerektiğini bir vekil olarak uyarmayı borç biliyorum.

 

Hükümetin başının geçen haftalarda Türkiye Cumhuriyeti’ne gitmesi ve sonrasında “Tünelin ucunda ışık görmüyorum” demesi sadece trajik komediden başka bir şey değildir. Biz de diyoruz ki, madem tünelin ucunda ışık yok bu halkın geleceği ile kimsenin oynamaya hakkı da yok. Hele de halkımızı karamsarlığa ve umutsuzluğa itmek kimsenin haddine değildir. Yapamıyorsanız ki yapamıyorsunuz bırakıp gideceksiniz.

Ulusal Birlik Partisi geçmişte olduğu gibi bugün de güçlü kadroları ve “Anavatan” ile el ele tüm sorunların üstesinden gelebilecek güçtedir. Partimiz bir ay sonra taban ve tavanın kucaklaşacağı bir Başkan adayını seçerek, ülkemize hizmeti kesintisiz olarak yerine getirecektir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler